Futbol birleştiricidir ve bir o kadar da güçlü bir yapıştırıcıdır, maya tutmazsa da iyi bir ayrıştırıcı. Öyle ki toplamları birbirine bağlar veya ayrıştırır.
Futbol basit bir oyundur, ama her basit oyunda olduğu gibi zekâ da gereklidir. Yıllardır spor yazar ve takip ederim. Birçok resmi ve hazırlık maçı takip etmişliğim var. Bunca oynanan maçın ardından güçlü dostluklara da sahip oldum.
Zaman zaman nefret ettiğim de olmuştur futboldan. Bu nefretlik sahnelenen oyun ile ilgilidir. Öyle ki izlemeyi bırakın fotoğraf çekmek veya haberini yazmak bile zül gelebiliyor, kötü futbol karşısında.
Çünkü futbol herkesin oyunudur.
Çünkü herkesin bir futbolu vardır.
Ve çünkü futbol sadece "EN İYİLERİN" oynadığı bir oyun da değildir.
Herkesin kendini bulduğu ve kendinden bir şey bulduğu bir oyundur futbol.
Futbolu gerçekten sevmek istiyorsanız önce oyunu sevmelisiniz.
Aksi halde ne kadar ünlü, ne kadar zengin ve ne kadar popüler olursanız olun, sizin için artık "futbol asla sadece futbol değildir".
Oysa bizim için, her zaman ve her yerde futbol sadece futboldur. Çünkü bizim için sadece bir oyundur. Öyle olmaya da devam edecektir.
Yani demem o ki kendi içsel hazımsızlığımızı bir kenara bırakalım, oyunu sevelim. Civciv yumurtadan çıkmış kendi kabuğunu beğenmemiş misali yapmayalım, yapmayın.
Futbolda böyle şeylerle karşılaşılır. Bazen frekanslar tutmaz uyum sağlamaz iyi kadroyla iyi sonuç alınmadığı dönemler olur. Doğal olarak önce hoca sorgulanır.
İşte tam bu aşamada gözden kaçmaması gereken nüanslar var. Alternatifini ararken görüşülen hocaların hepsi “bu takımı uçururum” diyormuş, derler, diyebilirler, demiştirler.
Golcü öneren yok herkes hoca öneriyor!
Öyleyse sorumluyu başka yerde aramaya gerek yok.
Demek ki Özgür Ergün yeterli malzemeyi almış lakin usta helva yapmayı becerememiş zamanında.
Şimdi de geçmiş fırının başına ekmeğini de kendi pişiriyor.
Dedikodu Silivri'de en etkili en hızlı iletişim mekanizmasıdır. Herkes birilerinin kulağına bir şeyler üflüyor ama özellikle futbolda hiç bir şey gizli kalmıyor. Bu işler dedikodu ve gazla da gitmez, gitmedi görüyoruz.
Burada başkanın duruşu çok önemli. Başkan koltuk ayarlarını kontrol etmeli, düzeltip dik duruma getirmeli ve bir nevi uçuşa hazır hale gelmeli.
İlk olarak yönetim kendi içindeki sorunlarla yüzleşmeli eğer bir operasyon yapılacaksa Silivrispor'un mağlubiyetine sevinen ve kutlayan yöneticilerden başlamalı!!!
Oyuncu-hoca-menajer arasına nifak sokandan, oyuncuları ihanetle suçlayanlardan başlamalı.
Ya da tüm üfürüklere kulak tıkayıp bir kerede takımı toplayıp “çocuklar bu maçın primi şu, çıkın adam gibi oynayın da hepimizin morali düzelsin” deyip teşvik etmeli.
Kısacası geminin yönü uçuşun sonu tamamen başkanın tutumuyla alakalı…
Dedik ya, futbol güzel bir oyundur.
Entrikası ve dedikodusu da olmazsa olmazıdır.
