“Geçmiş 5 yılı karalayarak kendinizi başarılı addedecek söylemlerde bulunmayın” diyen CHP Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız, Başkan Volkan Yılmaz'ın suçlamalarına dikkat çeken yanıtla karşılık verdi.
Selimpaşa'da bir parsel ile ilgili meclisten yetki isteyen Başkan Volkan Yılmaz'ı muhalefetin söyledikleri kızdırdı. Satışa onay veren CHP'nin uyarıları mecliste ateşli bir tartışmanın fitilini alevlendirirken Melih Yıldız'ın çıkışı dikkat çekti.
MUHALEFETİN UYARISI YILMAZ'I KIZDIRDI
Mülkiyeti belediyemize ait ilçemiz Selimpaşa Mahallesi, 409 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazın satışının görüşülmesi esnasında CHP Grup Sözcüsü Süheyl Kırkıcı'nın yaptığı “Parselin dar ve uzun olması tek başına imar imkânı vermiyor. Yan tarafında ciddi bir park alanı var. Buranın kiralanmasının gündeme gelmemesi uyarısı ile satışa onay veriyoruz. Parkı bu imara uygun olmayan parselde imar yapılabilmesi için kullandırtmayalım” uyarısı Başkan Yılmaz'ı kızdırdı.
YILMAZ: BİZİM DÖNEMİMİZDE HARAÇ MEZAT YER SATIŞI OLMAYACAK
Yılmaz, CHP Grup sözcüsüne hassasiyeti için teşekkür ederken, “Bu parselin dar ve uzun olması satılabilmesi için gerekçe değil. Sizin bundan önce sattığınız 100'ün üzerinde parsellerin hepsi dar ve uzun muydu?” diye sordu ve tepkisini şu ifadelerle sürdürdü: “Çöp toplama firmasına borç ödenemediği için haraç mezat verilen arazilerimiz var. Merak etmeyin bizim dönemimizde bir yer satılıyorsa buradan gelecek gelir çok önemli ve faydalı işlerde kullanılacak. Haraç mezat bir yer satışı olmayacak. 1500 TL'den ihaleye çıkacağız. Ucuz derseniz 20 Bin'den müşteri bulun ona satalım. Silivri Belediyesinin malları bundan sonra haraç mezat borç kaşlığında kimseye gitmeyecek. Kaynakların doğru kullanılmamasında biriken bu borçları da bizim hep beraber ödememiz lazım. Bize güvenin…”
“HER GERİLDİĞİNİZ KONUDA BİZİ GEÇMİŞLE İLGİLİ SUÇLAMANIZ ÇOK DOĞRU BİR YÖNTEM DEĞİL”
Kırkıcı ile Yılmaz arasında giderek yükselen tansiyon ve özellikle Başkan Bey'in geçmiş döneme yönelik suçlayıcı ifadeleri sonucunda söze Melih Yıldız da girdi. Yıldız dikkat çeken bir çıkış yaparak şöyle konuştu: “9. gündem maddesine kadar meclisimiz sükünetle devem ediyordu, satış maddesine gelince birden gerildik. Anlam veremediğim bir gerginlik oluştu. Her gerildiğiniz konuda bizi geçmişle ilgili suçlamanız çok doğru bir yöntem değil.
“GEÇMİŞLE İLGİLİ VEREMEYECEĞİMİZ HİÇBİR HESABIMIZ YOK”
10 Yıl burada görev yaptığımız arkadaşlarımız var. Geçmişle ilgili veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Allah'ımıza çok şükür, alnımız ak. Siz geçmişle ilgili belediye yerlerinin haraç mezat satıldığından, borçların ödenmesi için arsaların satıldığını ifade ettiniz. Biz de sizin gibi farklı bir siyasi partinin iktidarından sonra görev almıştık. 8 belediyenin birleşmesiyle ilgili bin bir borç yüküyle karşılaşmıştık. Bunları defalarca ifade ettik ama öyle anlaşılıyor ki tekrar ifade etmemiz gerekiyor.
“SATILAN GAYRİMENKULLER İFADE EDİLİRKEN, BEN ALINANLARDAN DA BAHSETMEK İSTİYORUM”
Satılan gayrimenkuller ifade edilirken, ben alınanlardan da bahsetmek istiyorum. Biz bunları satarken tabi ki borç da ödedik, hizmet de yaptık, bunların yerine gayrimenkul de koyduk.
“10 YILDIR YAPTIĞIMIZ HİZMETLERİN MİRASINI BU DÖNEM SİZ YİYORSUNUZ”
10 Yıldır yaptığımız hizmetlerin bu dönem siz mirasını yiyorsunuz. Bizim yaptığımız yollarda yürüyor, salonlarımızda nikâh kıyıyorsunuz, tiyatro salonumuzda organizasyonlar düzenliyorsunuz; mirası yemeye devam ediyorsunuz. İnşallah üzerine daha nice kalıcı eserler bırakarak bu beş yılınızı tamamlarsınız.
