MEMEDER Başkanı Ülkü Büyükgönenç her 8 kadından birinin taşıdığı meme kanseri riskinde erken teşhisin önemine işaret etti ve sağlıklı yaşam ile beslenmeye dikkat çekti.
MEMEDER Başkanı ve Silivri Kadın Girişimciler Derneği Kurucu Başkan Yardımcısı, Ülkü Büyükgönenç, Ekim ayının meme kanseri farkındalık ayı olması asabiyle Küpe FM'de Turhan Alyakut'un konuğu oldu.
Zaman içinde hızlı bir şekilde yaygınlaşan meme kanserini “Bir kadının başına kanser gelecekse Meme Kanseri kötünün iyisi” şekilde tarif eden Büyükgöneç, sağlıklı yaşam ve beslenme ile hastalığa yakalanma riskinin azalacağını, erken teşhisin ise hayat kurtardığının altını çizdi.
MEMEDER 11 YILDIR HİZMET VERMEKTE
Büyükgönenç, programda MEMEDER'in faaliyetleri hakkında şu bilgileri verdi: “MEMEDER 11 yıldır kayıt tutarak, bulgularını bilim dünyası ile paylaşan bir meme kanseri tarama programıdır. 2007 yılında Bahçeşehir'de kuruldu. Bahçeşehir Belediyesi ile bir anlaşma sağlanarak, bize sağladıkları mekanda bir poliklinik kuruldu. Ultrason, mamografi doktorlarımız olan bir poliklinik oluşturuldu ve bu Türkiye'de ilk defa yapıldı. Bölgedeki evler tek tek gezilerek kadınlarımız taramaya davet edildi.
“BİR KADINA KANSER GELECEKSE MEME KANSERİ KÖTÜNÜN İYİSİ; ÇÜNKÜ ERKEN TEŞHİS İMKANI VAR”
Bir kadına kanser gelecekse meme kanseri kötünün iyisi; çünkü erken teşhis imkanı var. Diğer kanser türlerinde bu çok mümkün değil doktorlarımızın ifade ettiğine göre. E böyle erken teşhis gibi bir şansımız varken bunu niye kullanmayalım. Merkezimiz 11 senede, 10 bin kadının taramasını rutin, ihtiyacı olan aralıklarda gerçekleştirdi. 10 bin'e yakın kadın arasından 130 erken teşhis konuldu. 130 kişinin hayatına dokundu MEMEDER… Maddi durumu müsait olmayan hastaların tedavisinin de teşhisin ardından üniversite hastanelerinde yapılması sağlandı.
MEMEDER'in kuruluşu 13 kişi tarafından gerçekleştiriliyor. Kurucu ve halen onursal başkanımız Prof.Dr. Vahit Özmen'dir. Kurucu üyelerin yarısı doktor ve akademisyendir diğer yarısı da bizim gibi sosyal işlere bakan kişiler.”
“ ‘MEME KANSERİ OLURSANIZ KORKMAYIN %99 YAŞAMA ŞANSINIZ VAR' DEDİKÇE BUNU KENDİ BEYNİME DE DEPOLAMIŞIM”
Kişisel meme kanseri deneyimini de dinleyicilerle paylaşan Büyükgönenç, erken teşhis ve kontrollerin önemini ısrarla vurguladı ve şunları anlattı: “Benim rahatsızlığım da MEMEDER'de yapılan bir kontrolde ortaya çıktı. Kanseri hastaya söylemek çok zordur türü ne olursa olsun. Ama ben bunu çok kolay kabul ettim. Çünkü ben MEMEDER'e başkan olduğumda meme kanseri hikayesi olmayan ilk başkandım. Hastalık teşhisim konulduğunda o güne kadar yaptığımız farkındalık etkinliklerinin ne kadar faydalı olduğunu bir kez daha anladım. Ben kadınlara ‘Meme kanseri olursanız korkmayın %99 yaşama şansınız var' dedikçe bunu kendi beynime de depolamışım. İlk duyduğum anda gerçekten öyle çok büyük bir şok yaşamadım. Allah'ın toprilli kulu yok. Herkese olan bana da olabilirdi. Tek şansım çok erken teşhisti. Zaten kontrollerimi sürekli yaptırıyordum. Erken teşhis olduğu için kemoterapi görmedim. Sadece radyoterapi ile tedavimi oldum. Bu çok büyük bir kazanım.
