Yolum düştükçe uğradığım bir çorbacı var, kelle paçası güzel hakikaten, nerden buluyorsa her mevsim yeşil acı biber süslüyor masaları.
Laf aramızda seviyorum mekan sahiplerini pohpohlamayı, sürekli eleştirilmeye alışık oldukları için iyi şeyler duyunca ne yapacağını bilemiyor adamlar, yüzleri kızarıyor, ellerini nereye koyacağını bilemiyor, tatlı ikram edeni, bu seferlik benden olsun diyeni, kapıya kadar geçireni, sorgulayan gözlerle bakanı, ortam müsaitse hayallerini anlatmaya başlayanı, böbürleneni...
" Şubeleşmeyi düşünüyorum!"
" Nasıl olacak o iş?"
"Çorbayı her sabah burada pişireceğim sonra şubelere dağıtacağım."
"Şube İstanbul'daysa?"
Sessizlik, kaşların havaya kalkması, soru kitabın çalışmadığı yerinden gelince; "İstanbul'u düşünmüyorum henüz!"
Kayışları fazla zorlamamak için muhabbetin burada kesilmesi, konunun değişmesi gerekiyor; " tandırın da güzel senin!"
Pilavcı açılmış, duvarlar kavuniçi, renkli tablolar, metal masalar, pilav çeşitlerinin fotoğraflandığı ışıklı panolar, menüler...Tezgahın arkasında servis yapan temiz yüzlü gence soruyorum;
" Fraycaysing mi?"
"Yok ağbi kendi markamızı yaratmaya çalışıyoruz!"
" Kaç dükkan var böyle?"
" Bir...Henüz."
Benzer şeyler işte;
"Başka bayilikler de almayı düşünüyoruz!"
" Büyümezsen küçülürsün Alicim!"
"Çok talep var, Avcılarda da bir şube açma planlarımızın içinde, hatta bizim amcaoğlunu gönderdim dükkan bakıyor."
" Neden Avcılar?"
" Çok iş oluyormuş orada, nüfus kalabalık ya , o bakımdan."
" Kim söyledi?"
" Bize bir toptancı geliyor... Dürüst çocuk."
Kimseye akıl vermek, yol göstermek haddim olmadığı için Türkiye'de son bir yılda kapanan iş yeri sayısını vereceğim; 79 bin!
Hayaller Paris, hayatlar?
Yorganın boyunu iyi hesap etmek lazım velhasıl...