30 Mart Yerel seçimleri için artık, aylar sayılıyor…
Öyle olunca da, her ilçede olduğu gibi İstanbul’un en geniş alana sahip bir İlçeye Belediye Başkanı seçilecekte heyecan olmayacak …
Mümkün mü ?
Her seçimden farklı olarak, adaylıklar erken açıklandı bu defa…
AKP’de Silivri Belediye Başkan adaylığı için (10) adet aday adayı müracaat etmiş. Her biri harıl, harıl koşturuyor …
CHP’nin Silivri Belediye Başkan aday, adayları beşe çıktı…
Onlar da durmuyor, ellerinden geleni yapıyorlar…
CHP aday belirlemede İstanbul’da ilçelerde farklı yöntemlere başvuruyor. İktidarda olmadığı (17) ilçede eğilim yoklaması yaptı. Silivri’nin de içinde bulunduğu, İktidarda olduğu ilçelerde eğilim yoklaması yapmıyor…
Sonuçları henüz açıklanmasa bile, AKP Silivri ilçe adayları için geçtiğimiz hafta eğilim yoklaması yaptı…
Eğilim yoklaması ile ön seçim dedikleri arasında ne fark var, derseniz. Hemen söyleyeyim. İlk önce şunu söyleyeyim. Ön seçim "hakim” gözetiminde yapılır. Eğilim yoklaması ise "parti yetkilileri” gözetiminde yapılır…
İkincisi , önseçimden çıkan sonuçlara göre , beliren sıralama kesin gibidir, yöneticiler pek müdahale edemezler, eğilim yoklamasında, parti yetkililerinin müdahalesi olabilir. Yani, kamuoyu yoklamasını göz önüne alındığında, partinin kazanma şansını arttıracağını düşünerek, gerektiğinde, birinciyi değil de ikinciyi veya dördüncüyü atayabilir parti yet-kilileri...
***
Silivri’de CHP ve AKP’nin aday adayları aylardır gece gündüz demeden halkın içindeler. Kamuoyu baskısı yaratmak için vatandaştan destek istiyorlar. Zaman, zaman da "genel merkez dayanaklı söylemlerle, adaylığının onaylandığı garantisini” veriyorlar…
Siyasi parti yönetimleri aday, adayları içinden aday belirlerken "önseçim”, "eğilim yoklaması” "kamuoyu yoklaması” ve parti faaliyetlerine katılımını göz önüne alacaktır. Bu yöntemlere göre yarıştan başarılı çıkmak, önde çıkmak için vatandaşın sizi tanıması lazım. O nedenledir ki adaylar, tanınmak için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorlar…
***
Yapılanlara doğru ve yanlış gözüyle bakacak olursak çok farklı şeyler söyleyebiliriz ama aday adayları penceresinden bakınca size temin ederim ki " aday, adaylığı” kolay bir iş değil. Bir defa, aday olmak, aday olmaya karar vermek için önce medeni cesaret sahibi olmak lazım... Sonra, birikimin olacak. Sonra para, emek ve zamanın olacak...
***
Aday, adaylığı süreci ve adaylık sürecinde en zor olanı da, sonucun ne olacağını bilmeden "aylarca heyecan” içinde beklemektir...
***
Bu süreçte yapılan mücadele içe dönük mücadeledir. Yani, parti içinde yapılan bir yarıştır. O nedenle, adayların bir birini kırmaması gerekiyor. Yarışın, medeni bir şekilde, "minder” dışına çıkmadan, kuralına göre yapılması gerekir. Nedeni, parti içi yarış bittiğinde kazanan kim olursa olsun, diğerinin desteğine muhtaçtır...
***
Ve…
Kamuoyu araştırmaları …
Çağın getirdiği bir yöntem …
Ve, yalnız siyasi partilerin değil, hayatın her alanı için yapılan bir çalışma kamu oyu araştırması…
Ve, bilinen bir şey…
Siyasi partilerin her biri, o günkü durumunu görmek için profesyonel firmalara sık, sık kamuoyu araştırması yaptırması gerekiyor. Araştırma sonuçlarına göre de kendine yol haritası belirlemesi gerekiyor. Bu biraz da para işi ama bunu yapmayan partilerin de, başarılı olma şansı çok az ...
***
Geçen hafta içinde…
Silivri CHP’de eğilim yoklaması yoktu. O nedenle sessizlik hakimdi…
AKP’ de ise hafta başında, İlçe Başkanı ataması sonrasında ki sonuca bakarak aday adayları içinde adaylığa en yakın olarak Metin Karakaş görünüyordu. Hafta sonuna doğru ,Tahir Sert için "garanti” söylentileri yayıldı…
HER ŞEY OLACAĞINA VARIR
Bazıları küçümsese de ben, partilerin Salı günkü grup toplantılarını heyecanla bekleyenlerden biriyim…
Kim ne derse desin, Mecliste grubu bulunan partilerin en etkili, en büyük siyasi faaliyetidir bu etkinlik…
***
Düşünün ki...