“Korkuyorum ya bir şey çıkarsa” diyenlere şunu söylemek istiyorum erken teşhis ile hayatınızı kurtarırsınız. Korkmak çözüm değil de değil olacak olan bir şey varsa onu da engellemiyor.”
KANSER YAŞI HIZLA KÜÇÜLÜYOR
Türkiye'de meme kanseri yaşının çok düştüğünü belirten MEMEDER Başkanı, “ABD ve Avrupa'da 50 yaşın altında çok daha düşük sayıdayken meme kanseri bizde hızla genç yaşlara iniyor. MEMEDER kurulmadan önce Türkiye'de mamografi çekme yaşı 50-69 aralığındaydı. Bizim yaptığımız çalışmalarda 40 yaşın altına indiğini gördük. Bu konudaki çalışmaları bakanlığa sunduk ve devlet mamografi çekme yaşını 40'a indirdi…
Türkiye'de yaşam tarzı hızla değişti. Daha Batılı bir yaklaşım hakim oldu. Hareketsiz yaşam, teknoloji bağımlılığı… Sağlıklı beslenmemek ve yaşamamak meme kanserindeki yakalanma yaşını düşürdü. Özellikle obeziteden kaçınmak gerekiyor.
“GÜNDE BİR SAAT YÜRÜMEK SİZİ MEME KANSERİNDEN KOŞARAK UZAKLAŞTIRIR…”
Günde bir saat yürümek sizi meme kanserinden koşarak uzaklaştırır…
En genç hastamız şu an 17 yaşında… Bu çok ekstrem bir durum ancak 20 yaşından sonra kadınlarımıza özellikle elle muayene konusunda bedenlerini tanımalarını öneriyoruz. Değişik bir durum fark ettiklerinde de doktora başvurmaları gerekiyor, doktorunuz sizi yönlendirecek. Meme kanserinin en net teşhisi mamografi ile oluyor. Tıp çok gelişti imkanlarımız ilerledi. Erken teşhisin önemini anlayalım ve herkese anlatalım” dedi.
PEMBE VE HASTANELERİN İYİLEŞTİRİCİ ÖZELLİĞİNE VURGU
Bu yıl 3. sünü düzenledikleri Pembe Festival'e de değinen Büyükgönenç, etkinliğin nedenleri ve niçin organizasyonları hastanede yaptıklarını şöyle anlattı: “Hastalık haberini alan hastaların dünyası kararıyor ve hastaneler onlar için sevimsiz yerlere dönüşüyor. Biz pembe rengi festival etkinliğimiz süresince kullanarak hem moral olsun, içleri açılsın, kasvetten kurtulsunlar istiyoruz hem de hastaneleri onların gözünde daha hoş bir algıya dönüştürmek için çabalıyoruz. Hastanelerde iyileşiyoruz da aynı zamanda burada güzel şeylerin de olduğunu anlatmak gayreti içindeyiz. Burada tıbbi ve bilimsel gelişmeler, hasta deneyimleri paylaşılıyor. Sanatçıları, yazarları davet ediyoruz. Misafirlerimiz yaratıcılıklarını atölyede deneyimliyor, eğlence de var keyifli konserler veriyor sanatçılarımız.”
MEMEDER, KAMU YARARI STATÜSÜNDE OLUP DESTEĞE AÇIK
MEMEDER'in kamuya yararlı dernek statüsünde olduğunu vurgulayan Büyükgönenç, “Yardım ve desteklere açığız. Bağış yapan firmalar bunu vergiden düşebilirler. MEMEDER'in geliri bağışlardır ve sponsorlarımızdır. Destek görmekten mutlu oluruz” dedi.
