Adil Sirkecioğlu

Görünen Köy Kılavuz İstememiş


Yazmışım ama elimden bir şey gelmemiş, seyretmek düşmüş. Aynı durum bu günde tekrarlanıyor gibi bir his var içimde. Yakın geçmişimizdeki gezimize devam ediyoruz efendim.
Yayın yönetmenim kaybedenlerden olmanın üzüntüsünü dile getirmiş. Hassasiyetini ne kadar insanla paylaşabildiğine şöyle bir baksın. Teselli sözü haddim değil, fakat her kayıp kazanmanın başlangıcıdır. Kaybetmenin sıkıntısı fazla, sorumluluğu az olur. Beterin beteri var. Kazanmış olmanın yanında yanlışları engelleyememenin psikolojik ve toplumsal baskısı çok daha fazla. Kaybetmeyi ve kazanmayı tartışmadığımız, hepimizin kazandığı bir ülke umuduyla.  (09.08.2007 - CHP)

Bu dağıtımdan sonra meleklerden biri, merakla sormuş Tanrı'ya; Bütün uluslara ikişer erdem verdiğiniz halde, Türklere neden 3 tane verdiniz, niye? Tanrı; Evet ama demiş; sadece ikisini kullanabilecekler, şöyle ki;
1- Bir Türk, zeki ve politikaya düşkünse, dürüst olmayacak.
2- Bir Türk, dürüst ve politikaya düşkünse zeki olmayacak.
3- Bir Türk, hem zeki hem de dürüstse; zaten mümkün değil politikaya düşkün olması.
(20.11.2007 - YEREL SEÇİMLERE DOĞRU)

Ak Parti'de Hüseyin Turan'ın karşısına kimse çıkamaz diye beklenirken en az on beş adayın müracaatı ile şoka girileceğine inanıyorum. Bu zorlu yarış ve ayak oyunlarının galibi, ipi göğüsleyen Hüseyin Turan olacaktır diye düşünüyorum. Etkileyici faktör yapılacak kongrenin neticesinde oluşacak ilçe yönetimi. Parti büyüklerim benden iyisini bilir yaklaşımındaki, dik duramayan bir ilçe partiyi ve Silivri'yi maceraya sürükler. Tüm çabalarına karşı genel seçimlerde geride kalmış bir Ak Parti, Belediye Başkanının en büyük handikabı. 9-0 kazanmak için hiçbir mazereti olmayan iktidar partisinin, geçen zaman içinde o havayı yakalayamaması başkanın adaylığını tehlikeye sokar. Oluşturacağım ekiple seçimi nasıl olsa kazanırım düşüncesindeki başkan, muhtemelen olumsuz gelişmeleri fark eder ve tedbir alabilirse kendini ve Silivri'yi maceraya sürüklemekten kurtarır.
Kendimi falcı gibi hissetmeye başlasam da devam. Bu günkü meclis tablosu tamamen değişecek. CHP'li hiçbir meclis üyesi tekrar aday olamayacaktır. Onlar da bunu bildiği için müracaatta bile bulunmayacaklar. Ak Parti grubundan ise bir, bilemedin iki üye tekrar seçilme şansını yakalayabilir. O da Hüseyin Turan aday olursa. Silivri beyefendisi Faruk Can, Selami Değirmenci'ye borçlu olduğu meclis üyeliğine veda edecek. Gelişmeleri uzaktan izlemekle yetinecek.
(16.01.2008 - SEÇİMLERE AZ KALA)

Belediye Başkanımız Hüseyin Turan'ın Silivri'ye olan teşekkürünü görmüşsünüzdür. En yakışıklısından ve gülümseyen yüzüyle hazırlanmış afişlere %92,9 (yazıyla yüzde doksan iki virgül dokuz) memnuniyetini belirten Silivri Halkına teşekkür ediyor başkan. Anayasayı ve Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığını bile %92,5 oyla kabul etmiştik. Rekorları geride bıraktı bizim başkan. Kim tutar seni! Hay Allah, yine laiklik karşıtı bir örnek vereceğim. Allahın elçisi peygamberler bile insanlığı bu kadar memnun edemedi, bu oranda kendini sevdiremedi. Ne mutlu sana! Kadir gecesi doğma muhabbetini çok abarttık galiba.
(31.03.2008 - ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI)

Silivri Belediye Başkanlığını Hüseyin Turan'ın kazanmasından en fazla gurur duyan kişiyim. Bu durum eksiklerini ve yanlışlarını dile getirmeme engel değil. Birileri "Başkan hakkında nasıl böyle yazar?" işgüzarlığıyla faydalı olduklarını düşünüyorlar. Hüseyin Turan - Adil Sirkecioğlu arasındaki dostluğun teminatı; Başkan'ın kongrede hakkımda söylediği söz. Bu sözden ve gelişmelerden rahatsızlık duyanlar çekilin aradan, oluşturduğunuz karambol de ayı yavrusunu severken boğacak.
(02.04.2008 - SİYASİ PARTİLER KİMİN MALI?)

