Sun Tzu MÖ 500'de Wu Devleti'nde (Şimdiki Çin)'de yaşamış ünlü komutan, filozof ve askeri bilgedir. Sözleri asırlar sonra bile düşündürürken, Savaş Sanatı (The Art of War) kitabı, strateji üzerine yazılmış en eski ve en iyi çalışmalardan biridir ve askeri konularda ve ötesinde tarih boyunca çok büyük etkisi olmuştur. Sabırsızlanmayın Çin'den Silivri'ye jet hızıyla geleceğim : )
Sun Tzu'ye göre ''Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir”.
CHP'nin ilçe kongresi kulislerini takip ederken aday adaylarından birinin çalışma stratejisi üzerine bunu düşündüm… Siyasi yarışların hep kanlı, canlı, gürültülü, patırtılı olmasına alışmışız sessiz sedasız alınan mesafeleri garipsiyoruz… Ama kast ettiğim ilçe başkan aday adayı avantaj ve eksikliklerinin son derece bilincinde ve çok akıllıca, kararlı yol alıyor.
Sun Tzu'nun bilge sözleri ile desteklemek gerekirse; “Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan tehlikeye düşmezsin; başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin.”
Genelde bildiklerimiz konusunda çok iddialı, bilmediklerimiz hususunda aşırı cimriyiz… CHP'nin sözünü ettiğim ilçe başkan aday adayı belirttiğim genelleme hususunda istisna olmayı epeydir zorluyor.
Diyorlar ya “Gideceği yeri bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez…” diye o söz de çok doğru… Ne istediğini bilmek, kararlı ve net olmak önemli şeyler… Sadece kişi için değil ona güvenecek, yanında yer alacak, yol yürüyecek olan kimseler için de…
Sun Tzu'dan son bir alıntı ile tamamlıyorum: “İnsan doğası gereği zora düşmedikçe, yeteneklerini sonuna kadar kullanmaz.”
Buna çok inanıyorum rahatta gelişim yok, sıkıntıdan doğar pek çok güzel şey: )
Mümün Koçoğlu'nun son dönem çalışmalarına dair bir gözlemdi paylaştığım tabi ki : ))
Süreç kendisini nereye taşır bilmiyorum... Önceki, ilk ilçe başkan adaylığında seçimi değil ama ciddi bir takdir kazanımıyla üstlendiği sorumluluğu tamamladığını CHP'deki gelişmeleri yakından takip edenler bilirler. Kazanmak önemli ancak nasıl mücadele ettiğiniz iyice bakınca daha mühim olarak ağır basıyor…
ELEŞTİRİLER YÜKSEK, SAHİP ÇIKMALAR KISIK SESLE
“Kişi herhangi bir konudaki memnuniyetini 3-5, memnuniyetsizliğini 9-15 kişi ile paylaşıyor” diyor uzmanlar, araştırmacılar… Geçenlerde bir sohbette konusu geçti CHP'nin önemli isimlerinden birkaçı, “Suna Göçengil yeniden “Adayım” dese nasıl olma deriz? Elinden geleni yaptığını, nasıl çalıştığını biliyoruz. Fazla bir şey olmasa bile tanıdığımız delegeleri ikna etmek için elimizden geleni yapacağız” mealinde görüşlerini belirtti…
En yoğun eleştiriye maruz kaldığı esnada İlçe Başkanı, bu sahip çıkma niyeti ile elinden geleni yaptığına dair gözlemi, desteğe hazır olduklarını daha yüksek ve net şekilde ifade etme konusunda çok pasif kalıp kalmadıklarını sordum… Çünkü bence kaldılar… Sessizlik oldu, konu kaynadı…
Delegeler kongrede neye karar verirse versinler… Bugün birinin her hangi bir konuda hakkı teslim edilecekse, ertelenmemesi gerektiğini düşünüyorum…
Tıpkı sevdiklerimize onları kaybetmeden duygularımızı ifade etmemiz gerektiği gibi… Biri siyaset diğeri yaşam; ikisinin arasında alan farkı olabilir temel malzemeleri insan…
Siyaset gibi yaşam da insan kazanma sanatıdır :) Kazan kazan kuralını bile işlettim : ))
Gördüğünüz her haksızlığı ortadan kaldıramazsınız tabi ki ama sessiz kalarak ortak olmanıza da hiç gerek yok… Vebalini taşımaya çok meraklıysanız bilemem; uyarayım bu yaklaşımla hamallardan daha ağır işçi konumuna getirirsiniz kendinizi…
***
CHP'nin nezaket ve zarafetle ilerleyen ilçe kongre sürecine dair şimdilik bu kadar...