CHP'li Meclis Üyesi Saadet Gencoğlu'nun akabinde kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiği 5 Aralık hakkında bir konuşma da AK Partili Meclis Üyesi Filiz Güler tarafından gerçekleştirildi.
Silivri Belediyesi AK Partili Meclis Üyesi Filiz Güler, meclis toplantısında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkının pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmış olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde de milletvekilleri seçimlerinde kadınların sandalye sayısını arttırdığını gururla aktardı.
“KADINLARA TANINAN BU HAKLARIN O YILLARDA AVRUPA DEVLETLERİNDE BİLE OLMAYIŞI, ATATÜRK'ÜN KADIN HAKLARINA VERDİĞİ ÖNEMİ ORTAYA KOYMAKTADIR”
Güler, kadının seçme ve seçilme haklarını elde edişinin 83. yıldönümünü şu sözlerle kutladı: “Ben öncelikle Saadet arkadaşımı hazırladığı sunumdan dolayı tebrik ediyorum. Türkiye'de kadın olarak yaşamak zor mu, kolay mı diye şöyle bir baktım da, erkek hegemonyasının hakim olduğu bu dünyada çok kolay olmasa gerek. Ama biz dirençle kadınların da dünyada var olduğunu, ülkemizde de her türlü işte başarılı olduğunu kanıtlamak için çabalıyoruz. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum ve kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Değerli hazirun, AK Parti Grubu adına 5 Aralık Dünya Kadınlarının Seçme ve Seçilme Hakkı Günü'nü kutlamak adına söz almış bulunmaktayım. Atatürk, "Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez” sözü ile Türk kadınına verdiği önemi vurgulamış ve pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme haklarını tanımış olup, ülkemizde 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde ve nihayet 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Oysa Avrupa'da bu hak bizden yıllar sonra verilebilmiştir. Kadınların seçme ve seçilme hakkının geçerliliğini yitirdiği ülkelerde vardır, bu üzücü bir olaydır. Medeni hukukun kaynağı İsviçre'de ise tam anlamıyla seçme seçilme hakkı tanınması 1971'e dayanmaktadır.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN BÜYÜK TEŞVİKLERİYLE KADIN MİLLETVEKİLİ SAYISI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTTI”
Anayasanın 10. Maddesine, “Kadın ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” ibaresini eklediklerini ifade eden ve Cumhuriyet tarihimize ilk defa halk tarafından seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin anayasasında kadın-erkek eşitliğini ve kadınların durumunu düzeltmeyi devlete görev olarak vermeyi hükme bağlayan çok az sayıdaki ülkeden biri olduğumuzu vurgulamıştır. Türk kadını 2002 yılından itibaren hayatın her alanında olduğu gibi siyasi temsilde de büyük bir başarı elde etmiş, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük teşvikleri ile kadın milletvekili sayısı önemli ölçüde artmıştır. Bulunduğumuz dönemde bizler kadın olarak Belediye Meclis Üyeliği görevini yerine getirmeye çalışmanın haklı gururunu yaşmaktayız.
“KADINLAR, TOPLUMSAL KALKINMADA ÖNEMLİ BİR İTİCİ GÜÇTÜR”
Kadınlarımız demokrasinin ve milli iradenin teminatı olduklarını hain darbe girişimini gerçekleştirildiği 15 Temmuz gecesi, tıpkı İstiklal Savaşı'nda Nene Hatunlarımızın yaptığı gibi kahramanlık destanı yazarak tüm dünyaya göstermiştir. Türk kadınının 83 yıldır devam eden seçme ve seçilme hakkını en güzel şekilde değerlendirerek, ülkemizin büyüme hedeflerine ulaşmasında büyük rol oynayacağına olan inancımız sonsuzdur. Siyaset, kadın olmadan anlamsız ve eksiktir. Bizler siyaseti erkek egemen olarak adlandırılan bu kürsülerde erkek gibi değil, her ne kadar kravat takmış olsak da kadın gibi icra ediyoruz. Temsil ettiğimiz kadınların sorunlarını dile getirmekten, onlar için mücadele etmekten çekinmiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle bütün kadınlarımızın 5 Aralık Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin yıldönümünü kutlar, saygılarımı sunarım.”
Hazal BAŞARAN