Yılmaz Özdil'in "İsim Şehir Hayvan” başlığında köşe yazılarını toparladığı son kitabını okuyorum… Burada verdiği bir örnek çok hoşuma gitti sizinle de paylaşmak istiyorum…
Bir öğrenci fakülte binası önüne bisikletini bırakıp derse giriyor. Çıktığında bisikletinin yerinde yeller esiyor. Bakınıyor, taranıyor bisiklet yok. Evine gidiyor. Sabah okula gelirken bir de ne görsün bisiklet dün bıraktığı ve sonra bulamadığı yerde aynen duruyor. Üzerinde de bir not: "Kusura bakma iznin olmadan bisikletini kullandım. Özür dilerim çok acil bir durumdu sana soramadım.”
Bisikletin sahibi bu not karşısında yumuşayacağına daha da çok kızıyor ve cebindeki zinciri çıkartıp bisikleti kilitliyor. Huzur içinde derse giriyor. Çıkışta bir de ne görsün. Bisikletteki zincirler iki tane olmuş! Bir de not var: "Acil durumlarda ben kullanamayacaksam sen de ilk zinciri kaldırana kadar kullanamayacaksın!”
***
Ak Parti bir ara parti kurucuları, eski dönem meclis üyeleriyle buluşmalar, siyasi görüşlerinin önde gelen temsilcileriyle yemek programları yapıyordu… Yemek işin bahanesi tabi, dışarıya karşı birlik beraberlik ile güç gösterisi, içeride farklı görüşlerin oluşturduğu zenginlik ve üstün aklın yol göstericiliğini kullanmak olmalıydı asıl amaç. Buna ne kadar yaklaşıldı tartışılır.
CHP'de "akil adamlar” toplantıları keza aynı amaca hizmet etmek üzere düzenleniyordu… Benim söylemek istediğime ne kadar ulaştılar o da şüpheli.
Siyasilerimiz, liderlik tutkusuyla yanıp tutuşurken malum bazı şeyleri atlıyor. O kadar yoğunlar ki, önemli bazı toplumsal ipuçlarını kaçırdılar mı telafisi çok zor oluyor.
Atladıkları ne kadar gerçekse bu durumu kabul etmeyişleri de yüzleşmemiz gereken farklı bir realite. Çeşitli nedenler ve ortamlarda görüşüp konuştuğum, ülke, Silivri'nin geleceği üzerine kafa yoran kişileri hali hazırda bizi yöneten ve gelecekte bu göreve talip olan kişilerin de dinlemesi gerektiğini düşünüyorum. Kendilerini bu kesimlere anlatması, buradan gelecek görüşleri dinleyip özümsemelerinin önemli bir nokta olduğuna inanıyorum. Öyle formaliteden, yapmacık "halkı dinliyorum”, "kararlarımı halk ile alıyorum” şeklinde değil tabi…
Kendi alanlarında başarılı olmuş, mesleki üstünlük ve yeteneklerini topluma kanıtlamış isimler ile Silivri'nin geleceğine yön veren ve vermeye niyetlenenler arasındaki iletişimin önemine inanıyorum. Yerel yöneticilerimiz ve siyasette yüksek makamlara gelen insanlar bulundukları alanlar ile ilgili herkesten fazla kafa yorabilir ama her şeyi de bilmeleri mümkün değil.
Üstte sözünü ettiğim toplantılar bir yana; farklı bakış açıları, hatta siyasi görüşteki, toplumsal konumlarını ispat etmiş insanlar ile bir aradalığın oluşturacağı zenginliğin ilçemiz refahının arttırılması yönünden yararlarını göz ardı etmeyin.
Tek elden, tek kişi üzerine kurulan siyasetin kimseye yararı olamaz. Aksine toplumun ihtiyaç ve beklentilerine yönelik algıların hızla körelmesi üzerine epey faydası olmuştur!
DOĞRU MU?
Yılmaz Kandemir, Mayıs 2012'de Silivri Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Halen daha Başkan Yardımcısı olarak kendisine verilen telefon hattını kullanmaya davam ettiği doğru mu?
GÜNÜN ŞİİRİ
Bir yolun varsa gidilecek sona bırakma,
Bir sözün varsa dilden yüreğe, hiç susma
Görmen gerekiyorsa birini git yanına!
Okşaman gereken bir yürek varsa esirgeme elini.
Hayat çok zalim,
An gelir;
Elini, gözünü, yolunu, yüreğini alır senden,
O zaman istesen de;
Dokunamaz,
Göremez,
Gidemez,
Söyleyemez olursun…
Can YÜCEL
