Muhalefet;
“yine kimleri zengin edecekler”
Türkiye siyaseti maalesef böyle…
Neden böyle?
Kamuoyu görüşünü oluşturan büyük bir kesimin önyargısı böyle de, ondan…
Aslında…
Böyle bir algı bu gün oluşmadı…
Hep vardı…
Gün oldu dozu azaldı…
Gün oldu arttı…
Ve…
Şunda herkes hemfikir…
“Toplumda oluşan böyle bir algıda en çok siyasetle uğraşanların payı var”
Silivri’de bu ülkenin bir parçası olduğuna göre bu ve benzer siyasi söylemden etkilenmemesi mümkün değil. Bu gün cılız da olsa benzer seslere rastlamak mümkün…
Nedeni…
Silivri Belediyesi…
Silivri Sahili ve Merkez mahallelerin dışında eski Belde, yeni mahallelerin tamamında, Meydanlar, parklar ve Silivri Merkezdeki, sahil düzenlemelerine benzer “prestij yollar” yapıyor.
Aslında…
İşe yeni başlanmış değil…
Yalnız…
İş…
Yavaş ilerliyor…
Muhtemel…
İhaleyi alan müteahhidin acemiliği…
Veya iş bilmezliği…
Çünkü…
İhalenin parası bankada yatıyor…
Müteahhit o parayı…
“hak ediş” karşılığı çekebiliyor…
Yani…
Ne kadar iş yapmışsa o kadar para çekiyor…
Eh…
O zaman…
“Çok yap, çabuk yap işi bitir paranın hepsini al”
Değil mi?
Akıllı, işadamı böyle yapması gerekmez mi?
Neyse…
Daha önce, gittiğim bu yerler konusunda yazmıştım
Bu defa…
Yine, gezdim gördüm…
B.Çavuşlu, yol düzenlemeleri. Düğün salonu. Değirmenköy köy içi yol düzenlemeleri. Gümüşyaka yol ve park düzenlemeleri. Çanta yol ve meydan düzenlemeleri, Selimpaşa park ve meydan düzenlemeleri, Ortaköy meydan ve yol, Kavaklı yol ve kenarları…
Yavaş da olsa yapılıyor…
Şimdide…
Diyebilirim ki…
Bitince çok güzel olacak…
Ve cılız bile olsa, çıkan o sesler yok olacak…
Göreceksiniz!
GÜNLERİN GETİRDİĞİ
Yağmurlu bir hafta geçti denebilir.
Bu demektir ki…
Ekim ayına girerken tarlalar ekime hazır hale gelecek. Çiftçiler için tam zamanıdır, her tarafta tarlalar sürülüyor…
Ha, bu arada, bazı babadan görme usullerle çiftçilik yapanların, tarlanın en kolay, en ucuz temizlenmesi olarak gördüğü “anız yakmalar” oldu…
Biliyorsunuz!
Anız yakmak yasak…
Neyse…
Bu yıl karpuz ekenlerin “yüzü gülecek” deniyordu…
Da…
Aldığım duyuma göre, öyle olmamış…
İlk etapta…
Tarlada iyi fiyata satanlar olmuş…
O fiyatları da az bulup satmamış…
Sonra?
Sonra…
Fiyat soranlar ortadan yok olmuş…
Eh…
Silivri’nin tüketeceği miktar belli…
İhraç etme olanağı da yok…
Fiyatlar birden düşmüş…
***
Ayçiçeği ekmemiş olanlardan aldığım duyum!
“ekenler bu yıl iyi” …
Yalanı onların boynuna…
***
Geçen hafta, Mahalleleri dolaşırken uğradığım, Silivri Belediyesi’nin, Gümüşyaka Belde Belediyesi’nden kendine kalan tarlada çevreye “örnek olması” amacıyla ektiği “ayçiçeği” etrafındakilerden daha iriydi…
Sahi…
Gümüşyaka Mahallemizde, Silivri Belediyesi’ne geçen bu (350) dönümlük alanda yok,yok…
Biber, Domates, Karpuz, Anason ve adını şimdi unuttuğum bir çok ürün yanında bir de “arı kovanları” vardı…
Burada yetiştirilen ürünlerin hiç birine suni gübre atılmamış…
Görmekte fayda var…
Tavsiye ederim…
ŞİMDİ BALIK ZAMANI
Bu günlerde yağan yağmurun tarlalara olduğu kadar, denizlere de büyük faydası oldu… Denize düşen yağmur demek…
Balığın yağlanması demektir. İrileşmesi demektir…
En önemlisi de…
Bollaşması demektir…
Ondan olsa gerek…
Hafta içinde…
Balıkçı motorları iskeleyi hiç boş bırakmadı…
Ve tamamı doluydu…
Bizzat gördüğüm iki sabah…
Palamut yoktu ama hamsi, istavrit ve sardalye doluydu tekneler…
Haberin devamı 26.09.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…
