2010 Silivri'ye ve Ülkeme güzellik, huzur ve mutluluk getirsin. Kendimi zorlasam da; bütün İslam âlemine, tüm insanlığa iyi temennilerde dolu olan klişeleşmiş sözleri sıralama sahteliğine düşmeyeceğim. Türk'ün güçlü olduğu dönemlerde, dünyanın da huzurlu olduğuna inananlardanım.
Her başarılı erkeğin arkasında kadın vardır sözünün, kadının eve kapatıldığı dönemlerden kaldığını düşünüyorum. Bugün kadınların da başarılı olabildikleri göz önüne alınırsa, aynı sözün her başarının arkasında iyi bir eş vardır şeklinde değişmesi gerekir. Yuvadaki huzur, başarıdaki en önemli unsur.
Her toplumsal başarıda, her demokratik yarışta (pek öyle olmasa da) gizli kahramanlar vardır. Seçim başarılarının arka sayfaları açılabilse, mutfaklarına girilebilse ne kadar çok oldukları görülecektir. Seçilenlerden daha çok uğraşan, çalışan, başarı için kişiliklerinden taviz veren bu kahramanlar; sonuç başarılı olursa herkesten çok mutlu olurken, başarısızlık karşısında kahrolurlar. Hiçbir çıkar, menfaat, paye beklemediklerinden; diğerlerince aptal olarak görülseler de, onlar mutludurlar. Unutulsalar da bir sonraki başarıda benim de tuzum olacaktır umuduyla bekler dururlar.
Gizli kahramanlar başarıdan sonra ilk unutulacaklar etiketiyle arşive kaldırılır. Yerine sahte kahramanlar türer. Onlara daha çok değer verilir. Tornavidalarıyla, kraldan çok kralcı olmalarıyla nam salanlar; kralın duymak istediklerini söylediklerinden baş tacı edilirler. Gizli kahraman iyi de söylese hoşnutsuzlukla karşılanırken, sahtekârların şaklabanlıkları maharet olarak görülür. Çoğunlukla oy verme kahramanlığını bile gösteremeyenler, oy veren kitle üstünde estirdikleri rüzgâr ve baskı nedeniyle; nefretle karışık tiksintiye sebep olurlar. Bazen iri gövdeleriyle insanları yara, yıka; bazen de incelikleriyle yılan gibi sıyrılarak başköşeye geçmesini bilirler. Her türlü başarıyı sahiplenmenin ötesinde, en büyük başarıları hep kendileri için çalışmalarıdır.
Bir dönem önce Ak Parti'nin düştüğü hataya, şimdi CHP rahmet okutur oldu. 29 Mart seçimlerinde büyük payı olan gizli kahramanlar çabuk unutuldu. Kralın etrafını hiçbir şey yapmadıkları halde, çok şey yaptıklarını abartarak anlatabilenler sardı. Kral sahte sevgi çemberinden kendini sıyırabilse, gizli kahramanlarını görecek belki ama görmek de istemiyor gibi davranıyor. Bu gidiş herkesin memnuniyet beyan edip de, huzursuzluğun kamufle edildiği filmin sonuna benzeyecek. Gişe rekorları kıran film, her dönem vizyonda. Sadece oyuncular değişti.
CHP ilçe kongresine hazırlanıyor. Siyasi arenada rakipsizliğini, kendi içinden çıkaracağı rakiple telafi etme yoluna gidecek. Belki de iyi olacak. Ak Parti böyle bir gelişmeye cesaret edemediği için bugün bu durumlarda. Hatta yok hükmünde. CHP'nin kendi içinden çıkaracağı rakip, canlılık ve rekabet getirecektir. Sahte kahramanları çoğaltmaz da, gizli kahramanlarını hatırlarsa faydalı da olacaktır. Yine de görevdeki ilçe başkanını delege bile seçmeyen siyasi bir anlayışın, nezaketinden ciddi şüpheler var. Görünenden çok farklı anlamlar yüklenmesine yol açtığını belirtmeliyim.
Muharrem Aydoğan geçtiğimiz dönem görevini en iyi yapan meclis üyesiydi. Seçimlerden bir yıl önce yazdığım "CHP’den hiçbir meclis üyesi aday olamayacak, Ak Parti'den iki belki üçü tekrar gelebilir" satırlarından tek etkilenendi. Abdala malum oldu diyerek mütevazılık yapmak yerine, görünen köy kılavuz istemez diyeceğim. Belki bugünkülerin görünenleri görmelerine vesile olurum. Aydoğan doğru bildiklerini, güzel bir üslupla dile getirmekten hiç çekinmedi. Sallabaş olmadı. Denediyse de başaramadı. Aday olmayacağı açıklaması abesle iştigal. Tersini bekleyen ve isteyen de yok zaten. Onunla birlikte CHP'deki gizli kahramanları yok etme, sindirme süreci hız kazanacak korkarım. Görünür kahramanlar her tarafa dal budak saldı. Asillere çaresizce seyretme görevi kaldı…
Sahtekârsız kalın, kahramansız kalmayın.