20 yılı geçkin muhasebe ve mali müşavirlik mesleki deneyimine, İSMMMO'nun 3 yıllık Silivri Temsilciliği görevini ekleyen Saadet Gencoğlu, geçtiğimiz dönem CHP'den Silivri ve İBB Meclis Üyeliği sorumluluğunu da başarıyla yerine getirdi.
Kadın Girişimciler Derneği Basın Komisyonu olarak gerçekleştirdiğimiz söyleşi dizimizin bu haftaki konuğu Mali Müşavir Saadet Gencoğlu oldu... Mesleki deneyimleri, siyaset, yerel yönetim ve sosyal yaşam üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Silivri'nin tanınmış çiftçilerinden iş insanı Süleyman Gencoğlu ile evli olan Saadet Genoğlu'nun iki oğlu var, aynı zamanda bu yıl içinde kayınvalide olma heyecanı yaşıyor.
Sevginar SALİ: Mesleki çalışmalarınız ve İSMMMO temsilciliği sürecinizi anlatabilir misiniz?
Saadet GENCOĞLU: Kamil Çelik'in Oda Temsilciliği döneminde iki dönem yardımcılığını yaptım. Üç dönem de İstanbul Mali Müşavirler Odası Silivri Temsilcisi oldum. Artık bir şeylerin zamanı geldi. Oda Başkanıyla görüşerek görevimi gençlere bırakmak istediğimi söyledim. Görevim boyunca her dönem temsilci yardımcılarım oldu. İlk dönem dört yardımcım vardı. Ondan sonra sekiz yardımcım oldu. En son Sena, Simge, Arzu ve Bora temsilci yardımcılarım oldu. Doğal olarak onların arasından seçim yapmak durumundaydık. Beraber seçiyoruz. Sena ve Simge hazırdı. Ben kendilerini zaten bir önceki dönemde hazırlamaya çalıştım. Israr ettim kabul etmediler. En son Oda Başkanı geldi ve kendisi de ısrar etti. Başka ilçelerde çok fazla talep olur. Bizde de tam tersi. Sonunda Simge Kandemir Kesen dayanamadı ve kabul etti; yeni İSMMMO Silivri Temsilcimiz o oldu.
Sevginar SALİ: Çıtayı öyle yükseltiniz ki sizden sonra göreve gelmek cesaret istiyordu…
Saadet GENCOĞLU: “Biz sizin gibi yapamayız” dediler. Defalarca her zaman yanlarında olduğumu söyledim. Abla kardeş, dost ve meslektaşız. Bizim meslekte üstatlık duygusunu hissetmek çok güzel bir duygu.
“ERKİN BALABAN'DAN GELEN BİR EKOLÜMÜZ VAR”
Sevginar SALİ: Silivri'de muhasebeciler, mesleki dayanışma adına örnek teşkil ediyor. Bu nasıl mümkün olabiliyor?
Saadet GENCOĞLU: Bu, tam anlamıyla Erkin Balaban'dan gelen bir ekol olduğu için böyle. Silivri'de ilk İstanbul Mali Müşavirler Odası kuruluşunda Mütevelli Heyet Başkanı Erkin Balaban. Öyle bir ekol ki bu konuda yerleşmiş. Öyle bir saygınlık var ki, ondan gelen temsilciler de bunu sürdürmüş. Bir de çok samimiyiz. Sorunlar olmuyor mu? oluyor. İçten davranınca çözülüyor.
“BİRAZ DAHA DENEYİM İSTEYEN MESLEKİ GELİŞMELERİ DENETLEME KURULU'NDAYIM”
Sevginar SALİ: Şu anda hali hazırda İSMMMO'da devam eden bir göreviniz var. Ondan da söz edelim mi?
