19 Eylül Gaziler Günü bu yıl da anlam ve önemine uygun olarak bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde, halkımızın ve sivil toplum örgütlerinin iştiraki ile coşku içinde kutlandı.
Silivri Kaymakamlığı önünden kortej yürüyüşü ile başlayan kutlamalara, Silivri Belediyesi Bando Ekibi de marşlarla eşlik etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu tören Atatürk Anıtı önünde çelenk sunumuyla devam ederken, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar Terörle Mücadele Gazimiz Ahmet Doğar ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği Silivri Temsilcisi Adnan Gürcan tarafından yapıldı. Törene; İlçe Kaymakamı Ali Partal, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Gümüş, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Aynural, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Silivri Temsilcisi Adnan Gürcan, AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu ve yönetim kurulu üyeleri, Demokrat Parti İlçe Başkanı Halide Avlu, MHP Silivri yönetimi, Belediye Başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu, Silivri Kent Konseyi Başkanı Oğuz Özyaral, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli, Vergi Dairesi Müdürü Kadriye Çetin, İlçe Sağlık Müdürü Özcan Açıkbaş, Silivri Gençlik ve Spor Müdürü Emrah Yüksel Babuşçu, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Recep Akıncı ve Başkanvekili Aliş Eren, Yeni Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Ercan Çalışkan, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan ve mahalle muhtarları, Silivrili gaziler, ilçemizin siyasi temsilcileri, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, ordu mensupları, şehit ve gazi yakınları, basın mensupları ve birçok vatandaş katıldı.
ERDOĞAN'DAN ‘19 EYLÜL GAZİLER GÜNÜ' MESAJI
Törende Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yayımladığı mesaj okundu. Erdoğan mesajında darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü milletin canları pahasına darbe girişimini engellediğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Aziz milletimize Anadolu kapılarını açan, üç kıta yedi iklimde hâkimiyet kurduran, Çanakkale'de ve İstiklal Savaşı'nda tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen vatanına, bayrağına ve istiklaline sahip çıkmasını sağlayan ruh, kadim gaza anlayışımızdır. Bu anlayışın bir eseri olarak şanlı tarihimiz, gazilerimizin ve şehitlerimizin kahramanlıklarıyla, canları pahasına verdikleri mücadeleler ve büyük zaferlerle doludur. Milletimiz dün olduğu gibi bugün de ‘ölürsek şehit, kalırsak gazi oluruz' diyerek, istiklalini ve istikbalini savunmaktadır. Gerek askerlerimiz, polisimiz ve güvenlik korucularımızla dünyanın en vahşi terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadele, gerekse milletimizin tüm fertlerinin 15 Temmuz ihanetine karşı sergiledikleri destansı direniş, bunun en güzel örneğidir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi bu millet, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz gazi bir millettir. Şehitlik ve gazilik unvanları, hiçbir maddi değerle, hiçbir dünyevi payeyle ölçülemeyecek derecede büyük bir şeref kaynağıdır. Gazilerimizin temsil ettikleri değerlerin bilinciyle onurlu, ağırbaşlı duruşlarıyla, vatan sevgileri ve kahramanlıklarıyla yeni nesillere rehberlik edeceklerine inanıyorum. Bu toprakları bizlere vatan kılan, bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz tüm kahramanlara şükranlarımızı sunuyor, Allah hepsinden razı olsun diyorum. Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'e İstiklal mücadelesindeki önderliğinden dolayı ‘Müşir ve Gazi' unvanı verilişinin yıldönümünü ve Gaziler Günü'nü en kalbi duygularımla kutluyorum.”
