'Halep’te yaşanan kıyım son bulmazsa yangın tüm dünyayı saracak'

'Halep’te yaşanan kıyım son bulmazsa yangın tüm dünyayı saracak'

13.12.2016 10:33:07

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Silivri Temsilciği öncülüğünde Silivri Sivil İnisiyatif Platformu üyeleri, Halep için büyük bir yardım kampanyası başlattı.

Silivri'de Eski Devlet Hastanesi alanında kurulan çadır önünde Silivri Sivil İnisiyatif Platformu üyeleri, STK temsilcileri, Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Durali Baki, Silivri Müftüsü İdris Çakmakaş, Eğitim-Bir Sen Şube Başkanı Yusuf Güven, İBB Mezarlıklar Bölge Müdür Yardımcısı Yavuz Çaylak, İlim Yayma Cemiyeti Silivri Şube Başkanı Özkan Kılbaş, SİAD Başkan Yardımcısı Mesut Söylet ve esnaflar İHH temsilcileri 1 Aralık – 31 Aralık tarihleri arasında yürütecekleri yardım kampanyası için destek isteyerek basın açıklaması yaptı. Yardım çağrısına ilişkin basın açıklamasını Doğrular Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yetgin Çavdar okudu. Yapılan basın açıklamasında kampanya şu şekilde duyuruldu;

ÇAVDAR: SURİYE, DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE YOK EDİLİYOR
“Medeniyetler ve Peygamberler beşiği, tüm semavi din mensupları tarafından kutsal topraklara yapılan hac yollarının buluştuğu nokta olan Suriye, dünyanın gözü önünde yok ediliyor. Ülkede iç savaş 5. yılını geride bırakırken kuşatma altına alınan bazı şehirlerde silahsız insanlara karşı hain saldırılar devam ediyor.

“SİVİL HALK, SİSTEMATİK ŞEKİLDE SOYKIRIMA TABİ TUTULUYOR”
Özellikle son birkaç aydır kuşatma altında yaşam mücadelesi veren Halep'teki sivil halk, sistematik bir soykırıma tabi tutuluyor. Savaştan önce 5.5 milyon insanın yaşadığı şehirde şimdi 350 bin insan var ve şimdi onlar da öldürülmeye çalışılıyor. Rejim uçaklarının günün her saatinde saldırı gerçekleştirdiği Halep'te son 3 ayda gerçekleştirilen saldırıların bilançosu, katliamın boyutlarını gözler önüne seriyor. Özetle sıralayacak olursak; son 3 ayda 8 bin 100 hava saldırısı yapıldı. Bunların 824 tanesi savaş suçu sayılan misket, fosfor ve napalm bombalarından oluşuyor. Bin 833 kişi şehit oldu bnların 502'si çocuk. 12 cami, 11 hastane, 8 pazar alanı, 5 fırın, 2 bin 300'den fazla ev hedef alındı. Ayrıca 4 kimyasal saldırı yapıldı. Halep içerisinde şuan için kısıtlı imkânlarla çalışan sağlam fırın sayısı 13, hastane sayısıysa 3. Vurulan 8 hastane ise farklı yöntemlerle hizmet vermeye çalışıyor. Şehirde elektrik yok. Hastaneler de işlemez hale geldi. Ameliyatlar yapılamıyor. Kuvöz imkânı yok, erken doğum durumlarında veya hastalık durumlarında bebekler yaşayamıyor. Hastanelerde röntgen cihazı bulunmuyor. Saldırılar ateşli silahla olduğu için röntgen cihazı bulunmadığından müdahale ve tedavi imkânsız hale geliyor. Maalesef yoğun bakımda yatan hastaların fişleri çekiliyor.

“HALEP'TE YAŞANAN KIYIM SON BULMAZSA BU YANGIN TÜM DÜNYAYI SARACAKTIR”
Şu unutulmamalıdır ki; eğer Halep'te yaşanan kıyım son bulmaz ve dünya buna 'dur' demezse bu yangın tüm dünyayı saracaktır. STK'lar olarak her zaman mazlumların sesi olduğumuz gibi şimdi de Halep'teki katledilen Suriyelilerin sesi olmak istiyoruz.
Öncelikle yapılması gereken;
1) İnsanların şuan için en acil ihtiyacı can güvenliğinin sağlanması, yani saldırıların durdurulmasıdır. Daha sonra ise halkın ihtiyacı olan temel yaşam malzemelerinin (Un, ekmek, su, gıda malzemeleri, barınma, sağlık ilaç, medikal malzemelere) ivedi bir şekilde bölgeye ulaştırılmasıdır.
2) Bölgede insanların psikolojisi ise tamamen bozulmuş durumda. Özellikle çocukların psikolojik destek almaları gerekiyor. Okula gidemiyorlar, her gün saldırı altındalar. Ya ailelerinden ya arkadaşlarından birilerini kaybediyorlar. Bu durum ve korku psikolojisi özellikle çocuk ve kadınları etkisi altına almış durumda. Oyuncak şeklinde bombalar atılıyor, çocuklar bunları ellerine aldığında ise patlıyor.

“İNSANİ VE AHLAKİ GÖREVİNİ YAPMASI İÇİN KÜRESEL VE BÖLGESEL KURULUŞLARDAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE BASKI UYGULAMALARINI TALEP EDİYORUZ”
Uluslararası toplumdan talebimiz ise; Suriye halkına özelikle Halep halkına yönelen her türlü saldırı ve soykırımı durdurmalarını, tüm dünya devletleri özellikle etkili ve siyasi ağırlığı olan İslam ülkelerinden bu çılgınlığı ve büyük tahribi durdurmak için müdahale etmelerini, Suriye'deki katliam, göç ve tahribin sorumluluğu Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, İnsan Hakları Örgütü ve Arap Ligi üzerindedir. İnsani ve ahlaki görevini yapması için küresel ve bölgesel kuruluşlardan Birleşmiş Milletlere baskı uygulamalarını talep ediyoruz."

YORUM YAP