Saadet GENCOĞLU: İstanbul Mali Müşavirler Odası'nın çeşitli kurulları var; Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu. Benim kadar temsilcilik yapan çok az kişi var. Mesleki Gelişmeleri Denetleme Kurulu'ndayım. Orada yaptığımız iş; etik ve ahlak yönünden odamıza gelen şikâyetlere bir anlamda çözüm üretmek. Mali Müşavirler olarak bürolarını sürdürenler arasındaki sıkıntılar, ya da sorunlarla ilgili odaya gelen şikayetler bizim kurulumuzda değerlendiriliyor. Biz bunlarla ilgili ilk önce araştırmayı yapıyoruz, sonra Disiplin Kurulu'na sevk ediyoruz. Biraz daha deneyim isteyen bir kurulda görev yapıyorum.
“MESLEKTEN MEN ETMEYE KADAR GİDEN CEZALAR VAR”
Sevginar SALİ: Denetimlerinizin yaptırımı var mı?
Saadet GENCOĞLU: Odanın 3560 sayılı kanununa göre meslekten men etmeye kadar giden ceza var. Yasamız çıkmadan önce ruhsat almadan bu işi yapanlar, internet siteleri var. Burada insanlar çok düşük fiyatlarla defter tutma konusunu gündeme getirebiliyorlar. Dolayısıyla bunlarla ilgili şikâyetleri değerlendiriyoruz ya da ruhsatın kiralanması. Sayısız dosya var. Kınama cezası da verebiliyoruz.
Sevginar SALİ: Sorunlarına kendi içinde çözüm üretebilen bir meslek dalı ne kadar güzel.
Saadet GENCOĞLU: Yapılan şikayet ilk önce Denetim Komitesine giriyor. Bu komite gidip bunu birebir yerinde denetliyor. Oradan gerekli görülürse Haksız Rekabet Kuruluna veya Disiplin Kurulu'na giden bir işlevsel süreci var. Evet, mesleğimiz açısından çok yararlı olduğunu söyleyebilirim.
“İMAMOĞLU BAŞKANLIĞINDA GÖREV YAPMAK İSTERDİM”
Sevginar SALİ: Geçtiğimiz dönem Silivri Belediye Meclis üyesi, aynı zamanda Büyükşehir Belediyesinde de görev aldınız. Aktif siyasetin boşluğunu hissediyor musunuz?
Saadet GENCOĞLU: Meclis üyeliğini beş yıl gerçekten bir görev diye yaptım. Sağ olsun Özcan Başkanın davetiyle geldim ve benim için bir denemeydi. Zaten bu teklif geldiğinde ‘denesem ne kaybederim' diye düşündüm. Çok yoğun ve yorucu bir dönemdi. Ekrem İmamoğlu başkanlığında İBB Meclis Üyeliği yapmak isterdim ama daha bir beş yıl için düşünürdüm. Benim için yeterliymiş. Yaptım ve bitti.
“DÜŞÜNDÜĞÜM ZAMANLAR OLDU AMA İYİ Kİ YAPMIŞIM”
Sevginar SALİ: ‘Nereden bulaştım ben bu siyasete?' diye düşündüğünüz zamanlar oldu mu?
Saadet GENCOĞLU: Düşündüğüm çok zamanlar oldu ama sonuçta iyi ki yapmışım dedim. Son dönemde Özcan Başkan ne istediğimi sordu. Kontenjanda olmak benim tercihimdi. Özcan Başkan varsa bu işi yaparım, yoksa da yapmam demiştim. ‘Ah niye olmadım' diyecek bir durumum yok. Siyasetin devam etmediğine üzülmüyorum ama mesleği bırakırsam üzülürüm. İnsanın yaptığı iş kendini mutlu ediyorsa geriye dönüp de üzülmez. Büyükşehir Belediye Meclisinde önceki dönemde birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımı gördüğümde mutlu oluyorum.
Siyaset ve yerel yönetim görevlerinin getirdiği farklı sıkıntılar var. İnsanlardan gelen bütün talepleri karşılayamıyorsunuz, istediklerinin hepsini yapamıyorsunuz. İnsanlardan sınırsız talepler geliyor. Bazen sizin gücünüzü aşıyor. Hala da o talepler gelmeye davam ediyor.