“GEÇMİŞ 5 YILI KARALAYARAK KENDİNİZİ BAŞARILI ADDEDECEK SÖYLEMLERDE BULUNMAYIN”
Geçmiş 5 yılı karalayarak kendinizi başarılı addedecek söylemlerde bulunmayın çünkü 3.5 yıl kaldı. Oturduğunuz makama belki bir arkadaşımız oturur. Aynı karalamaları size de yaparsa siz de üzülürsünüz.
“BİZ BAZI ŞEYLERDE EKSİK YAPARKEN BAZI ŞEYLERDE ÇOK YERİNDE, SİLİVRİ'NİN İHTİYAÇLARINI GİDERDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Hepimizin eksiği olabilir. Biz bazı şeylerde eksik yaparken bazı şeylerde çok yerinde, Silivri'nin ihtiyaçlarını giderdiğimizi düşünüyoruz. Silivri'nin göbeğinde, 4 dönüm yeri belediyenin gayrimenkul envanterine kazandırdık.
Silivri, sadece çarşı meydanından ibaret değil diyorsunuz, lütfen Selimpaşa, Değirmenköy, özellikle Gazitepe meydanını görün. Silivri'nin meydanlarından farkı yok.”
Yıldız ile Yılmaz arasında
konuyla ilgili tartışma şöyle devam etti:
Volkan Yılmaz: Yaptıklarınızın taksitlerini İller Bankası'na ödüyoruz.
Melih Yıldız: Ödeyeceksiniz tabi başkanım, kamuda devamlılık esastır. Biz de geçmişten kalanları ödedik. Borçları öderken yerine koyduklarımızı da ifade edelim ki kamuoyu bilsin. Alipaşa mahallesine 50 bin m2 arazi kazandırdık. Tüm köylerimize yaptığımız yatırımlar gözler önünde. İnşallah siz de 5 yılın sonunca bizim gibi kalıcı eserler bırakır ve onlarla anılırsınız.
“BU MİRASI OMUZLARIMIZA NASIL YIKTINIZ?”
Volkan Yılmaz: Selimpaşa mahallemizde mahkeme kararları olmasına rağmen sattığınız araziler nedeniyle belediye başkanı ve memurlar Ağır Ceza'da yargılanıyor. Mahkeme kararı size, ‘Bu arsaları satmayın' diyor. Satmaya devam ediyorsunuz. Bu arsaların belediyeye geri iadesi oldu. Silivri Belediyesi bu paraların hepsini harcadı. Sattığınız yerlerin geri ödemesi 70-100 Milyon TL gibi bir rakam. Bu mirası omuzlarımıza nasıl yıktınız? Niye yaptınız? Niye Silivri Belediyesinin kurumsal kimliğini ayaklar altına aldınız? Bu kadar da insanı mağdur ettiniz. Adam Silivri Belediyesinden arsa aldı, parasını ödedi. Üzerinden üç sene geçti. Adamın arsası da gitti, sonra adam gelip bana diyor ki, ‘Ben bu arsayı satamadığım için şirketim iflas etti, çeklerim yazıldı'. Silivri Belediyesinin vatandaşlarına böyle bir zulüm uygulamaya hakkı var mı? 258 Milyon borçla devraldığım belediyenin 100 Milyon borcu da burada görünmüyor. İçine koyun 358 Milyon. Ne ala memleket… Eserler… Hangi eserler? Siz Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin aldığı kararlara rağmen bu arsaları niye sattınız? Şimdi bana “ince uzun olduğu için satabilirsin başkanım” diyorsunuz. Lütuf buyurdunuz.
“SİLİVRİ ARTIK ŞUNU BİLİYOR SATILACAK HER ŞEYDEN ELDE EDİLEN KURUŞ DOĞRU YERLERE HARCANACAK”
Silivri artık şunu biliyor, burada satılacak her şeyden elde edilen kuruş doğru yerlere harcanacak. Geldiğim günden beri bir lira kredi kullanmadım. 30 Milyon borç ödedim. Ortada bir şey yok! Yavuz, Hızır gibi sokaklara hayatınız boyunca girmemişsiniz. Ayak basmadınız. Takım elbisenizi giyip çarşı ve sahilden yürümeye devam ettiniz. Öyle yağma yok. Silivri artık hizmetle buluşmaya devam edecek. Sizin projelerinizi biliyorum, hep billboardlarda kaldı.
“KAF DAĞINDAN KAR BAĞIŞLAR GİBİ BİR ÜSLUPTA BENİMLE KONUŞMANIZ BENİ RAHATSIZ EDİYOR”
Silivri'nin müteahhidi Silivri Belediyesinden arsa almayacak.
