Sormuşlar bir âlime...
“Hayat ne?” diye… Demiş âlim; “İki yönlü bir yol devam eder bilinmeze. Sen görmemezlikten gelsen de vardır bir yoldaş her köşesinde... Bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan bazen de aşarsın dertleri sanki uçuyormuş gibi inerek buradan.
“Peki sevgi nedir?” demiş biri... Kalbine sığmayacak kadar geniş, dedikodusunu yapamayacağın kadar temiz, kokusunu alamayacağın kadar uzak, hayal edemeyeceğin kadar yakın…
“Ya korku nedir?” diye atılmış diğeri... Bir yağmur damlasındaki barut kokusu. Belki de saklanılan bir hayal yontusuyla bir miniğin haykırışıyla da yüreği yaralı bir kuşun feryadı….
“Peki ya umut nerededir?” diye atılmış bir umut avcısı. Bilinmez de değildir bilirim demiş yerini kaygılı ve tasalı. Aradın boşuna her yeri ama unuttun en kolay yeri besbelli bunu derken işaret etti insanın en derinden yaralanan yerini…
“Peki dost kimdir?” diye sormuş biri. Demiş; ‘Paylaştın mı sevgini korkunu ümidini ve yenilgini, verdin mi desteğini, sordun mu halini, yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi? Hissettin mi dostluğu?' diğeri.
Âlim demiş: “Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi? Dostluk dediğin; tek bir ruhun iki ayrı bedende dirilmesi…”
*Mevlana Celaleddin Rumi'nin notlarından…
***
“Sallamışsın Sevginar bugün yazma işini” demeyin, seçime 18 gün kala şiirler, şarkılar okuyan liderler var... Var da kötü mü? Aksine şahane, nasıl iyi geliyor... Birbirine saymayı, sövmeyi, dibe çekmeyi bıraktıklarında : ) Her şeyin bozulduğu yerden, çiçek açarak iyileşeceği umudu kapı aralığından çok uzun beklemiş olmanın sabırsızlığı ile aklımıza, kalbimize, gündemimize süzülerek sızıyor hemen : )
“Sarayın mı olsun, huzurun mu?” diye bana sorsalar tabi ki huzuru seçerim... Huzursuzluğa mahkum kişi hayata hiç bir şeyin keyfini çıkartamaz... Uzun süreli huzursuzluğun beraberinde getireceği endişe durumunu insanın, ailesinin, sevdiklerinin, yakınındakilerin ömründen ömür çalar...
Hem huzur hem saray koşullarını sağlıklı bir biçimde sağlayacak, yönetip, idare edeceklere Allah daha fazlasını da nasip etsin! Ben sanki ikisini bir arada götüremeyecekmişim gibi geliyor : )
***
Siyaset sokakta, vatandaş takipte 24 Haziran'a giderek artan bir merakla yaklaşıyoruz... Ne olur, ne biter Fenerbahçe kongresinden sonra ihtimaller, tahminler iyice bir uçtu... Değişim zamanında yapılmayınca, değişime uğrayanlar açısından çok sevimsiz cereyan edebiliyor...
CAN SIKICI
Bir haftanın içinde üçüncü intihar olayı kaydedildi Silivri'de dün itibariyle... Hemen gazetemizin sokağında cereyan eden olaya ilişkin haber yapmaya elim gitmedi. Diğer ve tüm intihar vakaları için de aynı şeyi düşünüyorum. Kadına şiddet, çocuk istismarı, intihar olaylarının haber olmasında, çok ararsanız, yararlı durumlar bulursunuz, vardır ama zararlarının çok daha fazla olduğuna inanıyorum. En çok okunan haber kategorisinde haber yapmama eğilimimize karşın 15. yılını deviren Hürhaber'in tüm okuyucularına teşekkür ediyorum.
Yaşamına son veren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve inşallah son olsun diliyorum...