Konusu gelmişken söylemek isterim örneğin Volkan Başkanın renkli evler projesi bizim projemizdi. Kentsel Tasarım Projesinin kurulundaydım. Renkler pasteldi, somon, bej, bordo v.s. Tüm binaların önlerinin, çatılarının temizlenmesi, antenlerin kaldırılmasını içeren proje bize kısmet olmadı. Görünce insanın içi şöyle bir cız ediyor. “Keşke bunu biz yapabilseydik” diyorum tabi.
Sevginar SALİ: Mali Müşavirlik konusunda yılların tecrübesini taşıyorsunuz. Kendi alanınızda böyle başarılıyken siyaset gibi çok farklı alanlara girebilmek büyük cesaret isteyen bir şey değil mi?
Saadet GENCOĞLU: İşte denize atılırsın, ya yüzmeyi öğrenirsin ya da boğulursun. O konuda içim rahat. Özcan Başkan teklif etti ve bu konuda beni de cesaretlendirdi. Ailem çok destek oldu. Kanda var. Ağabeyim meclis üyeliği yaptı. Ecevit'in mavi gömlekli, kasketli resimleriyle büyüdük. Umarım benden sonra ailede başka kadınlar veya yeğenlerim de devam eder.
“KADIN İSTERSE YAPAR”
Sevginar SALİ: Kadınların adaptasyon duygusu oldukça gelişmişe inanıyorum…
Saadet GENCOĞLU: Kadınlarda da var, bu biraz da jenerasyonla alakalı. Şimdi bana başka bir görev ver. Ben onu da yaparım. İstersem yaparım ama istemem lazım. Kadın isterse yapar.
“KIRTASİYECİ OLMAK İSTERDİM”
Sevginar SALİ: Başka bir meslek seçme hakkınız olsa, ne seçerdiniz?
Saadet GENCOĞLU: Kâğıt, kalem, defter gibi şeyler acayip hoşuma gider mesela kırtasiyeci olmak isterdim. Defterin, kitabın kokusu muhteşem. Bazen Ataç Kırtasiye'ye bile gittiğimde, “Burayı bana devretsenize” derim. Okuduğum üniversiteden ve yaptığım meslekten memnunum. Ablam, kız istemede çok güzel bir konuşma yaptı. “Hayatta mutlu olmanın tek sırrı var; işini ve eşine iyi seçeceksin” dedi. Dolayısıyla o açıdan mutluyum. İşini, eşini, çocuklarını hep dengelemek zorundayız. Öyle bir misyonumuz var. Erkek odaklanıp tek bir şeyi yapıyor ama kadın öyle değil.
“HAKKINA DAHA ÇOK SAHİP ÇIKCAK BİR NESİL GELİYOR”
Sevginar SALİ: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Türkiye'de kadının konumu ve durumuyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Saadet GENCOĞLU: Türkiye'de kadınların toplumsal anlamda gittikçe önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Şimdiki nesle bakıyorum çok daha hevesli, daha çok iş yapabilecek kapasitedeler. Bizden daha farklı bir jenerasyon geliyor. Hakkına daha çok sahip olacak bir nesil diye görüyorum. Kadın cinayetleri, kadına bakış açısı, bunlar zaman alacak şeyler. Belki biz bu çevrede ona çok fazla rastlamıyoruz çünkü çok görünür değiller ama gelecekte kadınlar haklarına daha çok sahip çıkacak. Kadın artık her konuda sokağa çıktı. Çok daha eğitimli. Ve hayat artık kadınların.
Sevginar SALİ: İş yerinizle ilgili biraz bilgi paylaşabilir misiniz?
Saadet GENCOĞLU: 1999 yılından beri bu Mali Müşavirlik ofisinde çalışıyorum. Dört arkadaş çalışıyoruz.
