Bir başbakan düşünün…
Sanki Muhalefet Partisi genel başkanı gibi şehir, şehir dolaşıp kendisini protesto edenlere karşı "polis ordusu” eşliğinde efelenecek. Meydanlarda avazı çıktığı kadar " biz bu yola çıkarken kefenimizi giydik öyle çıktık.” diyecek …
***
Bir başbakan düşünün …
Taksim Parkı protestocularına "çapulcular” "ayyaşlar”, "camide içenler”, "camiye ayakkabılarıyla girenler”, "faiz lobisi” daha bir sürü hakaret…
***
Olayın hassasiyetini bilen Cami İmamı "içen, miçen yok” diyor…
Başbakan, inanmıyor "İmam tehdit ediliyor.” diyor…
İlgililer araştırıyor…
Bir şey bulunamıyor …
***
Başbakanın bu kışkırtıcı sözlerine bakınca ülke insanımızı bir defa daha tebrik ediyorum…
Gördük ki, kimse, sokakta yakaladıkları AKP’lilere veya sokağa çıkan AKP’liler karşıtlarına saldırmadı. Yönetimin başından gelen bu tahriklere rağmen, polisin bu acımasız şiddetine rağmen, demokratik bir ülkede, medeni bir insan davranışı sergilendi.…
***
Bir başbakan düşünün ki;
"Protestoculara yönelik olarak "onlar, oraya (100) bin kişi topluyorsa ben milyon toplarım” diyor. Demekle de kalmıyor, peş peşe mitingler düzenliyor…
Her hangi bir Avrupa Ülkesinde, buna Bulgaristan,Yunanistan, Hırvatistan dahil…
İktidarda bir parti miting düzenlesin…
Olacak şey mi ?.
***
Bir Başbakan düşünün ki dünyadan olumlu tepkiler alırken kendini dünya lideri olarak sunacak tayfasına inanıp aynaya bakmadan konuşacak. Ayni dünyanın olumsuz tepkilerine de tahammül edemeyip "onların söyledikleri yok hükmündedir” diyecek…
***
Bir başbakan düşünün ki ;
Bir çok yerde yapılan dayanışma protestolarına aldırmayıp ortalığı sürekli gerecek,en sonun da "Mesajı aldık. Yargının kararını bekleyeceğiz. Karar ne çıkarsa uyacağız…” diyecek. İnandırıcılığı kalır mı ?.
Hem sonra....
Bunu baştan söylemen gerekmez miydi ?
Bu kadar can . Bu kadar yaralı. Bu kadara hasarın hesabını kim verecek?.
***
Dileğim …
Gerginlik bitsin…
(11) yıldır…
Her sabah gergin kalkmaktan…
Güne gergin başlamaktan bıktık artık …
İyi haftalar…
MARJİNALLERİMİZ
"Marjinal” İktidarın gündemimize soktuğu ve günlerce her saat başı tekrarladığı sözcüklerden biri …
Bu sözcüğü "olumsuz anlamda” o kadar tekrarlandı ki inanılır gibi değil. İnsanlar neredeyse bu sözcüğü kullanarak bir birlerine küfredecek .
***
"Marjinal”
Yenilikleri sorgulayanlar gerçekleştirir.Yaptıkları anlaşılana kadar onlar "marjinal” diye eleştirilirler…
"Marjinal”
"Az” demektir ama çok yönetim onlardan korkar…
Çünkü…
Normal insanlar gibi düzene uymazlar onlar…
Öncüdürler.
Kimsenin aklına gelmeyen onların aklına gelir...
Ve…
Unutulmamalıdır ki , insanlığın ilerlemesi onlara borçludur…
***
Bu gün Başbakanımızın kullandığı gibi, 12 Eylül’ün lideri Kenan Evren de çok sık kullanırdı bu sözcüğü…
Tek tip insanlardan oluşturmak isteyen her otoriter lider gibi korktukları için kötü göstermek istediler hep onları…
Oysa…
Marjinal, toplumun içinde bir avuç insandır hatta tek başına bile olabilirler…
***
İnsanın ilerlemesi …
İnsanlığın ilerlemesi hep o "marjinaller” sayesindedir…
Bu da unutulmamalı …
İYİ TATİLLER.
