Almanları kendi sahalarında yenmek son günlerde başımıza gelen en iyi şeydi. Biz sevinip kutlarken Almanlar skordan çok tribüne azınlığa düşmeyi başkentlerinde kendi evlerinde yabancılar tarafından ıslıklanmayı, yuhalanmayı konuşuyordu.
NE olursan ol gel demeye devam ederek gelecekte bizimde böyle bir tabloyla karşılaşma ihtimalimiz yakındır.
Yabancı hakem çığırtkanlarına rağmen ülkemizde yabancının giremediği tek yapı hakem camiasıydı.
Onların da kafasını gözünü kırdılar.
Uluslararası elit hakemimiz Umut Meler'in başkentte başına gelenleri izlemişsinizdir. İnanılır gibi değil.
Sonrasında yapılan açıklamalar, tavırlar alınan kararlar ise tam bir fiyasko. Bir adım sonrası yabancı hakem talebi olabilir.
Hamasette sınır tanımıyoruz ama paranın en yükseğini, evlerin, arabaların en güzelini, hizmetin en ucuzunu yabancılar alıyor.
Yemeğin en iyisini, pastanın en büyüğünü onlar yiyor.
Yerli ve milli olanlar ise tekme tokat ve nasihatle idare ediyor.
Bu şartlar altında futbolu ve hakemliği düşünemeyiz diyen hakemlerimiz ya yeşil ışık, mavi boncuk ya da aba altından sopa ile aileleriyle bir hafta sonu tatil kampıyla bir şekilde ikna edilmişler ve oyunun devamına karar verilmiş.
Deniz Çoban'ı hatırlıyor musunuz?
O da bir hakemdi ve 8 sene önce bir maçta hata yaptım diye özür dileyip ertesi gün gözyaşlarıyla istifa etmişti.
Yirmi yıldır başka bir Çoban çıkmadı!...
Hakem kararlarının nelere mal olduğu biliniyor, onun için sayıları artıyor teknoloji kullanılıyor ama neticede insandır. Kararları herkesi memnun etmeyebilir.
Eskiden gerekirse hakemi de yeneceksin diye taktik verilir çok kızılırsa hakemin gözüne gözlük denirdi, şimdi herkes sen benim kim olduğumu biliyor musun havasında…
Hakemi hedef tahtasına koyup bir hatasında linç ederler ama kendileri kulüpleri milyonlarca dolar borca sokmuş, küme düşürmüş isim değiştirip tekrar batırmışlardır…
Futbolun marka değerini altı yüz milyon dolardan seksen milyon dolara düşürenlerdir. Tutarsızlıklarıyla camiaların, taraftarların huzurunu kaçıranlardır.
Ceza yerine ya ödül ya da toplumun huzursuzluğundan huzur payı alanlardır.
Değirmenine su taşıyan çarklar bozulmasın diye yıllardır süregelen olaylara rağmen sporda şiddet yasalarını işletmiyorlar.
100. yılın süper kupa finalini Arabistana taşıyanların maçı yönetmek için Türk asılı Hollandalı hakem Serdar Gözübüyük ile görüştüğünü biliyor musunuz?
Saha içi sizden, VAR ekibi bizden demişler, hakemler kabul etmemiş.
Fıkra bu kadar!...