DOĞAR: ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜMÜZE VE MİLLİ BERABERLİĞİMİZE SALDIRIDA BULUNANLARI DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE BERTARAF EDECEK KUDRETE SAHİBİZ
Gaziler Günü'nün anlam ve önemi üzerine bir konuşma gerçekleştiren Terörle Mücadele Gazimiz Ahmet Doğar, “Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe hitabesinde söylediği gibi, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” Bu kan var oldukça Türkiye Cumhuriyeti devleti ilelebet payidar kalacaktır. Ne mutlu bize bugünleri yaşatan kahraman şehitlerimize ve gazilerimize… Şanlı tarihimizde önemli bir yeri olan Sakarya Meydan Muharebesinin kazanılması ile 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'e mareşal rütbesi ile gazi unvanı verilmiştir. Bu tarihin anısına her yıl 19 Eylül günü, Gaziler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu tarih aynı zamanda Kahramanlık Günü olarak da adlandırılmaktadır. Gazilik, Türk vatanseverliğinin ve fedakarlığının yaşayan destanıdır. Gazi, bu destanı yazan kahramanın adıdır. İşte bugün burada bu destanı yazanların günü için buradayız. Gaziler Günümüz kutlu, yarınlarımız sağlık ve huzur dolu olsun. Bizler bu bayrak uğruna gözlerimizi kırpmadan canımızı verebilen ecdadın torunlarıyız. İç ve dış düşmanlar Mehmetçiğimize, polisimize, sivil vatandaşlarımıza haince saldırılar yapanlar bunu çok iyi bilmeliler; ne bu bayrak inecek, ne bu ezan susacak! Ne mutlu Türküm diyene! Saygılarımla…” dedi.
GÜRCAN: TÜRK TARİHİ ŞEHİTLİK VE GAZİLİK DESTANLARI İLE DOLUDUR
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Silivri Temsilcisi Adnan Gürcan tarafından, 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle törende okunan mesaj aynen şu şekilde: “19 Eylül Gaziler Günü, Türk Kahramanlığının en büyüğü Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsında taçlandığı, bu toprakların vatan olmasına ve bekası uğruna canlarını adayanların gurur ve şerefle anıldığı bir gündür. 19 Eylül Kurtuluş Savaşı'nda, Kore'de ve Kıbrıs'ta savaşan muharip gaziler ile Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi, üniter yapısı, toprak bütünlüğü uğruna vatan haini terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis, güvenlik, korucu ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde vücutlarını siper eden tüm malul gazilerin şeref günüdür. Değerli konuklar, törene hoş geldiniz. Türk'ün Anadolu'daki 1000 yıllık varlığını sona erdirmek isteyen emperyalist güçler, I. Dünya Savaşı sonunda ülkemizi dört bir yandan işgal ettiler. Bu işgal ile yetinmeyip, vatanımızı parçalamayı amaçlayan Sevr Anlaşması'nı milletimize zorla kabul ettirmek üzere Yunan ordusunu da Anadolu'ya sürdüler. Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış, esarete alışık olmayan asil Türk milletinin bu işgale dur diyeceği şüphesizdi. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk ordusu, Yunan ordusunu Polatlı yakınlarında Sakarya'da, 22 gün 22 gece süren, dünyanın en uzun ve en kanlı meydan muharebesinde yenerek, bozguna uğrattı. Çareyi kaçmakta bulan Yunan ordusu, bir sene sonra Dumlupınar'da aynı akıbete uğratılarak topraklarımızdan tamamen atıldı.
Sakarya Meydan Muharebesi, yaklaşık 200 yıldır Avrupa'dan geri çekilen Türk ordusunun son savunma savaşı olmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nın seyrini ve kaderini Türk milletinin lehine değiştirmiş ve Anadolu'nun düşmandan kurtuluş yolunu açmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi kaybedilseydi, Türkiye Cumhuriyeti'nden söz etmek mümkün olmayacaktı. Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları Türk milletine böyle karanlık bir tablo yaşatmadılar.
Türk milleti adına TBMM'si, 19 Eylül 1921 tarihinde, bu emsalsiz zaferin anısına, zaferin mimarı, Başkomutan Atatürk'e “Gazilik” unvanı ile “Mareşallik” rütbesini tevcih etmiştir.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın bizler için bir vatana dönüşmesi, bayrağımızın özgürce dalgalanması şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakârlıklarının eseridir. Tarihin her döneminde hür yaşamayı, bağımsızlık ve istiklalini canı pahasına korumayı ilke edinen aziz milletimiz, bu uğurda şehit ve gazi olmayı büyük bir onur ve gurur kaynağı saymıştır. Ülkemizde şehidi ve gazisi olmayan aile yok gibidir. Aziz milletimizin, asırlardır Anadolu toprakları üzerinde verdiği varoluş mücadelesinin şifresi; “ölürsem şehit, kalırsam gazi” deyişinde saklıdır.
