Geçtiğimiz
hafta sonu Türkiye ligi süper final şampiyonu belli oldu. Şampiyonluk belki de
aşırı dozda kutlandı lakin bu zamana kadar yaşanan süreçten de hiç kimse memnun
olmadı sanırım…
Böyle
bir futbol sezonunda hepimizin mutlu memnun olduğu tek konu Silivrispor’un alın
teriyle kazandığı şampiyonluktur…
Silivrispor
Amatör Ligde küme düştüğü sezon hükümet kararıyla 3. Lige alınmıştı,
hatırlayanlar bilir hatırlamayanlar da diğer hatırlayanlardan öğrenebilirler
konunun esaslı özünü. Bu kez öyle olmadı. Çok zorlu ve uzun bir maraton sonunda
hak ederek profesyonel lige geri döndü. Dolayısıyla son derece önemli ve
anlamlı bir şampiyonluk aynen 1986 şampiyonluğu gibi. Gerçi şimdilerde var olanlar
1986 tarihinde ne olduğu pek bilmezler onun için bir bilene danışırlar da
öğrenirler.
Önümüzde
profesyonelliğe geçişte ise prosedürleriyle, statüleriyle ve maliyetiyle
sıkıntılı bir süreç ve şampiyonluk primleriyle bir de üstüne üstlük kongre
sancısı var. Sıkıntılı bir geçiş süreci bizleri kapı aralığında beklemekte.
Açık
çek mi?
Açık
destek mi?
Çekin
bedeli mi?
Altınların
adedi mi?
Buradan
çıkacak mesaj kongreyi mini halkoylamasına dönüştürürse bu süreç 2014
hesaplarını aşındırır mı, güçlendirir mi?
Görüşme
odalarından nasıl bir karar çıkar bilemem ama Başkan Saral’ın yerinde olsam "18
yılda yapılamayanı yaptık sıramızı savdık” derim ve çekilirim. Akgün Silivrili
gibi efsane başkan olarak sonsuza kadar gönüllerde ve kalplerde yerimi alırım.
Saral,
sessiz sakin yapısının altında mücadeleyi seven biri olduğundan devam kararını
açıkladı. Başkanlık ettiği dönemde kulübün imza attığı başarının tadını
doyasıya çıkarmak adına zor olanı seçti ve daha iyisini yapma beklentisini
gönüllü olarak sırtladı bir anlamda yeniden aday olacağını açıklayarak.
Silivrispor
için ise belediye desteğinin önemi daha da arttı.
Mümkünse
bu kongrede bir tüzük tadilatı yapılarak Silivri Belediyespor olarak devam edilmesinde
fayda olur gibi geliyor bana… Aksi halde önceki profesyonellik yıllarından
kalan sigorta, vergi gibi borçların 18 yıllık gecikmeli faturalarıyla
karşılaşmak söz konusu bile olabilir. Emeklilik için gün hesabı yapan eski
futbolcuların çoğu bu nedenle şampiyonluğa hepimizden daha çok seviniyor
olmalarının asli nedenini siz ne sanıyordunuz yoksa altyapılara hoca olmak mı? Asla…
Düşünün 18 yıllık bir amatörlük serüveni var hayatımızda. Bu 18 yıllık
beklentinin öncesinde o dönemde oynayan oyuncuların da 20 ila 30 yaş aralığında
olduğunu var sayınız etti mi size 38 ila 48 yaş aralığındaki Veteranlar anlayan
anlamıştır daha fazla uzatmayalım…
Önceden
kulüp başkanlığı, yöneticiliği yapanlar hatırı sayılır prim yapar ve akabinde
de siyasete atılırlardı fark ediyor musunuz bilmem ama şimdilerde artık
cezaevine atılıyorlar. Onun için hassas bir konudur spor ve özellikle de Türk Futbolu.
1211 ve 6222 sayılı yasaları dikkate alarak ince eleyip sık dokumak lazım gelir
benden söylemesi…
Saral,
"Silivrispor ile devam” dedi. Haziran ayında yapılması beklenen kongrede
Silivrispor’un kararı beklenmeye başlandı. Onlar da "Saral ile devam” dedikten
sonra 3. Lig’te zorlu bir süreç başlamış olacak Silivri için. Güzel şeyler hep
zor olur zaten. Bu konudaki durum da istisna oluşturmayacak. Saral, takımın 3.
Lig başarısıyla kuşkusuz Kulüp Başkanı olarak pozisyonunu yükseltti.
Muhaliflerini çok önemli bir kozdan etti. Siyasi ve yerel iktidar iradelerini
de kulüp başkanlık kariyerinin devamı konusunda ikna etti. Oluşturacağı yönetim
son derece önemli olmakla birlikte, Başkanın bundan sonraki tutumu da daha
yakın gözetim altında tutulacak.
Silivrispor’un
yolu açık olsun!