Silivri Kadın Girişimciler Derneği kurucu üyelerinden biri olan Mali Müşavir Bahar Acay ile hayat ve iş yaşamını konuştuk. Acay, aldığı hayat dersini şöyle anlattı: “Hayatın her alanında dengenin çok önemli olduğunu kavradım. Her şeyin alma-verme dengesi üzerine kurulu olduğu gerçeğini idrak ettim. Ha-yatta tesadüf gibi bir kavramın olmadığını, her şeyin bir nedeni olduğunu öğrendim. Hayatın aslında bir sınav olduğunu ve yaşadığımız her olayın bize dersler verdiğini ve geliştirdiğini anladım.”
Silivri Kadın Girişimciler Derneği üyeleri ile bir yıla aşkın süredir sürdürdüğümüz söyleşi dizimizin bu haftaki konuğu Silivri'nin ilk kadın Mali Müşavirlerinden biri olan Bahar Acay… 28 yıllık meslek hayatı, 20 senelik bir ortaklık ve bir kadının hayata güçlü, başarılı tutunma serüveni… Keyifle okumanız dileğiyle…
28 YILLIK MESLEK HAYATI
Sevginar SALİ: Bahar Acay'ı tanıyabilir miyiz?
Bahar ACAY: 1966 Silivri doğumluyum. Anne baba ve 4 kardeşten oluşan demokratik, çağdaş ve ileri görüşlü bir ailede büyüdüm. İlk, orta ve lise eğitimimi Silivri'de tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF İşletme mezunuyum. Bir buçuk yıl kadar özel bir şirkette pazarlama departmanında çalıştım. 1989 yılında halen yapmış olduğum Mali Müşavirlik işine başladım. Lisede öğrenim gören Duru adında bir kız çocuk annesiyim.
“MESLEK SEÇİMİMDEAİLEM VE SİLİVRİ'DE YAŞAMAYI SEVMEM ETKİLİ OLDU”
Sevginar SALİ: Meslek seçiminiz ve kariyer süreciniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Bahar ACAY: Üniversite eğitimim İzmir'de aile ortamından uzakta bir şehirde geçtiğinden, çalışma hayatımın da başlangıcı yine aileden uzakta İstanbul'da olduğundan aile özlemi nedeniyle çalışma ortamımı Silivri'de seçtim. Kısacası bu mesleği seçmemde ailem ve Silivri'de yaşamayı sevmem etkili oldu. Mesleğe başladığım yıllarda Silivri'de kadın SMMM olarak sadece Nevin Helvacıoğlu vardı. Hem arkadaş hem de meslektaş olarak birbirimize bu süreçte destek olduk.1990 yılında lise arkadaşım Turgut Reis Akçay ile ortak olarak çalışmaya başladım.
1990 yılında mesleki odamızın kurulması mesleğimizin toplumda tanınması ve saygınlık kazanmasında büyük katkı sağlamıştır. Verilen eğitimler, seminerler, yayınlar mesleki gelişimimde yardımcı olmuştur. Gerek mesleki gerekse insani etiğe önem vererek, dürüstçe ve severek çalışmanın beni bu günlere getirdiğine inanıyorum.
“MESLEK İLKELERİNDEN TAVİZ VERMEM”
Sevginar SALİ: İş hayatınızda kırmızıçizgileriniz var mı?
Bahar ACAY: Elbette var. Meslek ilkelerinden ve etiğinden asla taviz vermem.
“KADINLARIN İSTEDİKLERİNDE YAPAMAYACAKLARI MESLEK YOK”
Sevginar SALİ: Genç bir kızın annesisiniz. Kendi çocuğunuz ve tüm kız çocuklarına meslek seçimi konusunda ne tavsiye edersiniz? Anne olarak kendi yaklaşımınızı da bizimle paylaşır mısınız?
Bahar ACAY: Öncelikle onlara tüm kadınların istedikleri takdirde yapamayacakları hiçbir mesleğin olmadığını söyleyebilirim. Ne istediklerini bilmeleri çok önemli. En önemlisi de sevdikleri mesleği yapmalarıdır. Severek yaptıkları her iş başarıyı da beraberinde getirecektir. Kendi kızım da dahil olmak üzere tüm genç kızlara kendilerine güvenmelerini ideallerinden ve hayallerinden asla vazgeçmemelerini tavsiye edebilirim. Mutlu ve severek yapılan her işin yapanın ruh sağlığına katkı sağladığına inanıyorum… Sağlıklı nesillerin yetişmesi için bu bilinci onlara sağlamak biz büyüklerin en ciddi görevi olmalıdır diye düşünüyorum.
