Her yaz aynI muhabbet.
Artık alıştık. Sanki, olması gereken buymuş gibi..
***
Geçen hafta bir arkadaşla çay bahçesinde oturuyorum..
Akşam saatleri ..
Gümüşsoğlu Pasajı'dan geriye kalan yıkıntı artıklarını almak üzere İBB'den lastik tekerlekli kepçeler ve bir sürü kamyon gelmiş ..
Bir arkadaşım “mesai bitimi ama İBB bu defa işi ciddiye almış, her yıl çektiğimiz işkence sona eriyor galiba. Ben Topbaş'a teşekkür edelim ne diyorsun, ne dersin” dedi.
İyi de. Neden teşekkür edeceksin dedim arkadaşıma...
Kızdığımı anladı.
Şu tozu, pisliği temizlediği için, dedi..
Dayanamadım .
“Yahu arkadaş bu onun görevi değil mi, aylardır, hatta yıllardır bu tozu dumanı birlikte çekmiyor muyuz?” dedim.
Arkadaşım...
Biliyorum da “Topbaş'a moral olur” dedi...
Kızgınlığım biraz daha arttı.
“İyi de bu yaptığın iyilik değil ki, en azından görevini bu güne kadar savsaklamış bir görevliye teşekkür ediyorsun, yaptığın bu, böyle her işini savsakladığında, işini bitirince aferin alırsa iyilik mi yapmış oluyorsun?” dedim.
İlaveten “Kısaca, şimdi, yapması gerekeni aylardır, yıllardır yapmamış bir kuruma teşekkür edilir mi?” dedim.
Devam ettim.
“Aynı kurumun şu anda yapmakta olduğu bir sürü iş var. Silivri merkezi perişan bir halde. Mimarsinan Köprüsü, Boğluca Deresi üzerinde bulunan Vakkas Köprü ve merkezdeki sokakların neredeyse tamamını girilmez halde. Araba ile Değirmenköy'den veya başka bir yerden gelip Silivri sahiline inmek istersen nereleri dolaşacağını ben bile bilmiyorum” dedim ..
Ne dersiniz.
Haksız mıyım?
BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK
Belki Silivri'de çok belli olmuyor ama ülke genelinde birlik beraberliğin sağlanmasında bir eksiklik hissediliyor bu günlerde...
Nedeni TBMM'sinde 3. Parti olan HDP'nin, Meclisin hiçbir ortak çalışmasına davet edilmiyor olması.
Gerekçesi; “PKK ile arasına mesafe” koymuyormuş...
Oysa söylenen “PKK tarafından gerçekleştiği düşünülen her şiddet eyleminden sonra parti yöneticileri kınama mesajı yayınlıyor.”
Buna karşı “ Efendim tabanında PKK'lılar var” deniyor...
İyi de. Kimin tabanında, kimler çıkar, biliyor muyuz?
Örneğin İSİD sempatizanları dün kimi destekledi, bu gün kimi destekliyor?
Biliyor muyuz?
Keza on yıldan fazla ortaklık yaptığı FETÖ örgütü dün kimi destekledi, bu gün buharlaşmadılarsa kimi destekliyor?
Biliyor muyuz? Neyse.
“Taban Konusu” su kaldırır bir mevzu...
***
Ama, benim asıl paylaşmak istediğim...
Silivri, dün olduğu gibi bu günde gerçek “barış ve özgürlük” adası olması..
ANLAŞILIR GİBİ DEĞİL
Bu ülke tarihi bir mitingi yaşadı geçtiğimiz hafta...
***
7 Ağustos'ta yapılan Yenikapı Mitingi'nden bahsediyorum …
Ele güne karşı “birlik olabileceğimizi göstermek açısından” bu kadar büyük bir kitlenin bir araya gelmesi tarihte az görülür bir şey...
Ayni gün tüm televizyonlarda ayni görüntüler. Radyolarda ayni konuşmalar. Gazetelere ayni fotoğraflar…
Sabahı yine her şeyin çok güzel olduğu...
Çok, çok doğru. İyi hoş . Ama bana hala bir şey eksik gibi geliyor..
İçimde öyle bir his var ..
İçimden. Sanki .
“Büyük bir fırsatı kaçırıyoruz” gibime geliyor...
***
Hala, bu kanlı girişimin siyasi ayağı ortada yok. Yani, o gece ilan edilen o konseyin üyeleri kimler, öğrenemedik.
Yani, kanlı girişimin lideri .
Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları v.s...
***
Ve aklıma 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası takılıyor. Son tutuklamalar ve yasaklamalar o görüntüleri andırıyor.
O nedenle içimden “Kral Çıplak” demek geliyor...
***
Ne var ki, 15 Temmuz 2016'dan bu yana yapılan yayınlar ve o müthiş görüntülerin doğrudan etkilediği ortamda “kral çıplak” demek kolay değil.
