Hani bir söz vardır: "Tanrı istediğimiz değil, ihtiyacımız olan insanları verir bize. Bize yardım etmeleri için, bizi incitmeleri için, bizi terk etmeleri için, bizi sevmeleri için ve bizi olması gereken insana dönüştürmeleri için verir…
İstediğini alamadığın için ya da sevdiğini elinden aldığı için kızma isyan etme tanrıya bil ki bazı şeyler olması gerektiği için olur ve her kötü günden sonra yüzünü güldürmek için bir nedende verecektir tanrı, sadece beklemesini ve görmesini bilmek gerek. Çekilen her çile bizi daha güçlü bir insan haline getirir ve bunun mükâfatını da alırız. Bazen fark etmezsiniz bile…”
Uzun bir söz oldu değil mi?
Romantik bir yere değil, siyasete bağlayacağım…
Suna Göçengil dün 29 Kasım’da gerçekleştirilmesi planlanan kongre süreci ile ilgili ilçe başkanlığına adaylığını açıkladı.
CHP’nin başında kalmalı mı, yoksa siyaseten yeri göğü inleten başka bir ilçe başkanına mı ihtiyaç var? CHP’nin bayrağını yerel iktidarda dalgalandıran lider konumundaki kişiye /Özcan Işıklar’a bakarsanız uçurtma misali rüzgâra karşı uçarak yükselmeyi, çokça zorunluluktan benimsemiş konumda. Sanki arkasından yelkenlerine rüzgâr veren bir güç var da o uçurtma olmayı seçti ve neredeyse partisinin iki kat üzerinde oy alarak düşünün en tehlikeli olduğu yerde, zirvede kalmak için çalışıyor… Ona sorsanız bunları umursamadığını da söyler... Söyler de kendisi dışında herkesi inandırır da...
Bence Suna Göçengil belki CHP’lilerin istediği değil ama kesinlikle CHP’nin Silivri’de ihtiyaç duyduğu ilçe başkanı. İlçe başkanlığı konusundaki performansını değerlendirme sunucu çıkan bir yargı olarak düşünmeyin bunu. Mevcut koşullarda kendimi yerine koyuyorum da ben Göçengil’in yarısı kadar başarı gösteremezdim. Yapabildiklerini bir kenara bırakın sırf gayreti, çabası, emeği bile ilçe başkanlığı konusunda takdir edilmesi için bence ziyadesiyle yeterli.
Tek istek karşısında, şöyle içinizden okkalı bir dua etme şansınız olsa istedikleriniz için mi, ihtiyaç duyduğunuzun karşılanmasını mı kullanırdınız?
İsteklerimizin ne denli değişken ve çoğu zaman yanıltıcı olduğunu kabul edelim. Tanrı neye ihtiyacımız olduğuna karar verdiyse ve de anlımıza bir kader yazdıysa, istekleriniz için elinizden geleni yapın ama sonrasında olanları kabullenelim derim…
***
Dün uzun zamandır sohbet etmediğim bir dostumla haberleştik… Öyle uzaklarda falan değil, yakında da nasıl bir yaşam mücadelesi cenderesine tutulduysak aylardır birbirimizden haberdar olamayacak duruma gelmişiz. CHP’nin kongresini hareketlendirmesi muhtemel isimlerden biri aynı zamanda. Biraz da çekinerek aradım aslında; ‘Adaylık mevzusu açılmasa arayacağın yok’ diye düşünse; ne kadar yanlış olsa bile itiraz etmeye gerekçe bulamam… Bulurum da aramayı kendime yediremem galiba… (Düşündüm de bir şeyin yanlış olduğunu bildiğiniz halde, kendinizden ne kadar emin olursanız olun itiraz etmeye girişmediğiniz zamanlar da varmış demek ki…) Allah’tan kibar adam öyle bir imada bulunmadı. Ben içimden vesveseli, başkasının bir şey demesine gerek kalmadan söylenebilecek tüm ters cümleleri kendi kafamda, hakkımda kurabiliyorum maşallah!!! Neyime lazımsa bu yetenek? Millet icatlar yapar, ben anca kendi kendimi imha etmeyle sonuçlanacak yöntemler geliştiriyorum : ))
CHP Silivri muhtemelen kongreye tek listeyle gidecek… Ama bu tabanı toparlama çalışmalarına, davanı yayma girişimlerinde açılıma gitmeye mani değil… En basit nedeni 1 Kasım genel seçim sonuçları… Daha dumanı üzerinde taptaze bir gerekçe…
Kongre CHP Silivri’ye hayırlı, uğurlu olsun...
YAZARLAR
ÇOK OKUNANLAR
1. SAYFAMIZ
