Gaz Pedalı Tekledi - 4 ALPER KAYA
Komiser Tahsin’e, hislerinden ötürü, yarı şaşkınlık yarı saygı ile bakan savcı tüm resmi işlemleri tamamladıktan sonra Olay Yeri Ekibi’nin bölgeye intikal etmemesi için hiçbir sebep kalmamıştı.
Gitmek üzere aracına yönelecekken duran savcı, dönüp Komiser Tahsin’in elini sıktı.
- Mutlaka ama mutlaka, olayla ilgili gelişmeleri konuşalım komiserim! Tanıştığımıza çok memnun oldum!
Yaşı kendisinden genç olmasına rağmen mevki olarak üstte olan birisinin bu nezaket dolu takdiri, kaç yaşında olursa olsun herkesin hoşuna giderdi. Komiser Tahsin de bu kibarlığı, benzeri bir şekilde gülümseme ve "Tabii ki!” cümlesiyle karşıladı. Savcı dönüp gittikten birkaç dakika sonra Olay Yeri Ekibi ve Necip de çıkagelmişti.
Olay Yeri Ekibi, şefleri Yasin önderliğinde derhal araçların etrafını sarıp sarmalamış ve yaptıkları iş bölümüne göre hareket etmeye başlamıştı. Onları keyifle izleyen Komiser Tahsin, yanına yaklaşırken şaşkınlığını gizleyemeyen Necip’e gülerek baktı.
- Hayrola, şaşkınsın biraz?
Necip, şaşkınlığı ve bastıramadığı uyku mahmurluğuyla yanına yaklaşırken "Amirim…” diye homurdandı ve ekledi:
- Siz ne ara haber aldınız da geldiniz? Üstelik sizin eviniz benimkinden daha da geride!
Komiser Tahsin artık soğumaya yüz tutan çay termosunu, sırtını dayadığı arabasının tavanına bıraktıktan sonra ellerini birbirine sürterek ayaza kesen havanın etkilerini bir nebze azaltmaya çalıştı. Bu esnada, bir yandan da kısa da olsa bir açıklama yapmaya çalıştı yardımcısına:
- Bir iş için bu yakaya geçmiştim, gece eve mi dönsem buralarda mı kalsam diye düşünürken kaza anonsu geçildi. Ben de meraktan, atlayıp geldim!
‘Kaza’ kelimesini duyan Necip, otomatik olarak olay yerine çeviriverdi bakışlarını. Yanmış arabaya doğru yüzünü ekşiterek bir hayret nidası döktü dudaklarından. Diğer arabaya doğru kafasını sallayıp aklındaki soruyu sordu:
- Şimdi, bu arabadan birisi sağ salim çıktı mı yani?
Komiser Tahsin kafasını sallarken, ikili bir yandan sarı siyah şeritlerle normal dünyadan ayrılmış gibi görünen olay yerine doğru yürüyordu.
- Valla çıktı Necip! Ben de şaşkına döndüm…
Onlar dalgın dalgın konuşurlarken, Olay Yeri Ekibi’nin şefi Yasin yanlarına geldi ve laflarını kesmemek için sabırla beklerken gözler birden kendisine dönünce derin bir nefes aldı.
- Görmeniz gereken bir şey var…
Komiser Tahsin, dudağını hafifçe büktü ve "Bagajda yanmış olan cesetten daha değişik bir şey mi?” diye homurdandı. Yasin ise, buna cevaben kafasını sallayıp, "Gördüğünüzde kendiniz karar verirsiniz…” diye belirtme gereği duydu.
Meraka kapılan Komiser Tahsin ve Necip, Yasin’in peşinden yürümeye koyuldular. Bir dakika geçmeden, Yasin’in görmelerini istediği şeyin olduğu yere gelmişlerdi: Yanan arabanın bagajı. Yasin, uzanıp bagaj kısmını parçalanmaması için hafifçe kaldırarak görmelerini istediği şeyi gözlerinin önüne getirirken; Komiser Tahsin ve Necip’in şaşkınlıkları, Olay Yeri Ekibi’nin tecrübeli şefini haklı kılıyordu…
(Devam Edecek)