Seçim ateşi yandı ama henüz pek de harlanmadı. Özellikle vekil aday adayları enerjilerini listelerin açıklanması sonrasına bırakıyor gibi görünüyor. O tarihten sonra seyreyleyin cümbüşü, şarkılar, türküler atışmalar sokağa taşacak. Dava sahipleri epey yorulacak ama vakit dar ve her iş planlı yapılmak zorunda. Az zamanda çok iş yapmak mecburiyetinde herkes. Sağlam motivasyon gerekiyor. Yalnız adaylık için ismi geçenler değil bir siyasi parti çatısı altında bulunan tüm üye ve yöneticilerin en üst kademeden en alt kademeye ve hatta gönül verenlerine kadar bu dar vakitte canla başla çalışması gerekiyor.
Tabii seçim kampanyaları yalnız parti binalarında olmuyor. Bu anlamda belediyecilik de yürütülen seçim kampanyasının önemli bir ayağıdır desek yanlış olmaz –söz konusu yerel seçim olmasa dahi. Yalnız Büyükşehir değil ilçe belediyeleri de mensup oldukları parti adına halka ulaşmada daha elverişli koşullar yaratabileceğinden genel/yerel seçim fark etmeksizin çalışmaların önemli bir kısmıdır.
Belediyeler demişken yerel seçimleri de hatırlamakta fayda var. 24 Haziran sonrası yaklaşık 9 ay sonra bir seçime daha gideceğiz. Aksi bir durum olmazsa 2019 Mart'ı yerel seçimler için planlanan tarihti. Soğumadan yeniden seçime gidecek olmanın parti teşkilatları açısından yorgunluktan çok antrenmanlı olma güveni vereceği kanısındayım. Burada tabii asıl yük başkan adaylarında olacak. Genel seçimde yeteri kadar çalışan, sorumluluk ve özveri anlamında heybesini dolduran isimleri de yerel seçimde hatırlamak daha kolay olacaktır sanıyorum. Şimdiden hedefe dönük çalışmalara başlamış olmalılar. Tabii bu kaygı güdülüyor ve adaylık planlanıyorsa…
Ayrıca yerel seçimin Silivri zemininde çok daha çekişmeli geçeceğini öngörmek de şimdiden mümkün. Bir yanda Silivri'yi kalesi gibi gören CHP, bir yanda artık fiili ve daha önemli icraatlar yapmayı hedefleyen AK Parti. Ve tabii öne çıkacak isimler de önemli. Etrafı şöyle bir gözlemlemek lazım, nerede ne yapılıyor, kim gelmeye, kim gitmeye gün sayıyor...