Çıkan Kısmın Özeti: Komiser Tahsin, oyuncu Orçun Kop'un gözden kaybolduğu arazide incelemeler yaparken tesadüfen bir gizli geçit keşfeder. Geçide giren tecrübeli amir, birkaç dakika sonra Yunus Derebeyi olduğundan şüphelendiği bir adamın geldiğini görür ve adamı takip eder.
Necİp, Komİser Tahsin'in peşinden gizli geçide girmek istediyse de bunu başaramamıştı. Üstüne üstlük amirinden gelen bir telefon mesajıyla tekrar emniyete dönmek zorunda kalmıştı! Yol boyunca, geçide giren Komiser Tahsin'in neden kendisine “Yunus Derebeyi hakkında araştırma yapın, Antalya ile ilgili bir bağ bulursanız burası için arama izni çıkarttır” yazılı bir mesaj yolladığını düşünüp durmuş fakat bir sonuca varamamıştı…
Ancak Cinayet Büro'ya varıp mesajı Hale'yle de paylaşınca genç kadının gözleri parlamıştı.
- Bunda bilemeyecek ne var!
Hale'nin şaka yollu çıkışmasına meraklı gözlerle bakarak karşılık verdi Necip. Hale, sabırla açıklamayı sürdürdü:
- Kazada ölen Erhan Tuğla da, bu Kerem Ulaş da zamanında Antalya'da yaşamamış mıydı? Sene kaçtı…
O an mevzunun ayırtına varan Necip, dalgınlığını telafi etmek istercesine atıldı:
- 2007!
Hale, olumlu manada bir kafa hareketi yaptıktan sonra Yunus Derebeyi hakkında hem dna hem kimlik tespiti vasıtasıyla araştırmalara girişti. Yerinde duramayan Necip hop oturup hop kalkıyordu ki, enerjisini olumlu bir şekilde kullanmak adına bir adım attı ve kahve koymaya girişti. Hale'ye ikramda bulunurken Hale'nin, Komiser Tahsin'le birlikte oyuncu Orçun Kop'u yokladıktan sonra kendisine telefon ettiğini anımsadı: Yanmış kadının kimliğini tespit ettiklerini söylemişti… Bunu Hale'ye de anımsattığında, bir eli kahvede diğer eli bilgisayar faresinde olan Hale faredeki elini çekip masasından bir dosya alarak Necip'e uzatmıştı.
Necip dosyayı eline alıp bakacakken durdu. Ekranda bir fotoğraf belirmişti. Hale'nin omzunu hafifçe dürtüp fotoğrafı işaret etti. Bir haberde yer alan fotoğrafta şimdinin İstanbul Emniyet Müdürü, o dönemin ise Antalya Emniyet Amiri olan Yusuf Ulaş'a bir plaket takdim ediyordu Yunus Derebeyi.
Hale ve Necip birbirlerine şaşkınlıkla bakarlarken Müdür Cinayet Büro'ya girdi. Şöyle bir – iki kez etrafa bakıp çıkacakken durdu, “Siz napıyorsunuz orada?” diye soru manasından ziyade çıkışma manası taşıyan bir ifade kullandı.
Necip ve Hale açıklayıp açıklamama arasında gidip gelirlerken Müdür yanlarına gelmiş, Hale'nin ekranı kapatmasına fırsat vermeden ekrandaki fotoğrafı görmüştü.
- Bu adam mı Yunus Derebeyi?
Tam isabet yapmıştı. Cinayet Büro ekibi, sessizce kafalarını salladı. Bunun üzerine Müdür, burnundan soluyarak telefonuna sarılmıştı. Birisini arayacakken Necip atıldı:
- Müdürüm, bir arama izni işimiz var… Yunus Derebeyi'nin kazı aşamasında katkı sunduğu bir gizli geçit bulduk…
Telefonda arama yapmaktan vazgeçen Müdür, onunla gelmesini işaret etti Necip'e ve Cinayet Büro'dan peş peşe çıktılar…
(Devam Edecek)