***
Diğer taraftan da …
Nehrin akışı yönünde irada beyanının “övgü düzmenin” bu gün kime zararı olur ve ilerde kime yararı olur onu da diyorum kendi kendime...
***
Ve. Ortada garip bir durum var.
Kişiler dün o kanlı örgütle beraber olmuşlar. Kanal, kanal geziyorlar ve onlarca yıl beraber yaşadıkları o örgüt hakkında bilgi veriyorlar ..
Oradan anlıyoruz ki bazıları profesör, bazıları paşa, bazıları gazeteci/yazar bu insanlar ilk okulu bile dışarıdan bitirmiş o adama “onlarca yıl gıklarını çıkarmadan” hizmet etmişler...
Garip bir durum!
İnanın. Anlaşılır gibi değil.
BU KADAR BASİT Mİ?
Bir çok insana kumpas kurmuşlar.
O insanlar hapislerde çürümüş ..
Hatta. Kimi üstüne atılan suçun ağırlığına dayanamamış intihar etmiş.
Bir çok genç, hayata atılmadan okullarda hayatı sönmüş ..
***
“Fırat'ın kenarında, Harran ovasında keçi kaybolsa sorumlusu benim, bana sorun” diyordu zaman, zaman 9.cu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel.
Ha, uyguluyordu veya uygulamıyordu o ayrı konu ama en azından söylüyordu. En azından böyle bir taahhütte bulunuyordu ..
***
Eee anladık; en yüksek makamdan “Allah'tan ve Millet'ten af dilendi daha ne istiyorsun?” diyen çıkabilir.
Ki mantıklı da...
Lakin olay bu kadar basit mi?
KEDİNİN RÜYASI
Olağanüstü hal ilan edildi..
Gerekçesi; acil yapılması gereken, yasal düzenlemeler için..
Nitekim. Darbe sonrası bir çok düzenleme yapıldı..
Ama TAPU ve ECRİMİSİL meselesi ile ilgili tek laf yok..
***
Haklı olarak “Herkes neyi konuşuyor sen neden bahsediyorsun” diyebilirsiniz.
De. Benim derdim de “Kedinin gördüğü rüyaların tamamın da ciğermiş varmış” misali TAPU ve ECRİMİSİL meselesi...
İSTER İNAN / İSTER İNANMA
“Askeri birlikler şehir içinden çıkarılacak, yerlerine parklar değil, gelir getirici şeyler yapılsın isteniyormuş ”
***
Tarihi Haydarpaşa Garı özelleştirme kapsamına alınmış..
***
FETÖ'nün tetikçisi olduğunu itiraf eden Ferhat Sarıkaya adlı savcı halen görevindeymiş..
***
Yenikapı Mitingi'ne girmediğinden dolayı eleştirilere Darbeye karşıyım ama böyle bir şovun içinde bulunmayı tercih etmiyorum” dedikten sonra ilk önce İstanbul ve Ankara Belediyeleri başta olmak üzere AKP'li Belediyeler konserlerini iptal etmeye başlamış...
İLGİNÇ
SORULAR
“...Bir tarikat Türkiye'de iktidara el koyma imkanını nasıl bulabilir, bu noktaya nasıl geldi ?
Bunu tartıştığımızı, aydınlandığımız söylenebilir mi ?
Aman uzlaşalım. Uzlaşalım da nerede uzlaşalım? Miting meydanlarında uzlaşma tamam da kararname çıkarılırken uzlaşma var mı? Buradan nasıl çıkacağımıza yönelik bir uzlaşma var mı? Laik eğitim konusunda uzlaşma var mı?”
(Deniz Baykal)
MANALI SORULAR
Cumhurbaşkanımız aldatıldığını söyleyerek, halktan ilk özür dileyen olarak kişi olarak sorumluluklarından aklandı mı?
(Şükran Soner-
13/08/2016 /Cumhuriyet)
GÜNE UYAN
“Cellat uyandı yatağında bir gece “Tanrım” dedi,” bu ne zor bilmece:
Öldükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe...”
(Ataol Bayramoğlu )
MERAKLILARDAN – MERAKLILARA
• Gümüşoğlu Pasajı yıkımı tamamlandı. Geriye kalan molozlar epeydir ortadaydı. Nihayet kaldırıldı.
*17/25 Aralık 2013 günü herkesin gördüğü o paralar ve herkesin duyduğu o konuşmalar üzerinden epey zaman geçti. Kumpas deniyor. Yargıçlar kaçmış, deniyor. Bazıları darbe, diyor. Kimleri de hepsi bir yana da paralara ne oldu, onlar nereye gitti ve niye gitti, diyor.
Az birazı da “vergi dairesi o görüntüleri ve ses kayıtlarına dayanarak ve tıpkı vatandaşa yaptığı gibi onları ihbar kabul edip soruşturabilirdi, diyor.