“ÜLKEMİZİ BÖLMEK İSTEYEN İHANET ODAKLARINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de, sınırlarımızın içinde ve dışında, dış destekli terör örgütlerinin tehdidi altındadır. Terör örgütlerinin hedefleri; ülkede karışıklık çıkartmak, Türk ordusunu yıpratarak Türkiye Cumhuriyeti'ni bölünmüş ve zayıf bir ülke haline getirmek, dolayısıyla, emperyalist güçlerin menfaatleri doğrultusunda sömürü planı olan Sevr'in gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu güne kadar sergilenen her türlü hainlik, Türk Silahlı Kuvvetlerin vatansever ve kahraman askerleri ile kahraman polis, güvenlik korucusu ve vatandaşlarımız tarafından önlenmiş ve hüsrana uğratılmıştır.
Asil Türk milletinin bağrından çıkan, şanlı ve şerefli Türk ordusu dün olduğu gibi yarında vatanımızın, hürriyet ve bağımsızlığımızın en büyük güvencesi ve dayanağıdır.
Topraklarımızın bir daha istila edilmesine, bölünmesine, hürriyet ve bağımsızlığımıza göz dikilmesine ne biz, ne de bizden sonraki nesiller hiçbir zaman müsaade etmeyecektir. İnanıyoruz ki, kan dökülerek vatan olan bu topraklar, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır.
“GAZİLERE DAHA FAZLA SAHİP ÇIKILMASINI DİLİYORUZ”
19 Eylül, muharebe meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan, fedakâr ve kahraman gazilerimizin Şeref ve Kahramanlık Günü'dür. Kahraman gaziler, “Gaziler Gününüz” kutlu olsun. Sizler, en büyük Gazi Atatürk'ün yaşayan birer temsilcilerisiniz. Sizler, şehitlerimiz ile birlikte cumhuriyetimizin teminatı ve temel taşlarısınız. Sizler, kutsal vatan görevinizi hakkıyla yerine getirip; vatanın, milletin, bayrağın ve istiklalin ne denli paha biçilmez değerler olduğunu ve bu değerler için nelerin göze alınabileceğini gösterdiniz. Bayrağımız, vatanımızın üzerinde özgürce dalgalanıyorsa sizin emsalsiz fedakârlığınız sayesindedir. Gururla taşıdığımız Gazi unvanı, Ata'mızdan biz gazilere intikal eden en büyük mirastır. Sayın konuklar, Kore ve Kıbrıs'ta savaşarak gazi olanların sayısı 59.000'dir. Bu gün hayatta olanların sayısı ise 29.000 civarında olup, Kıbrıs gazileri 65-70, Kore gazileri 85-90 yaşlarındadır. Üzülerek şunu ifade etmek isterim ki, bu gazilerimize gösterilen ilgi ve ahde-vefa istenilen düzeyde olmayıp, yetersizdir. Atatürk, şehit ve gazilere verilmesi gereken önemi şu sözleri ile ortaya koymaktadır: “Türk tarihine altın sayfalar yazdıran gazilerimiz ile şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli bir görevdir.” Atatürk'ün bu sözleri ışığında, gazilere daha fazla sahip çıkılmasını diliyor ve yıllardır dile getirdiğimiz; gazilerimizin onurlarına yaraşır bir şekilde hayatlarını devam ettirmeleri ve hak ettikleri imkân ve şartlara kavuşturulmaları konusunda sorunlarımızın çözümünü bekliyoruz. 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle, en büyük Gazi Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını, aramızdan ayrılan tüm gazilerimizi ve vatan uğrunda toprağa düşen şehitlerimizi Türkiye Muharip Gaziler Derneği olarak rahmetle anıyor, hayatta olanlara da sağlık ve esenlikler diliyoruz.”
Günün anlam ve önemine vurgu yapan şiirlerin okunması ile tören programı son buldu.
Hazal BAŞARAN
