CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ulusal medya için doğal olarak manşetlik haberken, kimliğinden sebep Silivri'de yerel medya için de baş haber… Evet, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar siyasi dayanışma içinde olduğu CHP'nin önemli isimlerinden Muharrem İnce ile zaman içinde akraba da oldu… Silivri, İnce'yi akrabalık yakınlığı gelişmeden önce de çok seviyordu, şimdi destek olmak için daha çok ve güçlü sebeplerimiz var…
Siyaset söz konusu olduğunda Silivri ve Türkiye geneli çok farklı bir iklim içinde seyir izlediği için buradan bakınca ve duygularımız işin içine karışınca sonucu sağlıklı kestirmek zor… Sandık ve siyaset kendi başına hepten karmaşık süreçler… Ama şu da bir gerçek ki insanın kaderinde olan şeylerin gerçekleşmesi için evren kendiliğinden ihtiyaç olan düzeni oluşturuverir.
Örneklemek gerekirse; 2002 genel seçimlerinde Selami Değirmenci'nin 5. sıra milletvekilliğini kabul etmeyip, 9. sıradan Sıdıka Aydoğan Sarıbekir'in milletvekili seçilmesi gibi…
2004'te AK Parti'nin belediye başkan aday adayları arasından çıkmasına en az ihtimal verilen Hüseyin Turan'ın ipi göğüslemesi vs…
Genel seçimler öncesinde kurulan ittifaklara bakıyorum da sanki kavga etmekten herkes usanmış, uzlaşı koşullarını zorlamakta hoş bir kararlılık sergileniyor. Diğerini olduğu gibi kabul etmek hoşgörüsü, toplum buna en acil biçimde ihtiyaç duyduğu anda, değeri ile birlikte yerini de buluyor.
Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı önce Türkiye, sonra CHP ve de Silivri'ye hayırlı uğurlu olsun. Gönlümden geçen Cumhurbaşkanlığını da görürsek tadından yenmez : ) Tabi ki seçim sürecinde demokrasinin işlemesi ve milletimizin sandığa yansıtacağı irade başımızın tacı…
Açık söylemek gerekirse Ekmeleddin İhsanoğlu vakasından sonra CHP'den bu seçimler konusunda pek umutlu değildim. Abdullah Gül'den (arada Yılmaz Büyükerşen ve İlhan Kesici'yi de unutmuyorum tabi) Abdüllatif Şener'e dayanan arayışlar ile kaybetmişken, İnce'nin aday gösterilmesi ile CHP'ye dair umudum tazelendi. Sonucunu merakla bekleyeceğimiz, heyecanlı bir yarış olacak. En azından artık kimse seçeneksizlikten söz edemez. Tercih yapmak için yeterince fırsatımız var elimizin altında… Siyasiler ve seçilme iradesini ortaya koyanlardaki hareketlilik, seçmenlere de yansırsa renkli ve de doyurucu bir seçim süreci yaşayacağımız kesin…
Ve de bence artık siyasi tercihlerimizi öncelikle ekonomiyi düşünerek yapmayalım. Sevmediğiniz biriyle sırf parası var diye evlenir misiniz? Hadi diyelim evlendiniz mutlu olmayacağınızı bilmez misiniz? Ya parayla saadet olmadığını… Mutsuzluk içinde parayı ne yapacaksınız?
Biz siyasi tercihlerimizde mutluluğu tercih edersek, ekonomiyi rayına sokarız. Mutsuzsak, ekonomideki iyi gidişat da bir yere kadar idare eder; bana sorarsanız o da pek mümkün değil.
Başka şekilde anlatayım; bir işi çok para kazanmak için yapmak sizi zengin eder ama mutlu yapmaz! Ama çok sevdiğiniz bir işi yapmak sizi mutlu ve de eninde sonunda zenginliğe olmasa bile kimseye ihtiyaç duymadan hayatınızı idam ettirecek duruma taşır. Bu bambaşka bir konforu sağlar; özgürlük!
Mutlu olduğumuz seçimleri yapma imkânı içinde, özgür bir hayat sürmemiz dileğiyle...