Ne kadar çok şey aynı kalmadı son birkaç ayda fark ettiniz mi?
Ceketli siyasetçilerin yerini kolları sıvanmış beyaz gömlekler, masalarınkini yer sofraları, ‘selam verdi, vermedi' tartışmaları gitti siyasetçinin boynuna el atmış selfie çektiren seçmenler geldi…
Siyasetçi ile seçmen arasında duvarlar yıkıldı, mesafeler kısaldı! İstanbul seçim tekrarına İmamoğlu ve simgelediği değerleri destekleyenler limanları yakarak giderken, onlar gibi düşünmeyenler pek kaygılı, tedbirli, heyecan vermekten uzak.
31 Mart öncesi Silivri'deki seçim yarışını hatırlayın; heyecanın olmadığı yere oy da başarı da gitmez!
Değişimin seçimlerde, eğer doğru gerekçeler ile öne sürülürse ne kadar güçlü, etkileyici bir tetikleyici olduğunu göremeyenler sonuçlarda acı bir yüzleşmeye hazırlamalı kendilerini…
Toplumsal davranışlarda güce tapmanın yanı sıra, kayıp sinyallerinde destekçiler tarafında ne kadar çabuk uzaklaştırıcı ve hızlı soğutucu olacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Sadece siyasi değil özel bir iletişim ile bağınız olan kesimler ile bile; ilişkiler samimiyet ağı ve gerçekte sahip olunan değerler üzerine kurulmadıysa en ufak bir sarsıntıda yıkım kaçınılmaz olur.
Konuyu Silivri'de ‘gücün yeni simgesi'ne getireceğim… 19 Mayıs kutlamaları, yürüyüş ve sahildeki açık hava iftarı üzerine bir de Galatasaray'ın şampiyonluk kutlaması denk geldi…
Katılımı merakla bekledim doğrusu… Tarihi bir yoğunlukla gerçekleştirildi. 19 Mayıs'a atfedilen önem olarak düşünülebilir ama çok daha kritik zamanlarda da bu bayramı kutladık; hiç bu kadar kalabalık olamamıştık. Silivri sanki her kesimiyle yeni seçimine ‘Sen düş önümüze biz ardın sıra geliriz' mesajı verdi; ama sonuna kadar gönüllü ama göstermelik… Volkan Yılmaz'ın her kesimi kucaklama, beklentileri bir an önce karşılama çabası karşılık görüyor. O kadar karşılık görüyor ki; eleştiriler, tepkiler dahi alenen dile getirilmekten çekiniliyor. Yanlışların eleştirilmesi tabi ki olmalı, hatalar karşısında sessiz kalınmasını beklemek insanın kendisine, inandığı, seçtiği ya da seçmese bile görev yapan kişiye; ihanet! Ama küçük ama büyük çaplı ‘ihanet'… Çünkü küçük bir yanlışa sessiz kalmak daha büyüğünün yapılmasına vesile olmaktır, yol açmaktır bir yerde…
Özetle ‘gücün gölgesi' ısınan havalar, kızışan siyaset ateşinde pek çokların durmakta tercih ettiği yer!
GÜNDEME DAİR
* Genel Başkanı muhtarları Ankara'da Saray'da ağırlıyor, AK Parti İlçe Başkanı Silivri'dekileri İçişleri Bakanı ile buluşmaya davet etmiyor! Muhtarlar durumdan çok memnun; tahmin edersiniz!!!
* Tüm belediye personelinin Pazar günü, mesai almaksınız, Başkan Bey'in çağrısıyla iş başı yapması etkileyici bir nüans olarak kayda geçti!
* “Belediyenin borcu var deniyor her akşam bir yerde iftar veriliyor” diyenleri tek tük duymuşsunuzdur; Silivri Belediyesi'nin bu dönemde verdiği iftarların tamamı hayırseverler tarafından karşılandı.
Belediye kasasından konuyla ilgili bir harcama yapılmadığını öğrenmek herkesin yüreğine su serper diye düşünüyorum...
