“Tarım ve gıdada iki bacağa dikkat ederim; birisi üretici, diğeri tüketici yararına çalışmalı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Halk Süt Projesi bu iki kamu yararına çalışıyor” diyen İstanbul Yönetim Yenileme AŞ (İSYON) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın, “3 Milyon TL bu iş için harcanıyor. Çocuklarımıza ve üreticilerimize helal olsun” şeklinde açıklamalarını sürdürdü.
CHP İlçe Başkanı Berker Esen, CHP İBB Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız, CHP Belediye Meclis Üyesi ve Trakya Birlik Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Taşkın, 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nde İstanbul Yönetim Yenileme AŞ (İSYON) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın ile Bölgemizde Tarımsal Üretim ve Gıda konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Sosyal medya üzerinden canlı yayın olarak gerçekleştirilen söyleşide Günaydın, öncelikle Halk Süt Projesini anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı Berker Esen, “Tarımla geçinen bir nesilden geliyoruz. Üretim ve tarım bizim için çok önemli ve son yıllarda gündemimizi çok meşgul eden bir konu. Milli ekonominin temeli tarımdan geliyor. Bizler de üreteceğiz, üreterek büyüyeceğiz, kendi kendine yetebilen ülke konumuna tekrar gelebileceğiz. Çiftçilerin sorunların tüm Türkiye'de ortak” dedi ve “Sohbetimize Büyükşehir projelerimizden Halk Süt ile başlayalım. Projenin detayları hakkında bilgi verebilir misiniz?” diyerek sözü Günaydın'a bıraktı.
GÜNAYDIN: ÇİFTÇİ
ÜRETTİKÇE İFLAS ETTİĞİ İÇİN 35 MİLYON DÖNÜM ALANI
EKMEKTEN VAZGEÇTİ
CHP Parti Meclis Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Söze öncelikle 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü kutlayarak başlamak isterim. Türkiye'de alın teri toprağa akıtan ama karşılığını alamayan cefakar ve vefakar çiftçi kardeşlerimize selam olsun. Bu günlere kadar kıymetleri bilinmedi. Aslında 1980'lere gerileyen bir tarım yapısı var. Son 20 yıl içerisinde Türkiye'de 35 milyon dönüm alanını çiftçi ekmekten vazgeçti. Girdiler sürekli pahalanıyor, ürettiğinin karşılığını alamıyor ve çalıştıkça, ürettikçe iflas ediyor, önce traktörünü, sonra tarlasını kaybediyor. Yine son 15 yıllık zaman diliminde Türkiye'nin çiftçi sayısı 2 milyon 800 bin'den 2 milyon 100 bin'e düştü.
“TÜRKİYE'YE YAKIŞIR BİR TARIM DÜZENİNİ HER BERABER KURACAĞIZ”
Bu bağlamda Türkiye'de tarım iyiye gitmiyor ama Korona virüs tarım sorununu açığa çıkardı. Daha çok tartışılır hale getirdi. Yerel yönetimlerin, özellikle CHP'li büyükşehir belediyelerin ortak ve anlamlı çalışmaları merkezi hükümeti de bu alanda iş yapmaya adeta zorluyor. Umuyorum ki önümüzdeki zaman diliminde Türkiye'ye yakışır bir yeni tarım düzenini hep beraber kuracağız.
“TARIMIN YALNIZCA ÜRETİCİYİ İLGİLENDİRDİĞİNİ
SÖYLEYEMEYİZ”
Süt meselesine gelince tarımın yalnızca üreticiyi ilgilendirdiğini söyleyemeyiz. Tüketenler ve kent yoksulları açısından da son derece kritik bir önem arz ediyor. 21 Mayıslarda Dünya Süt Günlerini kutlarız. Aileleri yeterli gelire sahip olmadığı için memlekette çocuklar süt içemiyorken, biz fani gövdemizi ortalıkta niye dolaştırıyoruz? Uzun yıllar Ziraat Odası Genel Başkanlığını yaptım. Sütle ilgili orada yaptığım konuşmalarda her zaman bunları hükümet yapmalı, yapamıyorsa da Belediye yapmalı diyordum. Çocukların kapısına her sabah bir kap taze sütü bırakmalıyız. Bu, benim yıllardır savunduğum bir durum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu açısından da bu durumu şöyle ele alabiliriz; İBB Başkanlığına aday olduğunda çeşitli vaatlerde bulundu. Bunların içerisinde Halk Süt Projesi de vardı. İstanbul maalesef iki turlu bir seçimle kazanılabildi. Haziran ayında 800 bin oy farkla Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanı seçildi. Göreve başladıktan bir ay sonra beni arayarak görüşmek istedi. Bana, “Çocuklara bir Halk Süt sözü verdik. Lütfen bu projenin başına geç.” dedi. Görev saydım çünkü mesele yalnız belediye çalışması değil, kent yoksullarına hizmet etmek meselesi. Biz bu çerçevede 16 Ekim (Dünya Gıda Günü) 2019 tarihinde süt dağıtmaya başladık.
KİME SÜT DAĞITIYORUZ?