Bir Başbakan her Salı günü grubunu topluyor vitrinlere şov yapan futbolcular gibi aklına ne geliyorsa söylüyor. Önüne arkasına bakmadan, avazı çıktığı kadar bağırıyor. Bir kaç gün sonra, onu demedim, bunu demedim diyor ama olsun. Keyifle izliyorum...
Ve, Başbakanın karşısında, onu dinleyen topluluk. Onun ne söylediğini, söylediğinin nerelere gittiğine bakmadan, elleri patlarcasına alkışlıyor…
Seyretmeye değmez mi ?.
***
Yalnız …
Geçen hafta…
Bir gazetede "Dershaneler kapatılıyor” muhabbetiyle birlikte, bavul dolusu tabir edilen belgeler ortalığa saçıldı. Yer yerinden oynadı...
Ne var ki…
• Her Salı günü esip gürleyen Başbakan gündemde olan en önemli bir konuyu atlama çabasına şahit oldum. O, efelenen kişi o belgeleri bilmiyormuş, görmemiş sanki. Gerçi bu yaptığı ilk değil, aynı şeyi Mavi Marmara olayında oldu. Amerika karşıtı tavırlarında oldu. Mısır Meselesinde oldu v.s…
Ve…
• Eskiden kendisine müthiş destek veren bu gazete ve gazeteci, bu defa başka "taraf” olmuş. Her gün belgeler yayınlıyor. Hem de ne belgeler. Ama, konuyla ilgili başbakandan "tıs” yok...
• Gazete ve gazeteci, belgeye itirazı olan her AKP’li yetkiliye cevap olarak ertesi gün bir başkasını yayınlanıyor Başbakanın haberi yok …
***
Ha…
• Belgelere "sahte” filan diyen de yok, çünkü, o Belgeler dayanak yapılarak bir çok insan Silivri Hapishanesinde …
***
Ve, söylenen …
• O gün, onların işine yaradığı için , o belgeleri yayınlayan Gazete ayni gazete, ama bu gün yargılanacak...
***
Ve, ilginçtir…
• "Yalancının mumu” misali, o belgelerde imzası olanlar o gün şartlar öyleydi imzaladık ama uygulamadık, diyorlar, ama ertesi günü uyguladıkları ortaya çıkıyor bir başka belgeyle…
***
• Ve, sevindirici olan …
• Islak imza muhabbeti de yok. İmzaların altında ismi olanların hiç biri imzasını inkar etmedi...
***
En ilginç olanı da …
• Belgelerde ismi geçen ve o gün "dik” duranlar ve bu gün o belgeleri imzalayan ve gerekçe olarak "O günkü şartlar öyleydi” diyenler, her gün "1910-1920-1930” şartlarında alınan kararlarla bir başkalarını suçlamaya devam ediyorlar sıkılmadan…
***
Neyse…
Enseyi daha fazla karartmak istemiyorum…
Her şey olacağına varır…
YETKİ KARGAŞASI
Hafta içi Selimpaşa Mahallemizdeydim. Zamanla yanlış düzenleme yapılmış olmalı .
D-100 Karayolundan giriş, dolambaçlı bir yol. Labirent gibi bir giriş…
Silivri’nin en eski Mahallelerinden sayılır.
Tarihi dokusu en az bozulmuş olan bir mahalle…
Denize olan yakınlığı ve geniş kıyıları ve meydanı ...
Kısaca…
Eski Selimpaşa ile yeni Selimpaşa arasında farkı fark ediyorsun…
***
Gümüşyaka Mahallemiz gibi denize kıyısı olan bir Mahallemiz …
***
Kıyı kenar şeridi…
Dolgu alanları…
Hazine …
***
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi …
İlçe Belediyesi…
Liman Başkanlığı …
Maliye Bakanlığı …
***
Ve…
Kıyılarda yetki meselesi…
VE O GÜZEL İNSAN
Dünyadan büyük ve güçlü bir ışık geçti…
Nelson Mandela...
Irkçı bir yönetim onun yaşamından tam (27) yılı çalmış olmasına rağmen kin gütmemiş , ayrımcılığa karşı hep dik durmuş …
Ömrünce…
Eşit ve demokratik bir toplum için savaşmış bir barış emekçisi…
Günümüz ve gelecek nesiller için ilham kaynağı...
Hoşça kal...