Sevginar Sali

Görünmek değil gördüğünü hissettirmek!

Silivri'de siyaset CHP İlçe Kongresi ve adaylarına kitlendi. Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın omuzlarından gündem yükünü ara ara güzel alıyorlar. Silivri'de olay ve konular Başkan bey ve CHP'nin gelecek tasarıları arasında gidip geliyor.
Pazartesi akşamı Abdullah Yıldırım, CHP'den İlçe Başkan Adaylığını ilan etti. Geçmişte başardığı şeyi yeniden yapma vaadiyle CHP'lilerden ikinci bir şans istedi. Zamanı geri döndürebilsek Yıldırım'ın vaadine inanmak çok kolay aslında. Geçen süreçte kimi yaşananları da unutmak lazım tabi…
Yıldırım'ın çıkışı CHP'deki zenginliğe artı eklerken, partiye sahip çıkışlara da ilave teşkil ediyor.
CHP'li delegeler alternatifsiz olmayacak bu iyi bir şey. Kimse bu coğrafyada CHP'den umudunu kolay kolay kesmiyor. Oysa AK Parti ile ilgili “En güçlü zamanlarında burada seçimi alamadılar bundan sonra imkânsız” diyenlere çok rastlarsınız…
MHP daha çok yolun başında olmakla birlikte önümüzdeki yerel seçimlerin güçlü alternatifleri arasında yerini aldı bile… CHP ve AK Parti'nin adayını beğenmeyenler MHP'nin mevcut tablosuna bir kez daha destek vermek hususunda hiç zorlanmayacak…
Bu aralar en sık karşılaştığım soru “CHP'nin adaylarından hangisini daha şanslı görüyorsun?”… Her birinin artı ve eksileri var. Eksilerini bertaraf edip, artılarını parlatanlar hedeflenen göreve erişirler. İki yılın sonrasında yeni bir kongrede işleri daha kolay olacak sananlar daha zorunu başarmak durumunda olacaklarını bilmeliler. Kim ki rakip veya önündeki süreci hafife alır yarıştan ilk elenen olur…
Silivri'de siyasi söylemlerin giderek aynılaştığı ortamda inandırıcılık ve samimiyet iktidar yolculuğunda itici güç olur. Seçmen üzerinde parti, grup veya başka kişilerin empoze ettiği koşulların duvarları yıkılmış, kişi kendi seçimini kendi yapıyor. Eşlerin birbirine hükmü geçmediğini daha 6 ay önceki seçimde tecrübe etmişler olarak, siyasi plan yapanlar vatandaş ve birey odaklı kurgulasın çalışmasını. Siyasetçinin seçmene görünmesi değil, seçmeni gördüğünü ona hissettirmesi belirleyici artık. Kalıplaşmış yöntemler ve dar çerçevelerden mucizeler doğmaz, başarı hikayesi bile çıkmaz… Ezberleri bozma vakti artık!
Siyasetçinin kendini anlatma isteğinin daha fazlası vatandaşta olduğun unutulursa hedef hesapları alt üst olur…

GÜNÜN SÖZÜ
“Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma. Sabah sol gözümde bir ağrı ve biraz kanla uyandım... Öğleden sonra soluğu doktorda aldım... Dünya tatlısı bir doktor... İlk bakışta çözdü derdimi; “Direnç kaybına bağlı iltihaplanma... Problem gözünde değil aslında” dedi… Doktorum; “Baktığın yerde... Hep karanlığa bakmaktan feri sönmüş gözlerinin... Yılgın düşmüşsün... Yorgunluk mikrobu, seni gözünden vurmuş”... Bu teşhisin ardından öyle bir reçete yazdı ki dostlar başına…
“-Pozitif düşüneceksin... Hayata sımsıkı sarılacaksın... İşinden kafanı kaldırıp sevdiklerinle vakit geçireceksin... Sev ki, hücrelerin yenilensin... Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma...”
*Wıllıam Shakespeare

YORUM YAP