Cuma günü oldukça ilginç bir meclis yaşadık. Genel ve yerel şartların etkisinde insanların nasıl değişim gösterebildiği ve bazı konularda ne kadar aynı kalabildiğini tecrübe ettik.
Celalettin Yazıcı'nın İmar Komisyon Başkanı olarak Selimpaşa Kavşağı ve çevresine ait 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile ilgili raporu okumadan evvel projenin içeriğine ilişkin, muhalefet meclis üyesi olmaktan kaynaklı, iktidarın hakkını teslim etmekte yaşadığı çekingenlik, CHP Grup Sözcüsü Melih Yıldız için patlamaya hazır duyguların çıkış noktası oldu. Soğukkanlılığı ve sağduyusu ile benimsediğimiz Yıldız, sürpriz bir şekilde İBB ve İmamoğlu duyarlılığını kendisinden beklenmeyen bir nitelikte ortaya koydu.
Derken anlam vermekte güçlük çekilen tepkinin hası Belediye Başkanımızdan geldi. Sanki olmadık şeye kızma hususunda bir yarış var ise orada da zirveyi kimseye bırakmak niyetinde değildi. Gündemde yer alan 4 araç bağışçısı firma hakkında, onay vereceklerini belirterek bilgi isteyen CHP'ye cevaba gelene kadar vermediği, veriştirmediği kalmadı. Önce savunmaya geçti sonra saldırıya… Öyle bir saldırdı ki mecliste en aklıselim muhalefet meclis üyelerini bile isyan noktasına taşıdı. Arı kovanına çomak sokma kabiliyetini daha kaç kere test edecek acaba!?
Yılmaz'a sadece araç bağışları değil de pek çok konuda muhalefetin sorduğu hiçbir soru zarar veremez ama yanıt yöntemi konusu hiç öyle olmuyor maalesef. Muhalefetin görevi icabı yaptıklarını en acil şekilde kendine dönük kullanma hususunda sağduyusuna kavuşmasına ihtiyaç var. İktidar değişiklikleri muhalefetin ne kadar etkisinde şekillenir tartışılır da kendi yanlışlarının bu husustaki katkısı bence net.
Muhalefetin neredeyse iki yıldır gündeme getirdiği şu İskeçeli hususunu da artık bir çözüme kavuşturmasında yarar var. Yatırımcıya yarardan dönen mesele Yılmaz ve ortaya koyduğu yönetim anlayışına zarara doğru yol almış gidiyor. Pek çok durumda tolere edilecek bu husus Yılmaz'ın çizgisinde artık kendine hiçbir şekilde yer bulamıyor.
Son mecliste Başkan ve CHP Grup Başkanının ortaya koyduğu gerilime Süheyl Kırkıcı'nın bir süredir sürdürdüğü tavır da epey katkı sağladı. Celalettin Yazıcı'nın fıkra anlatmaya kadar varan çabası bir nebze ortamı sakinleştirse de meclis üyelerimizin herkes gibi tatil vaktinin geldiği anlaşıldı.
Mecliste son derece önemli kararlar alındı. Birinin altını özellikle çizmek isterim… Başkan Yılmaz, “Cerrahpaşa Üniversitesi ile Silivri'ye devlet üniversitesinin bir bölümü ya da bir fakültesi nasıl gelir, nasıl gelmez tartışmalarının ışığında bir mekik diplomasi yürütüyoruz. İlçemize bir Su Ürünleri Fakültesinin gelmesi, getirilmesi noktasında yoğun bir gayret gösteriyoruz. İnşallah bu yapmış olduğumuz mekik diplomasisi sonuç verir ve ilçemize bir Su Ürünleri Fakültesini kazandırmış oluruz. Bu konuyla ilgili görüşmelerimizi yoğun bir şekilde sürdüreceğiz” dedi.
Yıllarca siyasetin etkisinde Silivri olarak kurduğumuz diğer bir hayal de tam olarak buydu; devlet üniversitesi. Belediye Başkanımız böyle giderse, ikinci dönem sloganı için hiç kafa yormasın “Volkan Yılmaz söylerse yapar” işini ziyadesiyle görür!
Meclis, Ağustos ayında tatil yapacak, Eylül'e kadar mola…
OY VERMEYİ İHMAL ETMEYİN!
Çift vatandaşlarımız için son bir çağrı daha… 11 Temmuz Pazar günü, yarın oy kullanmayı ihmal etmeyin. Silivri'de açılan sandık Yeni Mahalle'de bulunan Ertuğrul Gazi Ortaokulu'nda gün boyu seçmenlerini bekleyecek. Hak ve Özgürlükler Hareketi 7. sırada yer alıyor. Hayırlara vesile olsun inşallah.