Silivri’nin insanları ile birlikte siyaseti de değişiyor. Geçen bir misafirim vardı aynı tutum değişikliği içinde olduğumuzu konuştuk. Ben yaşımla ilgili olduğunu düşünüyordum, yaşadıklarımla alakalı olduğunu anladım. Eskiden farklı düşünenlerden kaçarken, şimdi onlara daha hoşgörülü yaklaştığımız, düşüncelerini merak ettiğimizi ifade ettik.
MHP çok güzel bir örnek oldu. AK Parti için Pazar günü yaşananlar ‘başarı’ olarak zor değerlendirilir ama parti içi demokrasi adına umut vaat eden gelişmelerdi. Beklenen oldu ve Dilek Demiral seçildi. Delege yemeğinden sonra kongrede de Teşkilatlanmadan sorumlu ilçe başkan yardımcısı ve İl Başkanı da ‘Biz sizin yerinize istişare ettik. Siz düşünmeyin bizim talimatları uygulayın, kararlarımızı sorgulamayın’ demese ve inatla bu noktayı ifade etmeseler daha iyi olurdu…
Yusuf Köroğlu ve beraberindekilerin çıkışı bir cesaret örneğiydi. Doğru bildiğini anlatmak uğruna kendini feda eden rol modeller. Ben salonda Lütfü Vardar, Hüsnü Yaşar Yalman, Yalçın Yönet, Ülkenur Büke, Sezgin Emir’in çabalarını gördükçe gururlandım. İnsanların siyaseti sadece beklentiler ve bir şey karşılığında yapmadığını gözlemleme imkanı bulduğum için mutlu oldum. Dilek Demiral, teşkilatının kendisine verdiği görevi yerine getirdi. "Bırakıyorum” derken bunu yapmayı göze de aldı. Partisi, ‘Senin görevin bitmedi, sana ihtiyacımız var’ dediği için kaldı. Kalmak yetmiyordu, kazanmak için de gerekeni yaptı. Onun ortaya koyduklarından daha fazlasını kaybetmesi için yapanlar da oldu. Ben AK Parti kongre sürecinde Köroğlu veya Demiral’ı destekleyenlere saygı duyuyorum. Köroğlu’nun peşine takılanlara sempati de duyduğumu ifade edebilirim. Kaybedeceğinizi bile bile böyle bir inançla çalışmak, sahip olduklarınızı feda etme kararlılığı ve de cesareti saygıyı hak ediyor. Saygı duymadığım kesim ise Demiral’ın arkasından demediğini bırakmayıp, Köroğlu ve taraftarlarına yanaşır gibi görünüp olduğu gibi görünmeyenler… Neye inandığınızdan çok bu noktada ne denli dik ve ilkeli durabildiğiniz önemlidir, düşüncelerinizi savunabilme becerisi... Ne iş yaptığınızın da önemi yok onu nasıl yaptığınız sizi ifade eder.
Dilek Demiral bugün itibariyle dönüm noktasında. Karşısında duran insanların onurunu çiğnemeden kazanmayı başarırsa siyasette çok yol alır. Arkasından onu bıçaklamak için fırsat kollayanlar ve kişisel çıkarları için kullanma konusunda gözünü bile kırpmayacak olanlara boyun eğerse kendini bitirme kararlılığı yönünde mesafe almayı sürdürür.
Kişisel fikrimi ifade etmem gerekirse; AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral, olmak istediği gibi olamıyor. Yapmak istediklerini yapamıyor…
İşleyen bir çarkı ve işletmecilerini değiştirebilirsiniz… Uygun zaman ve şekilde bunu başarmanız mümkün. Hayatı da siyaset gibi görüp kabul edin; hata yok, tecrübe var. Yeterince tecrübe doldurdu heybesine Demirleydimiz… Gönül kırmakla siyasette mesafe alınmaz, kazanmak lazım. Göze göz derseniz AK Parti körler çarşısına döner!
Siyasetçiler bunu laf olsun diye söyler genelde ama bence AK Parti’nin ilçe kongresinde gerçekten kaybeden olmadı; ne teselli ne de övgü olarak düşünün… Ayrıntılara takılmadan iktidar temsilcisi siyasette de kent yönetiminde de iradesini güçlü şekilde hissettirmeli. İktidarları iktidar yapan güçlü muhalefettir. Silivri’nin güçlü bir muhalefete ihtiyacı var; yoksa AK Parti’nin istikrarını ancak kendi üyeleri dert eder...
AK Parti güçlenmeli… Dilek Demiral buna liderlik edecekse ki kongrenin sonucu bunu gösteriyor üstlendiği sorumluluğun bilincini iliklerine kadar hissederek hareket etmeli.
AK Parti’ye kongre sonucu hayırlı uğurlu olsun. Teşkilat çalışmalarının dinamizmi bu iç meselenin de çözüme kavuşturulmasıyla hız kazanacaktır inşallah.