20 YILLIK ORTAKLIĞIN SIRRI
Sevginar SALİ: Turgut Akçay ile ortaklığınızın uzun ömürlü ve başarılı olma sırrı nedir?
Bahar ACAY: Evet 20 yıldır süren ortaklığımızın sırrı öncelikle birbirimize olan saygımız. Sonrasında ise karşılıklı duyduğumuz güvendir. Mesleki değerlere bakış açımızın ortak olması bizim bu günlere gelmemizi sağlayan etmenlerden bir tanesidir. Bir kadın ve bir erkek olarak hem meslektaş hem ortak hem arkadaş hem de dost olmak anlamında farklılıkların uyumu da diyebiliriz.
KAYGILAR VE MUTLULUKLAR
Sevginar SALİ: Bir kadın olarak son dönemde sizleri en çok kaygılandıran ve aynı ölçüde mutlu eden konular neler?
Bahar ACAY: Kaygılanmamı gerektirecek o kadar çok şey var ki. Bunları ülkemizde yaşanan terör olayları, çocuk tacizleri, kadına şiddet, eğitimdeki tutarsız uygulamalar, adalete duyulan güvensizlik, ekonomideki istikrarsızlık, hayvan hakları vs… şeklinde sıralayabilirim.
Benim için tüm bu kaygılara karşın aynı düşünce ve duyguları taşıyan, farkında olan pek çok kişinin olması, yalnız olmadığımı hissettirmesi, umut etmek ve her şeyin güzel olacağına dair inancımızı yitirmemek ve hayata tutunmak mutlu eden konulardır.
“İNSAN OLMANIN ERDEMİNİ TAŞIYAN BİLİNÇ KIZIMA BIRAKABİLECEĞİM EN ÖNEMLİ MİRAS”
Sevginar SALİ: Bir anne ve kadın
olarak kızınıza nasıl bir miras
bırakmak istersiniz?
Bahar ACAY: Öncelikle insanca değerlere sahip çıkmasını ve bu değerler ile yaşamayı bilmesini öğretmek bir anne olarak benim görevim. Merhametli, üreten, özgüvene sahip, onurlu, sorumluluk sahibi, özgür, duyarlı, ön yargısız, öğrenmeye açık kısacası insan olmanın erdemini taşıyan bir bilinçle yaşamasını bilen bir birey olması benim ona bırakacağım en önemli mirastır.
Kendisi dışındaki tüm canlılara evrensel bir yaklaşımla faydalı olması en içten dileğim ve mirasımdır.
YETKİ VE GÜCÜ OLSA YAPMAK İSTEDİKLERİ
Sevginar SALİ: Mesleki anlamda bir yasa çıkarma yetkiniz olsa hangi konuya eğilirdiniz? Aynı şekilde toplumsal yaşama dair hangi konunun yasal açıdan radikal bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğu noktasından hareket edersiniz?
Bahar ACAY: Mesleki anlamda hepimizi ilgilendiren kangren olmuş haksız rekabet konusuna eğilmek isterdim. Bu konu ile ilgili 3568 sayılı SMMM ve YMM kanunun ilgili yönetmeliklerinin, düzenlemelerinin tam ve eksiksiz uygulanabilmesi için gerekli çalışmalarda bulunurdum.
Şu anda toplumsal olarak en hassas konu bana göre çocuk istismarı. Bu konunun yasal olarak gerçekten radikal bir düzenlemeye ihtiyacı var. İstisnasız duyarlı her bireyin ortak paydası olan masum çocukları korumak adına üstüme düşeni yapmaya hazırım. Bugünün çocukları yarının büyükleri ve geleceğimiz olduğu noktasından hareketle onları korumak ve topluma bu bilinci kazandıracak ve uygulanacak tüm yasal düzenlemelerin yapılmasının takipçisi ve eylemcisi olurum.
SİLİVRİ KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ
Sevginar SALİ: Silivri Kadın Girişimciler Derneği ile tanışmanız ve sizin için ifade ettiklerini bize anlatır mısınız?
