Artık kuşkuya yer kalmadı; 2019'dan 2018'e erkene çektiğimiz yerel/genel seçimleri kapıya dayandı; son tarih 2017… Daha da öne alınmaz sanıyorum; çok şükür! Bu kadar da erken kimse beklemiyordu. Görevdeki yeni dönem adayları startı verdi de diğerlerinin pek kaybedecek zamanı yok. Gerçi kimsenin kaybedecek vakti yok! O kadar çok şey var kaybettiğimiz büyük bir bölümünü öyle veya böyle geri alınabiliyor da ‘zaman'ı geri döndürmeyi henüz mümkün kılamadı insanoğlu…
Kurtuluşumuz olarak gördüğümüz şeyler kesin bitişimizin taşlı yolları da bir yandan ona bakarsanız… Mesele kavukla-yumurta ilişkisine dönmeden konuyu toparlayayım.
Susturulmuş vatandaşlığın, bastırılmış medyası olarak bu seçimden herhangi bir heyecan duyduğum yok… 5. Mesleki yerel seçim deneyiminin ardından yenisinin bana hissettirdiğinden çok da memnun olduğumu söyleyemem. Çok bir ‘oldu bitti'ye gelecek bazı şeyler; sonuçlara dair herhangi parlaklık vaadinde maalesef bulunamayacağım.
Ülkenin gidişatı ortadayken, Silivri'ye dair mucize umudu beslemek gerçeklikten çok uzağımıza düşen bir durum…
Ama kimse mücadelesini yapmadan köşesine çekilmeyecek tabi. Büyük umutların, kocaman hedeflerin düğüm noktası seçimler… Siyasetçilerin ‘kuşak' sınavı… Vatandaşın irade muhasebesi…
Silivri ve onu yönetmeye talip olanlar için inşallah en hayırlısı neyse o olsun!
Alipaşa'da hayata geçirilmesi gündeme gelen MASKOOP SS Maslak Sanayi Sitesi Projesi hakkında birkaç gündür bir şey yazmaya elim varmıyor.
Tarım arazisi üzerine sanayi olur mu? Olmamalı...
İstanbul sanayiden arındırılıyordu; Silivri İstanbul değil mi?
Tapu benim, yerin üzerinde tasarruf yetkisi başkasının! Davul birimizin, tokmak başkasının elinde?!
Silivri ve İBB “Hayır” dese de Bakanlık onay verebilir!? Kurumlar arası bu kadar uyumlu iletişim dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur! Bir kurumun ak dediğine bir diğer ilgili merci öyle bir kara diyebilir ki, adeta demese hatırı kalır!
Mevcut sanayi kuruluşlarımız yatırımlarının hakkını alamazken, yenilerine müsade etme anlayışını anlamlandırmak mümkün değil.
Bizim sanayi esnafı kan ağlarken…
Çevre açısından hassasiyet gerektiren turizm, tarım alanlarımız söz konusuyken; yeni sanayi alanı neyimize? Hele bir de tarım toprakları üzerinde?
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın gerekçesi ne olursa olsun bu davada haklı görünüyor. Meseleye Özcan Işıklar'ın iradesi olarak bakmak konumunu zayıflatıyor; Silivri'yi temsilen sergilediği hassasiyet firma yetkililerinin küçümseyici, tepeden bakan yaklaşımı kabul edilmez.
Kaldı ki onların da gerekçe ve yaklaşımı ne olursa olsun Silivri'nin ihtiyacı olan şeyin böyle bir proje olmadığı kesin!
“Biz yapacağız ve olacak” diye direten anlayışa karşı koyamazsak, yol olur...
Silivri'de Silivri isterse, Silivri'nin çıkarları uygun olursa, Silivri'nin yararına ise bir şeyler yapılır ve olur... Aksini kabul etmemiz, boyun eğmemiz mümkün değil...
Ben konu hakkında muhalefetin de değerli görüşlerini duymayı arzu ediyorum...
Kısmet olur inşallah...
