Fi’den sonra Çi ile devam eden yolculuk
Aldığım notlara geçmeden önce kitap kapağına bir göz atalım: "Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekayla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır. Asla rahat bırakılamazsın. Öylesine, anlamsız var olamazsın. Mutluluğa saklanamazsın. Öyleyse acına sahip çıkmalısın! Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir. Bilgiyi bedene indirmeli, olman gereken şeye dönüşmelisin. Bu kitap ‘kendine gelmek’ için burada olduğunun farkına varabilenlere yazıldı. Fi ile çıkılan yolculuğun tek durağıdır Çi. Sadece farkındalığa giden, değiştiren, mutlaka geliştiren bir yoldur bu ama sunduğu seks, macera, intikam, ihtiras sizi aldatmasın, zordur. Hayatı değil sistemi yaşadığımızı fark edenler, harekete geçmek için işaret bekleyenler, umursamayanlara karşı umursayanlar, hissedemeyenlere karşı hissedenler adına ve kendi tekamülünde kaybolmuşlar için yazılmış, dengeye adanmıştır. Hayat harekete geçen herkesi varması gereken yere götürür.”
Vee aldığım notlar;
"Adalet hiçbir zaman basit gelmemiştir. Dünyayı altüst edebilecek kadar güçlü, asla var olamayacak kadar da güçsüz bir duygudur. Gelmesiyse bir mucize kadar nadirdir.” Sayfa 41
"Hep dünyanın, insanın içindeki iyiliği bulması için tasarlanmış bir bahçe olduğunu düşünürdüm ama bugün olanlar ve sen, bana şunu anlattınız: İyi olmak aslında sadece bir detaymış. Ne deneyimlemiş olursa olsun, yaşadığı kötülüğe rağmen insanın kendini iyiye çevirecek gücü olmasındaymış tüm mesele.” Sayfa 45
"Bu ülkede artık hiçbir şey göründüğü gibi değil. İnançsız dindarlar, zengin yoksullar, acımasız hayırseverlerle uyutulduk, şimdi uyanıyoruz” Sayfa 122
"İlkeliğin torpiliydi bu: Güzellik. Karakteri önemsizleştiren zehirli bir etkiydi. İzleyene ilham, yokluğunu çekene acı, avcısına amaç, aşığına neden, öfkeye güçsüzlük, yağmacıya hedef, sahibine başta kolaylık sonda lanet veren şey bedeninin her tarafını sarmıştı.” Sayfa 131
"Duygularınızın sizi ele geçirmesine izin vermediğiniz kadar insansınız! Öfke, nefret, kıskançlık, hayal kırıklığı…Bu duyguların kontrolü ele geçirip hemen bir davranışa dönüşmesini engelleyebiliyorsanız gelişirsiniz.” Sayfa 139
"Evren gerisini verecek, yeter ki kıvılcım olabilme cesaretiniz olsun, alevler gelir.” Sayfa 142
"Denge insanı önce bağımlılıklarından arındıran bir haldi. Tanrı’nın var olduğu hal. Tanrı hali.” Sayfa 192
"Olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır. Maalesef darbeler acıtır, büyürken acırsınız. Ama ancak acıyarak kendimizi bulduğumuzu kimse söylemez bize, belki de korkacağımızı sanırlar. Halbuki ruhumuz acıdıkça kabuğumuz soyulur. İçimizdeki güzellik dışımıza çıkana kadar. Aynı taşın içindeki bu heykel gibi.” Sayfa 231
"Şükürler olsun ki hayat her an, hepimizden daha akıllıydı. Tek yapmamız gereken ilhamımızı bulmak ve ölesiye onu korumaktı. Çünkü evrende tesadüf yoktu.” Sayfa 233
"Eğitmediğimiz, hor gördüğümüz, yardım etmediğimiz herkesi bir gün karşımızda göreceğiz…Üstelik ellerinde silahlarla… Eğitimin amacı artık insan yetiştirmek değil, düzene insan yetiştirmek olmuştu.”Sayfa 245
"Hayat sadece bir an. Ya efendisi olursun ya da kölesi.” Sayfa 248
"Bir kadının nasıl göründüğü değil, nasıl hissettirdiğiydi erkeği esir alan.” Sayfa 282
Keyifli bir yolculuk sizleri bekliyor...