Güler’den kadın hakları ve mücadele sözü

Güler’den kadın hakları ve mücadele sözü

5.12.2023 11:56:01

AK Parti Grubu adına gündem dışı olarak söz alan Filiz Baş Güler, kadınlar ile ilgili iki önemli başlıkta görüşlerini aktardı.

Silivri Belediye Meclisinin 2023 Yılı Aralık Ayı I. Birleşiminde AK Parti Grubu adına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla Meclis Üyesi Filiz Baş Güler gündem dışı olarak söz aldı.
GÜLER: ŞİDDETİN VE HAKSIZLIĞIN EN AĞIRI GAZZE'DE
YAŞANIYOR
Güler şöyle konuştu: “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü münasebetiyle grubum adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce maalesef şiddetin ve haksızlığın en ağırının Gazze'de yaşandığını dile getirmek istiyorum. Bütün dünyanın gözleri önünde her saat başı 6 çocuk, 4 kadın öldürüldü. Burada ölen sadece masum kadın ve çocuklar değil vicdanlarımızdır.
“KADINA ŞİDDET,
İNSANLIĞA İHANET”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede 21 yıldır kararlı bir duruş sergiliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da sık sık vurguladığı gibi “kadına şiddetin, insanlığa ihanet olduğu” düşüncesiyle birçok adım attık. Kadının eğitim hakkı başta olmak üzere, fırsat eşitliği, iş gücü piyasasına ve karar alma mekanizmalarına katılımı hükümetlerimizin öncelikli politika alanlarından biri olmuştur.
“KADIN-ERKEK
EŞİTLİĞİNE İLİŞKİN MADDE, AK PARTİ
İKTİDARI DÖNEMİNDE EKLENDİ”
2004 yılında Anayasa'da bulunan kadın-erkek eşitliğine ilişkin maddeye,“Devlet bu eşitliğin sağlanmasını hayata geçirmekle yükümlüdür” ifadesi AK Parti iktidarı döneminde eklenmiştir.
Cumhurbaşkanımız'ın kadını, kimliği fark etmeksizin hayatın her alanında görmek isteyen tutumu, biz kadınlara her zaman cesaret vermiştir.
Bu kararlı iradenin, toplumumuzda da yüksek bir farkındalık seviyesine ulaştırarak, Anayasa'dan TCK'ya, İş Kanunu'ndan sosyal politika uygulamalarına kadar yüzlerce düzenleme ve kanunu hayata geçirdik. Şiddetle mücadeledeki kararlılığımızı 2002 yılında, daha ilk seçim beyannamemizde, ifade ettik.
2003 yılında aile mahkemelerini biz kurduk.
2004 yılında Anayasa'da “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.” maddesini biz getirdik.
2005 yılında Türk Ceza Kanunu'yla, töre ve namus nedeniyle işlenen cinayetleri ağırlaştırılmış suç kapsamına aldık.
TCK‘de kadına şiddet ve cinsel suç tanımını ilk defa biz yaptık.
2010 yılında kadın erkek fırsat eşitliğini daha da güçlendirerek pozitif ayrımcılık ilkesini Anayasa'da düzenledik.
2012'de ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun ulusal mevzuatımızdaki en önemli dayanak oldu.
2021 yılında nikâhlı eşe karşı işlenen suçu, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişlettik.
TCK'de 2022 yılında yapılan son düzenlemelerle erkeğin kadına yönelik işlediği suçlarda ‘iyi hâl uygulamasını' kaldırdık ve kadına şiddeti ‘katalog suç' kapsamına aldık. Artık takım elbise giyen, kravat takanlar takdir indirimi gerekçesinden faydalanamamaktadır. Fiziksel veya iletişim araçlarıyla yapılan ısrarlı takip eylemleri suç kapsamına alınmıştır.
“ATATÜRK'E
ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUM”
Bunların yanında kadın-erkek eşitliği konusunda şiddetin önlenmesi için atılan en temel adımlardan biri de Eğitim olduğuna inandığımızdan başta erkekler olmak üzere çok sayıda kişiye eğitim programları gerçekleştirdik. Kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal dayanışmanın gücü önemine binayen, bugüne kadar olduğu gibi sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak kapsamlı çözümler üretmeye devam edeceğimizi belirterek, yıl dönümünde olduğumuz 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı'nın "Dünyanın gelişmiş demokrasileri" diye ifade edilen ülkelerden onlarca yıl evvel böyle bir adımın Meclisimizde ve ülkemizde atılmış olması gururuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e şükranlarımızı sunuyorum.
Türkiye'deki kadınlar, her ne kadar 1934 yılında seçme-seçilme haklarını elde etmişlerse de, çok uzun süre haklarını gerçek manada alamamışlardır.
Türk siyasetinin kapıları uzun dönem ülkemizdeki kadınların kahir ekseriyetine kapalı kalmıştır. Sadece siyasetin değil, üniversiteler başta olmak üzere eğitim-öğretim kurumlarının da kapıları kapalıydı. Bundan tam 89 yıl önce; 5 Aralık 1934'te Anayasamızda ve Seçim Kanununda yapılan değişiklik sonrası, ilk kez 8 Şubat 1935'de yapılan Genel Seçimlerde, 17 kadın milletvekili %4 lük temsil oranıyla TBMM'ye girmiştir. Bu oran Atatürk'ün vefatından sonra yasakçı ve kısıtlayıcı vesayetçiler sayesinde Ak Parti'nin iktidara geldiği yılına kadar hiç değişmemiştir.
“MECLİSTE KADIN VEKİL ORANI 2007'DEN İTİBAREN ARTIŞA GEÇTİ”
Meclis'te kadın milletvekili oranı 2007'den itibaren artışa geçmiş, 550 milletvekilinin görev yaptığı Meclis'te kadın temsil oranı 2007'de yüzde 9,1; 2011'de yüzde 14,3; 2015'te (7 Haziran) yüzde 17,6; 2015'te (1 Kasım) ise yüzde 14,7; 600 milletvekilinin yer aldığı 27'nci Dönem parlamentosunda da kadın temsili yüzde 17,1iken,
Kadın temsil oranı 28'inci Dönem parlamentosunda ise yüzde 20,1 olmuştur. Kadın milletvekili sayısının yarısına yakını Ak Parti'den olmak üzere 121 kadın vekil sayısına ulaşılmıştır. Seçilmiş kadınlarımız TBMM ile sınırlı kalmayıp Belediye Meclis üyelerindeki saygılarının artışıyla da devam etmektedir. Bu sayıların artmasında emeği geçen tüm siyasi büyüklerimize teşekkür ediyoruz.
Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın “Kadın Siyasetin Öznesidir” söyleminin vücut bulduğu bu sayıları artarak devam edeceğine olan inancımızla, zatı alilerine şükranlarımızı arz ediyor, tüm bu duygu ve düşüncelerle herkesi saygı ve hürmetle selamlıyorum.” Sevginar Sali

YORUM YAP