Rusya, Ukrayna'ya askeri çıkarma yaptı Türkiye de enflasyon hortladı. Dünyada en fazla değer kaybeden para birimi Türk Lirası oldu.
Daha evvel yazılarımda ısrarla üzerine basarak, ‘gıdada bağımlılık bir ülkenin özgürlüğüne vurulmuş prangadır' demiştim. Tarımsal bağımsızlığı olmayan bir ülkenin hiç bir iktisadi planlaması olamaz. Bir toplumun gıda ile sınanması; savaş ve doğal felaketlerde çok daha açık gözlenebilir, yansıması daha sonra görülse de uzun bir süre etkisi geçmez, bizim gibi 7 Milyon açlık sınırında çocuğu olan az gelişmiş bir ülkede, daha somut sonuçları olur.
Dün pazarda; en basit masrafsız üretimi olan kış otu ıspanağın kilosu 14 liraydı. 300 dolar aylık geliri olan bir ailenin nasıl beslendiğini denklemlemenizi öneririm.
Devletlerin asli görevi temel gıdanın üretimi ve insanların ulaşımını sübvanse etmektir ve de insanların beslenmesini daha adil kılmaktık. Ne kadar sıkılsanız da her fırsatta sosyal devlet tarifini yapmaktan geri kalmayacağım.
Geçtiğimiz hafta süt ineği çiftliklerini ziyaret ettim, güncel üretim ve girdileri konusunda bilgi aldım.
Dikkat ediyor musunuz yaşa başa bakmadan çevremizde insanlar patır patır ölüyor; açlık, savaş, terör, reis, tek adam, hayırlı cumalar, bu karambolde kimsenin kendi hayatını sorgulama, mutluluk, çocukları, gelecek hayalleri... Anlayacağınız hiç bir ruh sağlığı yerinde insanın olmayacağı hallerdeyiz.
Devletin bürokrasi aklı tamamen siyasallaşmış, üreticinin devamlılığı konusunda iş bitirecek aklın tek adama uzanan siyasi kolları, biat ve çıkar ilişkilerine kurban olmuştur.
Hani GDO'lu (genetiği değiştirilmiş organizmalar) ürünleri tüketmeyecektik. Öncelikle hayvan yeminde serbest bırakıldı, biz bu hayvanların etini sütünü tüketmiyor muyuz? Tüketiyoruz... O zaman direk human ürünlerde de olmasının sakıncası yok; sayım suyum yok desek de, bu iş yolunda gider mantığı.
Meclis kantinine kadar giren sahte bal için, soruşturma yasağı getirilmedi mi? Demek ki bu sahteliklerin arkasındaki güç, devlet iradesinden daha güçlü.
GDO'da daha ileri aşamalarda yapılan çalışmalarında yine denek zemini için, en uygun ülke sahipsiz Türkiye olursa hiç de sorun olmaz. ( 7 Ocak 2022 tarihli resmi gazete: bir kapital firmaya GDO niteliğinde olan 1 mısır ve 1 soya çeşidini hayvan yemi için 10 yıl süreli kullanım izni vermiş, aynı zamanda un ve fırıncılık ile nişasta işleme alanlarında ve farklı alanlarda kullanımına da izin verilmiş.)
Bir süt üreticisi gidişatı çok güzel özetledi.
100 sağmallık bir inek çiftliği; Toplamda 350 civarında hayvan barındırıyor. Kendi arazisini işliyor, hayvansal kaba yem üretiyor. Toplamda bu yıl kendi arazisinden 2 Milyon liralık kaba yem stoklamış. (silaj, saman ve yonca )
Her bir inek için günlük besleme rasyonu (yem karışımı)
10 kg kesif yem süt yemi (fabrika yemi) 45,00 TL
5 kg yonca: 15,00 TL
25 kg silaj: 20,00TL
3 kg saman: 3,00TL
Mineral vitamin destekleri: 10.00TL
Toplam bir süt ineği: 93.00TL ya doyuyor.
100 inek günlük: 9 300,00 TL yem tüketiyor.
Süt ortalaması 25 litre, 100 inek Litre süt üretir. Sütün litresi 4,7 lira 4,7x2500= 11 700.00 TL günlük ciro.
İşletmenin aylık bilançosu.
Yem gideri: 30x9300,00=279 000,00TL
Elaman 3x7000,00: 21 000,00TL
Su: 4 000.00TL
Elektrik: 18 000,00TL
Veteriner: 15 000,00TL
5 traktör bakım yakıt amortisman: 15 000,00TL
Malzeme ve diğer gider: 10 000,00TL
Toplam gider: 362 000.00tl
Toplam gelir: 351 000,00tl
İşletmeci arkadaş sağdığımız inekler bile kendini bu koşullarda besleyemiyor. Diğer sağım yapmadığımız hayvanların giderleri ile her ay 50 Bin TL zarar ettiğini söyledi. Çiftliğin mülkiyeti kendisine ait, işlediğim tarım arazisi de kendisine ait, oturup kar zarar hesabı yapmıyoruz, onun içindir ki her yıl küçülüyoruz. Bu yıl 2 000 000,00 TL zarar edeceğim. İnanılır gibi değil bu yıl ne kadar zarar edeceğin ortada dururken sen ne kadar istekli ve keyifle işini yapabilirsin!
Ödemiş, Bayındır, Tire havzasında günde 300 civarında süt ineğinin mezbahaya dittiğini duyduğumda şok oldum. Bu inekleri yaşatırsak insanlar süt, peynir, yağ, yoğurt tüketebilir. Süt hayvanları kesilirse daha sonrasında et ve et ürünlerini de tüketemez oluruz.
Devlet kırsalda üretim yapan insanları yaşatmak zorunda ki, şehirdeki insanları da besleyebilsin. Tüm dünya bu dengeyi kurmuşken bizim siyasilerimiz devlet aklını tamamen hayatından çıkarmış durumdalar.
Bu gün 12-13 Bin liraya kesilen inekleri tekrar ithal etmek istediğimizde, 2700 Euro (45 Bin) ya tekrar almak zorunda kalacağız. (Silivri'de çay bahçesinde oturup “Belediye saman dağıtıyor, tam hayvancılık yapılacak zaman” diyenlerin, ağzının üstüne kürekle vurmak istiyorum, saman işletme giderlerinin %2 si kadar bir meblağdır.)