Bahar ACAY: Silivri Kadın Girişimciler ile tanışmam rahmetli Kadir Baran'ın beni aramasıyla oldu. Böyle bir oluşumdan bahsederek benim de bu başlangıçta yer almamı istedi. Fakat ben girişimci olmadığımı düşündüğümden olaya sıcak bakmadım. Kadir Baran'ın ısrarlarını kıramayarak Park Otel'de yapılan ilk tanışma toplantısına katıldım. Toplantıdaki kadın girişimciler ile tanışıp hedeflerden bahsedilince oluşumun içinde yer almaya karar verdim. Ve böylece Silivri Kadın Girişimciler Derneğinin kurucu üyelerinden birisi oldum.
Silivri Kadın Girişimciler Derneği benim için örnek olmayı, istihdam yaratmayı, cesaretle girişimci olmayı, projeler üretmeyi ifade ediyor. Kadınların hayatın her alanında yer almasının hem anne hem de iş kadını olmasının mümkün olabileceğini gösteriyor. Bu dediklerimin toplumda somutlaşmış halinin dernekler aracılığı ile gerçekleştiğinin bir örneği olarak görüyorum. Kadın girişimciler ailesinin bir üyesi olmaktan çok mutluyum.
“HER SORUNUNBAŞI EĞİTİM”
Sevginar SALİ: Toplumumuzda kadının en önemli sorunu ve buna yol açan nedenler nedir sizce? Toplumumuzda kadın nasıl daha güçlü ve mutlu olur?
Bahar ACAY: Her sorunun başının eğitim olduğunu düşünüyorum. Toplumumuz maalesef ki erkek egemen bir yapıya sahip. Kadınlara ikinci sınıf vatandaşmış gibi davranılması hiç hoşuma gitmiyor. Güçlü ve kendine yetebilen, üreten kadınlar toplumun kalkınmasında en önemli rollere sahiptirler. Kadınların toplumun her alanında yer alması ile kadın duyarlılığı ve naifliğinin erkek egemenliğini dengeleyeceğine ve bunun da ancak eğitimle olacağına inanıyorum. Unutmayalım ki erkekleri de yetiştiren bir kadın. Kadınlarımız eğitimli ve üretken oldukları müddetçe yetiştirdikleri çocuklar da sağlıklı ve kendine güvenen bireyler olarak yetişeceklerdir. Kadın-erkek beraberce el ele verdiğimiz sürece hem kalkınma hem de barış her yerde olacaktır.
“HAYATTA TESADÜF YOK,
HER ŞEYİN BİR ANLAMI VAR”
Sevginar SALİ: Özel ve mesleki
yaşantınızı göz önünde
bulundurduğunuzda bugüne kadar olan
süreçte hayat size ne öğretti?
Bahar ACAY: Hayatın her alanında dengenin çok önemli olduğunu kavradım. Her şeyin alma-verme dengesi üzerine kurulu olduğu gerçeğini idrak ettim. Bu dediğimin sadece maddesel şeyler ile sınırlı olmadığını maneviyatı da kapsadığını fark ettim. Hayatta tesadüf gibi bir kavramın olmadığını, her şeyin bir nedeni olduğunu öğrendim. Hayatın aslında bir sınav olduğunu ve yaşadığımız her olayın bize dersler verdiğini ve geliştirdiğini anladım.
BARIŞ VE SEVGİ İÇİNDE BİR DÜNYA HAYALİ
Sevginar SALİ: Gelecek ile ilgili hayalleriniz neler?
Bahar ACAY: Savaşların olmadığı, çocukların mutlu olduğu sevginin ve kardeşliğin egemen olduğu barış içinde yaşayan bir dünya en büyük hayalimdir.
“HERKESE GERÇEK POTANSİYELİNE ULAŞTIĞI AYDINLIK BİR DÜNYA DİLİYORUM”
Sevginar SALİ: Eklemek istediğiniz
bir şey var mı?
Bahar ACAY: Herkese; korkularımızın, endişelerimizin yerine sevgiyi koyduğumuz, gerçek potansiyelimize ulaştığımız aydınlık bir dünyada yaşamayı diliyorum.
Duygularımı ve düşüncelerimi paylaşmak ve ifade etme fırsatını verdiği için Sayın Sevginar Sali'ye yürekten teşekkür ediyorum.