Silivri Belediyesi, saniyeden tornavida, cıvata alamaz durumdaydı. Kimse belediyeye mal vermek istemiyordu. Kaf dağından kar bağışlar gibi bir üslupta benimle konuşmanız beni rahatsız ediyor. İşçilerin ikramiyelerini, kıdem tazminatlarını 12 ay ödememiş. Rakam yaklaşık 5.5 Milyon. Göreve gelir gelmez hepsinin maaşı, denge tazminatı, ikramiyesi kuruşu kuruşuna yatıyor. Sizden kalan 5.5 Milyon 3.5 Milyon'unu ödedim. Şimdi bu sizin ‘dar uzun' dediğiniz arsayı da değerinden fazla satacağım. Onunla da sizin ödeyemediğiniz ikramiye ve tazminatları ödeyeceğim. Onun için dar uzun, parkı kullandırtmamak. Bunları kullandırtmamak benim görevim. Kimseye de kullandırtmayacağım.
KIRKICI: BÜTÜN MADDELERDE OY BİRLİĞİ İLE YÜRÜYORUZ VE ÜSLUBUNUZA BAKIN!”
Süheyl Kırkıcı: Zaten görevinizi biz hatırlatarak yürüyeceğiz. Sizin ısrarla görmek istemediğiniz bir belediye meclisi var. Bu meclis bunun için var. Gösterdiğiniz tavırda da belli. Belediye Meclis Üyeleri bu konuşmaları burada da halkın önünde de yapacak. Siz rahatsız olmayın. Bütün maddelerde oy birliği ile yürüyoruz ve üslubunuza bakın!
Volkan Yılmaz: O satışlardan dolayı bazı memur arkadaşların belki de memuriyet hayatı bitecek.
Süheyl Kırkıcı: Onların rızası üzerinden gelen bir durum oluştu.
Volkan Yılmaz: Buradaki birinci sorumlu Silivri Belediye Başkanı. O arkadaşların memuriyeti bitince ne olacak? Eşlerine çocuklarına kim cevap verecek?
Süheyl Kırkıcı: Şu anda duygusal şeylere girmeyiniz. Satışa çıkarken bir belediye başkanı bilerek hata yapar mı? Umarım siz de öyle bir durum yaşamazsınız. Olabilir ama, burada asıl önemli olan niyettir.
Volkan Yılmaz: Melih beyin ‘İnşallah sizin de eserleriniz olur' sözüne cevap vermeyeceğim çünkü sokakta yürürken vatandaşlarımızdan ben bunun cevabını alıyorum.
GÜLER: İHTİYAÇ GİDEREN BİR ŞEYİN YAPIMINA BİZ ŞAHİT OLMADIK
Filiz Güler: Geçmiş döneme saldırıyı geçtiğimiz 5 yıl içinde Özcan beyden gördük. Hatta Melih bey de ‘Sizin zamanınızda şöyleydi böyleydi' diye vuruyordu! Aynı mecliste görev aldık aynı şeyleri yaşadık. Kaldı ki geçmiş döneme vurmak belki siyasetin bir gereği olabilir ama bunu yapmayan insan söyler. Ve eserlere gelince şu mecliste şu belediyede oturuyorsak ve kendi mülküyse AK Parti belediyesi döneminde olmuştur. Adliye binası, tuvaletten bozma yerlerde mahkemeler görülürken yine o dönem Belediye Başkanımız Hüseyin Turan'ın girişimleriyle bir eser kazandırdık. Alt yapı sıfırken, Garden arkasında çocuklar ayaklarına poşet geçirerek okula giderken yine belediyemiz alt yapıyı yaptı. Halkımızı en çok rahat ettiren ısınma yöntemi doğalgaz geldi. Yollar, asbestli boruların değişmesi v.s. Hizmet yapmak gelen tüm belediye başkanlarımız ve bizlerin görevi. Özcan beyin 10 yıllık döneminde Kültür Merkezi yapılamadı, yerler satılışına onay vermedik çünkü yapılan hiçbir şeyi görmüyorduk. İhtiyaç gideren bir şeyin yapımına biz şahit olmadık. İş Bankasının oradaki yere otopark yapımı için süreli vaatte bulunan Özcan Işıklar'ın ona da çeşitli bahaneler bularak yapımından vazgeçmesi ve bir meydan yapması. Yapılan şeyler takdir edilir, yapılmayanlar tabi ki söylenir ama hiç yapılmamış gibi de konuşulmaz. Biz Volkan başkanımız ve meclis üyesi arkadaşlarımızla Silivrililer için en güzel hizmetlerin yapılması için çalışmaya devam edeceğiz. Biz AK Parti olarak devraldığımızda maaşlar dahi ödenmemişti. Hepsini belgesi ortaya çıkar. Beş yılda çok hizmet yaptık. İnşallah bundan sonra çok daha iyi hizmetler yapılacak.
Volkan Yılmaz: Geçmiş dönem İBB Başkanımız Kadir Topbaş ve Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan'a teşekkür ediyoruz.
Gündem maddesi tartışmaların ardından oybirliği ile kabul edildi.
