Özel Silivri Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Diş Hekimi Zeynep Banazılı, Flor uygulamasına yönelik yapılan tedavi sürecini anlattı.
Flor, dişin yapısında kimyasal bağ kurup çürüğe karşı direnci artıran bir elementtir. Jel kıvamındaki floru dişlere lokal olarak tatbik etmek suretiyle yüksek konsantrasyondaki florun minenin yapısını güçlendirmesi esasına dayanmaktadır.
Sistemik flor kullanımlarda çocukların gelişen dişlerindeki kalsiyumla yer değiştirerek çürüğe karşı daha fazla dayanıklı ve kararlı diş minesini gelişimine neden olmaktadır. Lokal olarak kullanıldığında ağızda kalsiyum florür devamlı bulunduğundan dolay başlangıç düzeyindeki çürüklerin remineralizasyonu hızlandırır. Bakterilerin diş yüzeyine yapışıp çoğalmasına izin vermez.
Topikal ve sistemik olmak üzere iki çeşittir. Klinikte uygulanan form, topikal formdur. Topikal uygulamalarda da jel, köpük ya da cila şeklinde olabilir. Sistemik uygulamanın topikal uygulama kadar etkili olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
3 yaşından itibaren flor uygulamasına başlanmaktadır. Öncelikle işlem sonrasında 30-60 dk kadar birşey yiyip içilemeyeceği için öncesinde çocuğunuza su içmesi önerilir. Dişler bir hava yardımı ile iyice kurutulur. Alt ve üst dişlere sırayla flor cilası sürülür. Arta kalan tükürük ve cila bir tükürük emici yardımı ile iyice çekilir. Diş yüzeylerine flor uygulamasının çürüklere karşı direnç kazanmada oldukça etkili bir yöntem olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Flor uygulanması diş yüzeylerine yapıldığından, lokal bir uygulama olduğundan ve arta kalan flor tükürük emici ile ağızdan alındığından çocukların sağlığı açısından herhangi bir zarar teşkil etmez. Çürük riski yüksek bireylerde 4 ayda bir, ağız hijyeni iyi olan bireylerde ise 6 ayda bir kez flor uygulaması yapılmaktadır.
Flor yeryüzünün hemen hemen her yerinde yaygın olarak bulunan doğal bir mineraldir. Bazı gıda ve su kaynakları da flor ihtiva ederler. Florun ağız ortamında uygun oranda ve sürekli bulunması durumunda diş çürüğü oluşumunu önlediği yapılan çalışmalarla ispatlanmıştır.
Özellikle başlangıç halindeki çürüklerde (beyaz renkli diş çürükleri) diş minesinde remineralizasyona sebep olarak hasar görmüş diş dokusunun güçlenmesine ve dolayısıyla da çürüğün önlenmesine sebep olmaktadır. Ayrıca günümüzde dengeli beslenme, ağız hijyeninin flor ihtiva eden diş macunları, ağız gargaraları ile desteklenmesi ve fissür örtücü uygulamaları ile çocuklarda diş çürüklerinden korunma artık mümkündür. Bunlara ek olarak çocuklarda her 6 ayda bir diş hekimleri tarafından uygulanan yerel flor uygulamaları veya günlük flor kullanımı ile tüm hayatları boyunca diş çürüklerinden korunmaları mümkündür.