Bundan kerli sofralar hep bir kişi eksik olacak... Eskiden oturdukları yere kayacak gözler...
Bayramlarda anneler; çocuklarını ziyarete, kabristanlara gidecek...
Baba uzakta duracak biraz, gözyaşlarını gizleyecek...
Doğduğu gün gelecek akıllara...
Kınalı gözleri, küçücük elleri, ayakları...
Emeklediği ilk gün...
İlk adım...
Adım çöreği...
Okula gidişi, önlüğü, yakası...
Karnesi...
Anne, dudağında ince bir gülümsemeyle saklayacak karneyi, günü geldiğinde onun çocuklarına göstereceği günü hayal ederek...
Durgun hallerine anlam veremeyecekler önce... Şaşıracaklar en sevdiği yemeği elinin tersi ile itmesine...
Güya saklanmış, şiirlerini bulacaklar yüklük altlarında...
Okuyacaklar, haberleri yokmuş gibi davranacaklar, ilk aşktan, ilk yürek yangınından...
&&&
Sonra...
Ne kötü be yahu bu sonraları yazmak, anlatmak...
Vatan borcu, namus borcu... Hem; kız da vermezler buralarda askere gitmeyene...
En büyük asker... Bizim asker işte...
Her Türk asker doğar...
Var mı daha ötesi?
Kara bir gün...
Özlemle demlenmiş çaylar içilirken ve gelecek üzerine planlar yapılırken, kapı çalacak...
&&&
Anneler, yaşarken ölür...
Babalar, yaşarken ölür...
Hayaller, beklentiler ve gelecek ölür...
Yakası, önlüğünün kuşağı kopmuş, ilk aşkına şiirler yazan, sırtı terli o çilli çocuk ölür...
Şehitler ölmez...