Futbol dünyasına girmemde 50'inci yıla yaklaşıyorum. Ben başladığımda Fenerbahçe'nin başında Didi (Brezilya'nın efsane ismi), Galatasaray'ın başında Malcolm Allison vardı. Beşiktaş'ın başında da Buhtz yeni bırakmış ve takım Gündüz Tekin Onay'a teslim edilmişti.
Bunların içinde en iyisi inanın Onay'dı. O zamanlar Macaristan'da antrenör seminerleri yapılırdı. Gündüz Tekin Onay bu seminerleri bitirmiş ve "batılı" bir kafa yapısıyla çalışmaya başlamıştı.
Beşiktaş'ı bayağı bir hareketlendirmişti. Mesleğe yeni başladığımda rahmetli İlker Ateş ile Beşiktaş antrenmanlarına gider neredeyse Gündüz abimizden futbol feyzi alırdık.
Son derece esprili ve ama hoşgörüsü pek olmayan ciddi yanıyla çok beğendiğim bir hocaydı. Erken vefat etti ve onu kaybettik. Şimdi mesleğine yanımda başlayan oğlu Güntekin Onay'ı izleyerek sanki Gündüz hocamı yad ediyorum.
Neyse... Bu hocalık işleri o kadar kolay değildir. Biz eskiden de yabancı hocalara çok "bel" bağlar ve çok fazla taviz verirdik. Bizim yerli hocaların ise hiç şansları yoktu. Hele yönetim sıkışmış ve girecek sokağı kalmamışsa önce yerli hocayı harcarlardı. Bir de yönetimden "Biz hocamızın arkasındayız" lafı çıktı mı bilin ki hoca gidici demekti.
Hala da pek farklı değil.
Ama biz de şimdi yabancı hocalara müthiş tazminatlar verme ve neredeyse biat etme devri başladı. Tazminat yüksek olunca atsan atamıyorsun, satsan satamıyorsun. Gitmesini bekliyorsun. Gitmezse çaresiz kalıyorsun. (Örnek: Del Bosque- Yıldırım Demirören )
Böyle birçok örnek vardır.
Şimdi Süper Ligde bir yazı-tura havası var. Topun ağzındakiler Mourinho ile Ole Gunnar Solksjaer...
Fenerbahçe sıkıntılar içinde. Beşiktaş ondan farklı değil.
Fenerbahçe yönetimi toplandı ve Mourinho ile "devam" dedi. Ama nasıl belli değil. Tazminat olduğunu sanmam. Çünkü Ali Koç'un en korkmadığı şey, paradır. Olsa olsa konunun nereye evrileceğidir. Şimdi günü kurtarıyorlar. Yoksa beş dakikada kapıya koyarlar.
Beşiktaş'a gelince; seçimi Serdal Adalının alacağı kesin. Solksjaer zaten onun için geldi. Şimdi takımın yeniden yapılanması için uğraşıyor. Ama kimse onu göndermez. Bana göre kalacaktır.
Ancak Fenerbahçe'de kimse neyin ne olacağını bilmiyor. Bakmışsın şampiyonluk potasına girmişler. Her şey başa dönmüş.
Bakmışsın tepetaklak. Başkan bile yeni seçime gider.
Ne Mourinho kalır ne de başkası.
O yüzden Fenerbahçe yakından izlenmeli.
Seyircinin öfkesi burnunda.
Bana göre biri gider biri kalır.
Hoşça kalın…
