Bir dizi ‘hayırlı olsun', ‘hoş geldiniz', ‘sefalar getirdiniz' ziyareti… Bu kadar yoğun mu olurdu bu yeni kaymakam, emniyet müdürü hoş geldinizleri daha önce anımsayamadım bir an… Gelenlerin güler yüzlülüğünden olsa gerek (gerçi kaymakam renk vermemek konusunda daha bir gayretli, emniyet müdürü güneş gibi ışık saçıyor; resimlerden kişi ve olay okuma meslek hastalığım nüksetti : ) resmen akın var : ) ) Henüz dahil olmaya niyet etmedim; kenardan izlemek daha keyifli…
Bu yeni atamalar olmasaymış 2016'nın son haftasında gündemsizlikten can sıkıntısının dibini boylayacakmışız…
Ufak tefek yeni yılı karşılama hazırlıkları; gidenden ağzımız öyle bir yandı ki yeni geleni üfleye üfleye karşılama yaklaşımından dolayı kimseye bir şey söylemek mümkün değil…
Işıklar, Silivri'ye hizmet etme inadıyla taşın suyunu çıkartırken AK Parti'nin bugün okuyacağınız, İBB'nin ilçemize yönelik çalışmalarının topluca aktarıldığı, açıklamasında “Biz de Silivri'ye hizmet ediyoruz” kaygısını sezdim. AK Parti'nin, Belediye Başkanı ile yarışını yerine aday ve alternatif olmaları gayretinden dolayı anlıyorum bir yere kadar. Ama imkan ve konumları bir tarafıyla o kadar değişik ki; farklı kulvarlarda koşup, aynı yarışta öne geçmeleri gibi bir durumun içine kendilerini sokmalarını anlamsız buluyorum. AK Parti, CHP ile yarışır MHP ile yarışır… Belediye ile yarışması baştan kaybedecekleri veya kazananı olma şansları bulunmayan bir müsabakaya katılmaları gibi. Bunun Işıklar veya partisi ile ilgisi yok; ifade etmeye çalıştığım şey tamamen konum farklılığı… Silivrili semenler olarak biz yerel seçimlerde Silivri Belediyesi ve İBB'ye ayrı oy kullanırız… İBB'nin hizmetlerinden dolayı AK Parti'nin belediye başkan adayına oy verme yaklaşımına girenlere güvenerek yerelde seçim kazanılması çok da istenen neticeye ulaştırmayabilir bu hedefi amaçlayanları.
Silivri'de belediye ile AK Parti yarışında; peşinen kazanan bir Işıklar ve ikinci olan AK Parti senaryosunu bize tekrar tekrar izlettirmeyin. Kutlu, CHP veya MHP'li bir yarışta kafadan kazanan olmak varken Başkan Işıklar ile tekrar tekrar ikincilik duvarına tosluyor…
“Ne diyor bu kadın bugün?” diyebilirsiniz… 2016 senesinde Rıfat Kutlu ile ters düştüğümüz pek çok anda kendini Işıklar ile kıyaslaması ve ilçe başkanı olduğunu unutup/görmezden gelmeyi seçip belediye başkanı ile aynı siklette değerlendirilmemesini öne sürerek ilettiği sitemleri işitmekten bu noktaya gelip, saplanmış olabilirim.
Kutlu'nun AK Parti ilçe başkanı olarak muhatabı, diğer siyasi ilçe başkanlarıdır… CHP'nin ilçe başkanından Işıklar'ın sıkça rol çalması düştüğü yanılgının temel nedenlerinden sayılabilir. Ama bu taktik hatası ve rakipleri açısından strateji başarısını AK Parti temeline inerek gözden geçirmeli. Belediye meclisindeki ve yerel yönetim sürecindeki muhalefet konumları ayrı; bunun gereğini pek tabi yapmaları beklenir ve gerekir.
Ulusalda Recep Tayyip Erdoğan ile girdiği yarışta Kemal Kılıçdaroğlu vaziyetinde bir AK Parti İlçe Başkanımız var yerelde!
AK Parti günü geldiğinde Işıklar'ın karşısına çıkartacağı belediye başkan adayı için hareket sahasını arındırmalı.
AK Parti'ye siyasi taktik vermeye girişmemdeki tek neden muhtemelen dün iki saatten fazla maruz kaldığım Adil Sirkecioğlu mantığı : )) Öyle ters işliyor ki etrafında kendi yolunda giden bütün suları tersine çevirme kudretinde : ) Hakan Kocabaş olmasa şirazem hepten kayardı muhtemelen : )
Şikâyetçi değilim; kesinlikle, büyük bir keyif bile aldım…
Ne güzel söylemiş Namık Kemal; "Bazen fikirlerini de değiştirmelisin, çünkü sen fikirlerinin kölesi değil, sahibisin".
Dünyaya sizin pencerenizden bakmayan insanlarla iletişiminizi çoğaltın… Anlamak için biraz fazla efor sarf etmeniz gerekebilir ama harcadığınız her çaba sizi görebildiklerinizin bir adım ötesine taşıyacaktır. Bir şeye bakarken yerinizi değiştirdiğinizde önünüze farklı şeyler çıkar : ) Ne kadar basit değil mi?