“En kısa zamanda yıllardır üreticilerin dile getirdiği sorunlardan arınmış, bu mesleği yapanların çok daha mutlu olduğu, dışarıdan alan değil satan bir Türkiye'ye kavuşmak dileğiyle” ifadeleriyle tamamladığı açıklamasında Gencoğlu, tarımdaki sorunların çözümü ve planlamanın önemine işaret etti.
“TARIM, DÜNYANA EN ÖNEMLİ ÜRETİM KOLLARININ BAŞINDA GELİYOR”
Gencoğlu'nun tarım ve bölgemizde bu alana ilişkin faaliyetlere yönelik yorumu aynen şu şekilde: “Tarımın, dünyada en önemli üretim kollarının başında geldiğini söylemek herhalde abartı olmaz. İnsanoğlu yerleşik düzene geçtiği günden beri süre gelen üretim ve bu üretimi sağlayan çiftçiler en eski mesleği icra ediyorlar.
14 MAYIS ÇİFTÇİLER GÜNÜ
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu'nun kuruluş tarihi olan 14 Mayıs da Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanıyor. Ülkemizde de 14 Mayıs tarihlerinde çeşitli etkinliklerle tarımın ve üreticilerin mesleklerinin zor şartları ve ekonomiye katkıları anlatılmakta. İlçemizde de belli bir zamandan beri üreticilerimizin traktör ve zirai ekipmanlarıyla yaptığı geçit törenleriyle kutlamalar yapmaktayız.
“MESLEKİ ZORLUKLARI YETKİLİLERE ULAŞTIRAMIYORUZ”
Çiftçilik, Türkiye'de en çok üye sayısına sahip bir meslek. Bu kadar geniş bir mesleğin birçok üretici örgütü girdikleri ve Ziraat Odalarına rağmen ne sevincini, ne üzüntüsünü dile getirememesi, gündem yaratamaması da düşündürücü. Genelde kendimizin çalıp, kendimizin oynadığı cılız tepki ve isteklerle mesleki zorlukları yetkililere yeterince ulaştıramıyoruz.
“TARIMSAL ÜRETİMİN GELECEĞİNDE SORU İŞARETLERİ”
Doğal olarak üreticilerin mesleklerine olan ilgileri de azalmakta. Çiftçilerin yaş ortalamasının yüksek olması, gençlerin ata mesleklerine kayıtsız kalması, köylerde yaşayan nüfusun yüzde 8'lere düşmesi tarımsal üretimin geleceğinde soru işaretleri yaratmakta.
“EN AZ 20 YILLIK GELECEĞİNİ PLANLAMAK ZORUNDAYIZ”
Tarım Bakanlığımızın liderliğinde daha da çok geç kalmadan, tüm paydaşlarla ortak ya da farklı zamanlarda yapılacak çalıştaylarla en az 20 yıllık geleceğini planlamak zorundayız. Devletimiz uzun yıllardır her daim tarımın içinde.
“YILMAZ'IN ÖNDERLİĞİNDE TARIMSAL FAALİYETLER İVME KAZANDI”
Son yıllarda yerel yönetimler de tarıma ciddi katkı sunmaya başladılar. İlçemizde de Belediye Başkanımız Volkan Yılmaz'ın önderliğinde belediyemizin tarımsal faaliyetleri daha da ivme kazandı. Yerel bazda üreticilerin desteklenmesi, çeşitli ürünlerin denemeleri, bu ve benzeri etkinliklerin yerel ve ulusal medyada bolca yer almasını önemsiyorum. Devlet, Büyükşehir Belediyeleri, ilçe belediyeleri, Ziraat Odaları, birlik ve kooperatifler daha etkin ve yol gösterici olmak zorunda.
“HER ALANDA O YÜKSEK ÜRETİM RAKAMLARINI YAKALAYABİLİRİZ”
Ülkemizin buğday verimi ortalaması 250 kg iken, Fransa'nın 650 kg rakamları yakalaması bizim gidecek daha yolumuzun olduğunu net bir şekilde göstermekte. İşini düzgün yapan, önder olan kurumlar ve üreticilerin sayesinde bizler de ülke olarak her alanda o yüksek üretim rakamlarını yakalayabiliriz.
“BU SORUN İVEDİLİKLE ÇÖZÜLMELİ”
Türkiye, gerek üretimin girdi kalemlerinde, gerek tarımsal ürünlerde dışa bağımlılıktan kurtulmak zorunda. Üreticiler her üretim sezonunda bir öncekine göre kendilerini geliştirmek, yeniliklere açık olmak zorundalar. Kesinlikle ürün planlaması yapılmalı. Üretici, aracı, fabrika ve tüketici aktörleri ayrılmaz parça ama hepsi birbirlerinin haklarına saygılı ve dengeli olmak zorunda. Tüm Türkiye'de üreticilerin resmi kurumlara olan borçları 100 milyar lirayı, diğer şahıslara olan miktarları da eklediğinizde 120 milyarın üzerine çıktığı görülmekte olup, bu borç sarmalında üreticilerden gelişmelerini beklemek de biraz hayal olur. Bu sorun ivedilikle çözülmeli.
“EİNSTEİN'İN DE DEDİĞİ GİBİ TARIMI İHMAL EDENLER ÜLKELER İNTİHAR EDİYOR DEMEKTİR”
Türkiye bütçesinin yüzde 1'ini çiftçilere destek olarak dağıtılması, kanunen kayıt altına alınmasına rağmen 20 yıldır sadece bu paraların ancak yarıları üreticiye ödendi. Bu ve benzeri birçok soruna inat bizler gene de üretime devam ediyoruz. Teorik fizikçi Albert Einstein'in de dediği gibi, “Tarımı ihmal eden ülkeler, intihar ediyor demektir. Gelişmiş ülkelerin semalarında ne kadar çok uçağın uçtuğu değil, ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse, sonraki yıllarda insanlar da yok olur.”
“BU İŞİ YAPMAKTAN BÜYÜK KEYİF ALIYORUM”
Şahsen ben tarlada çıkan yabani otla mücadele etmekten, 365 gün iklime göre pozisyon almaktan, yalın ayak toprağa basmaktan, harmandaki tozdan, yağmurdan sonraki toprak kokusunu içime çekmekten büyük haz duyuyorum. Ben de bilmem, bir biline soruyorum. Her türlü yeni ürünü deneyip, sonuçlarını üreticilerle paylaşıyorum. Teknolojiyi yakından takip ediyorum. Kısacası bu işi yapmaktan büyük keyif alıyorum.
“DIŞARIDAN ALAN DEĞİL SATAN BİR TÜRKİYE'YE KAVUŞMAK DİLEĞİYLE...”
En kısa zamanda yıllardır üreticilerin dile getirdiği sorunlardan arınmış, bu mesleği yapanların çok daha mutlu olduğu, dışarıdan alan değil satan bir Türkiye'ye kavuşmak dileğiyle.”
Sevginar SALİ