“KEŞKE DAHA ÇOK KİŞİYE GİRİŞİMCİ OLMALARI KONUSUNDA DESTEK VEREBİLSEK...”
Sevginar SALİ: Silivri Kadın Girişimciler Derneği'nde olmaktan memnun musunuz?
Saadet GENCOĞLU: Dernek ilk kurulurken de bana teklif etmişlerdi ama işim gereği, derneğin de biraz daha ticari kısmıyla ilgili olduğu için girmemiştim, sonrasında Gülgün Narinç'i kıramadım. Kadın Girişimciler Derneğini Hürriyet'i ekinde görüyorum. Diğer il ve ilçelerde daha fazla etkin olduğunu gözlemliyorum. Burada bizim yaptığımız biraz daha rol model olmak yolunda insanları sevk etme. Derneğin faaliyetleri o açıdan önemli. Keşke daha fazla kişiye ulaşıp da kadın girişimci olabilmeleri konusunda destek verilse, biz de ona aracı olabilsek. Malum ekonomik ortamda da ne kadar yapılabilir? Yoksa mentorlük anlamında belki bir şeyler organize edilebilir. Bu konuda ofis olarak destek olmak adına her yıl iki stajyer alıyoruz. Necip Sarıbekir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Muhasebe Bölümü öğrencileri, haftada iki gün okula, üç gün bize geliyorlar. Temsilcilik anlamında da işbirliğimiz var. Geçen yıl stajyerlere yönelik bir Oda ziyaretimiz oldu. Odamızın kurduğu mesleğimizin geçmişten günümüzü anlatan sergiyi gezdirdik. Onlara çok ilginç geldi. Yaptığımız işi fili göstermek adına bazen liseye gidip elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mesleğin okulunu bitirmek işin %50'si, geri kalan ise gerçekten bunu fiilen yapmak. Hele bu sene meslekte bir devrim yaşandı. Kâğıtlar kalktı, e-defter, e-fatura, e-reçete her şey e- oldu. Birçok meslek de değişecek. İşçisi olmayan fabrikalardan bahsediliyor düşünün nasıl bir değişim çağındayız…
“KURUMSALLAŞMA VE UZLANLAŞMA ŞART”
Sevginar SALİ: Mali müşavirliğin en zor tarafı nedir?
Saadet GENCOĞLU: En zor tarafı, kanunların çok sık değişmesi. İki dakikada bir tebliğ değişiyor. Onun için meslekte giderek uzmanlaşmak önemli. Sosyal güvenlik, vergi konusunda her şeyi bilemem. Bilmek zorunda da değilim. Hele şimdi özellikle teknoloji çok önemli. Bilgisayar bilen kişiye gerek duyuluyor. Arabuluculuk, bilirkişilik ya da kendi içimizde yeminli mali müşavirlik gibi yeni yeni meslekler de var. Dolayısıyla gençler bu noktada uzmanlaşmalı. Artık büro muhasebeciliği de bir şekilde sona erecek. Matematiksel bir şey yapmayacağız işin danışmanlık kısmıyla devam edeceğiz. O konuda ne yapılması gerektiğini yine söyleyecek olan bizleriz. Devlet ile mükellef arasında köprü kuran bir mesleğin mensuplarıyız.
Bağımsız Denetim Şirketleri var orada da bizim meslektaşlarımız çalışıyor. Gençlere, bu işten çok denetim firmalarında çalışmalarını öneriyorum. Şu anda odanın 50 bin'e yakın üyesi var. Bunun yüzde 60'ı bir yere bağımlı çalışan. Aslında eskiden bizim gibi büro muhasebecileri daha fazlaydı, şimdi bu oran ters yönde gidiyor. Artık büro açmak çok akıl kar işi değil. Bizim meslekte yapılması gereken işin kurumsallaşması, güçlerin birleşmesi. Odamız bunu yıllardır destekliyor. Kurumsallaşmamız ve uzmanlaşmamız şart. Bu mesleğin geleceği o yönde.