Cuma günü okullar sondu…
Hoş …
Bildiğim kadarıyla epeydir okula giden öğrenci yoktu…
Varsa bile …
Seyrektir…
Neyse…
Karneler alındı…
***
Notlar düzgünse mesele yok…
"Tatili hak etti” demektir…
Notları kötü olanın !.
Onun da hakkı tabi …
Ama …
Onların aklında, hep o kırıkları "nasıl düzeltirim” olacağı için tatilde, rahat edemeyeceklerdir…
Nasıl olursa olsun …
"Şimdi tatil zamanı hiçbir şeye kafayı takmayın” derim…
YEPYENİ BİR DİL
"Ak Parti’de talimatlı "Gezi dili.”
Gazetemizde bir haber başlığı bu…
Ve…
Şaşırdım…
Sonra…
Anladım ki …
Artık hiçbir şey "gezi parkı eylemleri” öncesi gibi olmayacak…
***
Düşünsenize !.
"Gezi dili”
AKP için de olsa…
Yepyeni bir dil…
BİR KUTLAMA
Babalar günü...
Dündü…
Ama olsun…
Ben de bir babayım …
O nedenle…
"Babalar gününüz kutlu olsun …” diyorum.
DİLİMİN UCUNDA
Bilmeyenler için söylüyorum !.
İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclis üyesiyim ayni zamanda…
"Ülke”
Hatta…
Dünya gündemine giren "Gezi parkı” meselesinin konuşulması gereken yer tam da burası. Yani, "sorun” bu meclisin görev alanı içinde...
Bu Meclisin Başkanı da İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş...
Kadir Topbaş , AKP’den seçilmiş biri…
Yani…
Başbakanın Genel Başkanı olduğu Partiden…
***
Tekrarlıyorum…
Haftalardır devam eden eylemlerin yapıldığı yer olan "Gezi Parkı” meselesinde yetki ve sorumluluk İBB’nindir…
O nedenle …
Sorun orada çözülmelidir…
Ve…
Doğru olan da budur…
***
Geçen hafta (5) gün İBB’nin Meclis çalışması vardı. ..
CHP Grubu , Pazartesi gününden başlayan sert tartışmalarla hafta boyu her gün
"Gezi parkı” meselesini meclise taşıdı...
Gözler her gün Meclis sıralarında sayın Topbaş’ı aradı…
Yoktu…
"Hasta” dendi…
"İşi var” dendi…
Dendi, dendi, dendi …
***
Oraya…
"Topçu Kışlası yapılacak”
"AVM yapılacak "
"Cami yapılacak "
" AKM yıkılacak " diyor Sayın Başbakan…
Peki…
Burada, neyin yapılıp,neyin yapılmayacağını kimin söylemesi lazım ?. Sayın , Topbaş’ın değil mi ?.
***
Bilerek tekrarladığına inandığım "doğru olmayan bir karar söylemi" var Sayın Başbakanın…
"Yapılacak olan Topçu Kışlası, AVM v.s. İBB’den oy birliği ile geçmiş ve CHP kararının arkasında durmuyormuş.”
CHP Grup sözcüleri bunun doğru olmadığını her platformda tekrarlamasına rağmen Sayın Başbakan ayni şeyi tekrarlamakta …
Oysa, bir başka yerde, Sayın Kadir Topbaş "hayır o konular henüz meclise gelmedi, meclise gelen yayalaştırma” diyor…
Ayni günlerde AKP Genel Başkan yardımcısı Hüseyin Çelik oy birliği meselesini yalanlıyor…
İnanılır gibi değil…
Ne diyeyim !.
Dilimin ucunda ama söyleyemiyorum !.
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
" … Demokratik ülkelerde iktidarlar meydanlardaki huzursuzluktan ders çıkarırlar. Ders çıkardıklarının da halka ilan ederler. Meydanlara ders vermek , işte o diktatörlerin işidir.”
(Metin Feyzioğlu/Türkiye Barolar Birliği Başkanı-15/6/2013 Cumhuriyet )
YETMEZ AMA …
"Yeter ! Söz gençliğin.Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Kimse şah değil, padişah değil.”
(Erdal Kalkan –AKP İzmir Milletvekili )