Selami Değirmenci'nin üç dönem belediye başkanlığı süresince yaptıklarının ve yapamadıklarının tartışması şu an gereksiz. Belediye Meclisindeki CHP'li üyelerin son dönemi reddeden tavır ve düşüncelerine bakarsak, parti içinde fazlasıyla yapıldığını anlarız. Belediye başkanı olarak girdiği seçimleri kaybeden, dört yıl aradan sonra kurtarıcı edasıyla başkanlığa soyunan Değirmenci'nin bu durumu liderlik özelliklerini yansıttığı kadar, onun dışındaki siyasetçilerin yetersizliğini de göstermiyor mu? (17.04.2008 - ESKİ BAŞKANIN ADAYLIĞI)

Oy vermediğim, vermeyi de düşünmediğim bir aday Selami Değirmenci. Kalp kalbe karşı derler. Bu durumu çok iyi bildiği halde önceki yazımın çıktığı gün aradı eski başkan. Telefon sohbetimizi anlatacak değilim. Çıkardığım sonuçları sizlerle paylaşmak istedim.
Aradığı saatte Hürhaber henüz elime geçmemişti. Bütün basını takip ediyor olması gelişmelere duyarlılığını gösterir.
Cep telefonu sadece aramalar için kullanan birine bile istenince kısa sürede ulaşılabildiğini, muhaliflerini dahi bilgilendirme çabası takdire şayan. Siyasetçiyim diyenlerin dikkatine!
Toplantıda yapılan esprinin, İlhan Uygun tarafından abartıldığını düşünüyorum. Haddimi aşarak yazılarına duygusallığını katmasa diyeceğim. "Sen bu adamı tanımazsın" diyebilir. Ben seni tanıyorum İlhan Uygun. Patron da olsan Hürhaber'in geldiği noktaya zarar vermeye hakkın yok.
(06.05.2008 - ADAM GİBİ ADAM)

Bir belediye başkanı düşünün tüm sempatikliği ve mütevazı görüntüsünün yanında; belediye başkanı O, ilçe başkanı O, belediye başkan yardımcıları O, meclis üyeleri O, ilçe yönetimi O, imar müdürü O, belde başkanı O, beyaz masa O, Silivrispor başkanı O, parti üyesi O, halkla ilişkiler O, propaganda sorumlusu O. Tüm bu O'ları tekelinde toplaması yeterli ayıp sayılırken, ekip çalışmasından bahsetmiyor mu, yerine ve yetkilerine el koyduğu onlarla dalga geçmenin daniskası. Bir türlü reddedilmeyen hazret yakıştırmasının ve %92,9'luk memnuniyet oranının nelere mal olacağının hesabı bile yapılmıyor. E kolay değil tabi o kadar çok O olmak. Kendi seçimini kendi yapacak. Kazanırsa O kazanacak, kaybederse O kaybedecek. Ak Parti demek O demek. Başsavcı bile O'nun yargılanmasını talep etti. Hazret yasaklanmazsa kavun seçer gibi meclis üyesi belirleyecek, güzel bir ekip çalışmasıyla seçimi kazanacak! Bu kadar basit.
(15.05.2008 - SEÇİMİ KİM KAZANACAK?)  

Makama gösterilen saygıyı, kendine olan sevgi şeklinde düşünen kafa yapısı oluşturduğu despot siyaset anlayışıyla; denetleyen ilçe yönetiminden, meclis üyeliği bekleyen figüranlara, göstermelik adam yerine konmayan gençlik ve kadın kolları yapısıyla sesi çıkmayan, eleştiri yapamayan, hesap soramayan bir parti yapısına çevirdi. Çatlak ses çıkmaması dışarıya inanç olarak yansımış olsa da, içerdeki dedikodunun duyulmamamsı mümkün değil. (10.06.2008 - SİLİVRİ AKA PARTİ’NİN SAVUNMA SİSTEMİ ÇÖKTÜ)