Kime süt dağıtıyoruz? Bir yandan da yandaş trol medyanın speküle ettiği konuları aracılığınızla anlatmak isterim. 3-6 Yaş arasındaki çocuklara süt dağıtacağız. 0-3 Yaş anne sütüne muhtaç. Anne ve baba çocuğuna süt alabiliyorsa, bizim belediye olarak vermemize gerek yok. Bunu tespit etmek için bir yoksulluk çalışması yapılmalı ve süte ulaşamayan çocukların sayısını bulmalıyız. Arkadaşlarımız bu çalışmayı yaptı ve bize 100 bin çocuk dediler. Yalnız bu bir önceki belediyenin veri seti olduğunu söylediler. AKP'li belediyenin veri setiydi. Bizim için siyasi görüş değil, ailelerin yoksul olup olmadığı önemli. Gidilen ailelerin durumları saptanarak muhtaç olmayan zenginlikte olanların listeden çıkarılmasını kararlaştırdık. Yapılan yeni çalışmayla yoksul olduğu halde o veri setine alınmamış aileleri de dahil edeceğiz dedik.
SÜTÜ NEREDEN ALABİLİRDİK?
Miktar ve kalite açısından Tire Süt Mahsulleri Kooperatifiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun zamandır çalışıyordu. Benim de çok iyi bildiğim bir süt kaynağı. Sadece süt bulmanız yetmiyor. 1 ml sütteki bakteri kaynağını, somatik hücre kaynağını miktarını AB standartlarında tutmak zorundasınız çünkü dağıttığınız sütten herhangi bir çocukta zehirlenme vuku bulursa bizim açımızdan asla istenmeyecek bir şey. Tire'den bu sütü alıp dağıtmaya başladık. Ancak ilk gün 16 Ekim 2019 tarihinde bu projenin tanıtımında Büyükşehir Belediye Başkanımız şunu açıkladı: “Biz İstanbul çevresindeki süt üreticilerimizi destekleyerek miktar ve kalite açısından onları da uygun duruma getireceğiz.” Bu bölgede süt kaynaklarını araştırmaya başladık.
“BU BÖLGEDEKİ BİRLİK VE KOOPERATİFLERİ DESTEKLEYEREK GELİŞTİRECEĞİZ”
Aslında kentsel bir alan olarak görülse de İstanbul önemli bir tarım kenti. 700 bin dekardan fazla tarım alanımız var. Endemik ve biyolojik çeşitliliğimiz var. Manda, inek gibi besicilikte önemli bir potansiyelimiz var. Bu bölgedeki birlik ve kooperatifleri destekleyerek geliştireceğiz. Sizden bir tek ricam var; koordineli çalışalım. Biz Ziraat Mühendisi bilgisini size aktaracağız. Sizden dürüst, iyi niyetli ve azimli çalışma bekliyoruz. Baktık ki kısa sürede olumlu sonuç alıyoruz; sütler analiz edilmeye başlandı, soğutma tankları ve araçlar temin edildi, hayvan hijyeni konusunda çeşitli önlemler alındı ve takip ettiğimiz süt kalitesi dağıtabileceğimiz kaliteye geldiğine emin olduktan sonra öbür tarafla olan ihaleyi iptal edeceğiz. İstanbul Silivri ve Çatalca'dan bu sütü alabilecek duruma geldik.
Bir on gün evvel tanıtımını İBB TV yaptı. Örneğin Çatalca'nın İzzetin köyünde İSKİ'nin kamulaştırdığı mera alanında Nisan'dan Kasım ayına kadar otlayan ineklerimizin sütleri, ki bunlar hem yem ücretinden tasarruf ediyorlar besici açısından son derece elverişli. Aynı zamanda meradan dolayı süt kalitesi açısından tam istediğimiz düzeyde olduğu için almaya başladık.
BU BÖLGEYE NE KADAR
SÜT PARASI VERİLİYOR?
Her ay 750 bin litre süt alıyoruz. Bunun karşılığında da İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği üzerinden Çatalca ve Silivri'nin besicilerine ayda 3 milyon TL finansman aktarıyoruz. Korona virüsünün bütün Türkiye'yi ne kadar etkilediğini, memleketimizin ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Bu dönemde sütünü verip parasını alabilen bir üretici yapısını kurmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.
Siz sütü çiğ, pastörize ve uheta olarak verebilirsiniz. Biz uheta yapıyoruz çünkü 6 aya kadar dayanabiliyor. Sütü, 60 tane kamyonumuzla, şoförlerimiz, sosyolog kadın çalışanlarımızla belirlediğimiz evlere teker teker götürüyoruz. İstanbul büyük bir kent; Avrupa ve Anadolu Yakası var. Bütün bunlara götürürken zaman alıyor. Avrupa'ya dağıtacağımız sütleri Lüleburgaz'da, Anadolu'ya dağıtacağımız sütleri de Pamukova uheta ettiriyoruz. Sonra da kapı kapı dağıtıyoruz.
Son bir spekülasyona da cevap vereyim. Araç ihalesine çıktığımızı söylüyorlar. İBB'de çalışmayan, onun bunun dayısının altında olan araçları aldık ve ihale ettik. Onun yerine süt kamyonu ve kamyoneti ihalesi yaptık, kiraladık. Onlar her gün çocuklarımıza sevgiyle süt taşımaya devam ediyorlar.
Kendi adıma büyük mutluluk duyuyorum. Tarım ve gıdada iki bacağa dikkat ederim; birisi üretici, diğeri tüketici yararına çalışmalı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Halk Süt projesi bu iki kamu yararına çalışıyor. 3 Milyon TL bu iş için harcanıyor. Çocuklarımıza ve üreticilerimize helal olsun.”