Behzat Amca, Seymen'deki tarlasına lahana dikti ama ürünleri olgunlaşınca yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle mahsulünü satmayı bırakın toplayamayacak durumdaydı… Üç kuruşluk kazancının kaybına mı, ürünün tarlada çürüyeceğine mi yansın bilemedi..
Sonra Silivri Köy Pazarı'nda tezgahı bulunan üreticiler ve belediye çalışanları hep birlikte gelerek tarladaki mahsulünü topladılar. Üstüne üstük Belediye de ürünlerin hepsini satın aldı; personel yemekhanesinde değerlendirilmek üzere. Behzat Amcanın emeği de kazanç beklentisi de boşa gitmedi…
Günlerden bir gün Mesut Amca Yolçatı'da ektiği karnıbaharları toplayıp, satışa sunamadan hava tahminleri yaklaşan şiddetli kar fırtınası ve don uyarıları yapmaya başladı. Mesut Amca yetiştirmesine yetiştirmişti mahsulü de satmak işi başka bir meseleydi ve henüz bu hususta mesafe kat edememişti. Tüm karnıbaharları tarlada kalıp kara kışta ziyan olmadan belediye tarafından toplanarak, personel yemekhanesinde değerlendirilmek üzere satın alındı… Mesut Amca'nın toprakla bütünleşen elleri emeğinin karşılığı, kaygılı gözleri huzur ile buluştu…
Kar ve don öncesi Köy Pazarında kalan bütün yeşillikler de Belediye tarafından son akşam satın alındı yanlış bilmiyorsam. Alışveriş için gittiğimde iki dal dereotundan fazlasını bulamadım… Biraz da geç kalmıştım…
Ne şimdi bu?! Dünyayı mı kurtardı bunları düşünen Belediye Başkanımız?! İnsanlık için belki küçük ama Behzat ve Mesut Amca gibiler için büyük adımlar bunlar…
Geçtiğimiz günler, yıllardır bangır bangır ifade edilen ama bir türlü hayata geçirilemeyen, bir hizmet daha verilmeye başlandı ilçemizde… Silivri Belediyesi ve Eryap Grup işbirliği ile projelendirilen aşevi günlük 500 kişilik sıcak yemek kapasitesi ile sessiz sedasız hizmette girdi… Buna hiçbir zaman ihtiyacı olmayacak insanlar açısından bile ne kadar kıymetli bir çalışma olduğunu anlamak için ‘aç kalan insanın' yapamayacağı şey olmadığını düşünerek değerlendirme yapın. Biri yer biri bakar kıyametler bunlardan kopar. Tok insanların aç olanların halinden anlamayışı ile yükselen sorunlar da cabası…
Bu ve benzeri dokunuşlar ile örülen ‘duvarın sağlamlığı'nı anlatmaya kelimeler yetmez gerek de yok sanki… O kadar açık ve net her şey…
“Dezavantajlı grupların belediye başkanı olacağım” iddiası siyaseten Volkan Yılmaz'ı ne kadar yükseğe taşır bilmiyorum ama bence insanların kalbinde kurulan tahttan daha kıymetlisi de yok. Konunun şöyle de bir boyutu var; artık farklı bir yerel yönetim anlayışımız söz konusu. Yükseltilen hizmet çıtasının altında, daha azıyla yetinmemiz zor…
Volkan Yılmaz'a kötü bir haberim var başına iş açtı hem kendisinin hem de siyaset serüvenini paylaştığı tüm rol arkadaşlarının…
Silivri'nin de gözü aydın hizmette sınır tanımamanın keyfini çıkarsın, sefasını sürsün : )
Herkese hayırlı kandiller...