Terminal karşısındaki şelale bitti, muhteşem oldu. Düşünenleri ve kısa sürede bitirenleri kutluyorum. Suyu biter veya akmaz olursa çok kötü. O güzel görüntü mezbeleliğe döner. Bayraksız direklerden sonra, susuz şelalemiz olursa nam salarız haberiniz olsun. Çevre müdürünün affına sığınıp, kızdığı vatandaşın durumuna düşmeyi göze alarak yazıyorum. Şelalenin üstündeki büyük ve boş arazi otlar ve dikenler içinde. E-5'ten geçenler şelalenin güzelliğini fark etseler bile üst tarafı gördüklerinde yüzlerini eksilttiklerine eminim. Anlayacağınız üstü kaval, altı şişhane örneği. Kenelerin hüküm sürdüğü bir ortamda belediye yapmalı veya yaptırmalı diyorum. İstemem ama kötü bir gelişme olursa bu kadar kibar olmayacağım biline.
(08.07.2008 - COĞRAFYA DERSİ)

Önümüzdeki seçim Silivri'de çok çalışanın değil, çok hata yapanın kaybedeceği bir seçim olacak. Diğer bir deyişle daha çok aptallık yapan taraf kaybedecek.  Her kesimin %60 oyla kazanırız (daha fazla yüzdeye inananları yazmıyorum) yaklaşımı, düşünenler için tehlikeli ve tecrübesizlik işareti. Mevcut tabloda her adaylığı düşünen "Biz değil, ben kazanacağım" taktiği ile ipi göğüsleyeceğini zannediyor. Böylesine yaşanacak bir seçimde Silivri biz kazandık diyebilecek mi?
Silivri Ak Parti'ye gelince: Partiyi dağıtanlar, dağıttıkları gibi kenetlemek zorundalar. Emir ve direktiflerle yapılan birlik ve düzen görüntüsü, gönülle yapılanın yerini dolduramaz. Ak Parti'nin şu an için en ciddi rakibi yine kendisi. Acilen parti ve gönül kapıları açılmalı, ciddi bir otokontrol sistemi kurulmalı, iç muhasebe süratle yapılmalı, seçime sorunlarını ve sıkıntılarını halletmiş bir ekip ruhuyla gidilmeli. Dedikodu üreten, dışarıya dedikodu sızdıran yapıdan, birbirine inanan ve güvenen yapıya geçilmedikçe, diğerlerinden daha çok aptallık yapılmış olacak. Üyelerine ve basına kapalı, hiçbir şey konuşulmayan danışma meclisleri çalışma sayılıyorsa eyvah ki eyvah.
Yazdıklarım ya dikkate alınacak ya da alınacak. Başka yolu yok. Tersini düşünenler dikkat! Süreniz azalıyor. Ağustos ayını cırcır böceklerinden beter geçirdiniz.
(28.08.2008 - AK PARTİDE KENETLENME ZAMANI)

"Sirkecioğlu'nun tüyüne Silivri'yi değişmem." Bu anlamsız ve saçma cümle Hüseyin Turan tarafından kitleler önünde, benim sayabildiğim kadarıyla en az üç defa tekrarlandı. Kendinin de anlam veremediği, bir boş anına denk gelip zamanın ve zeminin şartlarına göre heyecanla söylenmiş cümle yüzünden şahsını ve beni sıkıntıya sokmuş oldu. Sonraki dönemde işittiği azarlar ve sitemler yüzünden bin pişman olduğuna eminim. "Maliyeti yüksek" gibi bilinçsizce sarf edilen yaklaşımın maddi, manevi ve isimlendiremediğim bağlarının benden çok başkana zarar verdiği düşüncesindeyim. İş bu nedenle; adı konmamış, imza atılmamış sözleşmeyi tek taraflı olarak feshediyorum. Muhatabımın elini, yüreğini, çevresini genişletecek bu davranışımın mutluluk duyularak kabulleneceğini umuyorum. Memnuniyet oranının artması dileklerimle!
Oh be! Ne zormuş görünmeyen zincirleri kırmak. Kıramazsın zincirlerini diyenlere, düşünenlere; heyecanla veya gelişi güzel değil, uzun uzun düşünerek karar verdiğim son sözümü yazayım da dank etsin.
Tüyüme hak etmediği değeri vererek bağladığını sananlar büyük yanılgı içinde. Nankör addedilmek pahasına derim ki; Silivri için yüzlerce Hüseyin Turan'ı silerim. Daha açık ve net anlatılabilecek cümle kurabilenlerin tekliflerini ve yorumlarını bekliyorum.
(09.10.2008 - MALİYETİ YÜKSEK KONULAR)

İçim kan ağlasa da devam edecek…
Geçmişi unutmadan kalın,
 Gelenin keyfi için geçmişe söven olarak kalmayın. 

YORUM YAP