Sevginar Sali

Hazır mıyız?

6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş depreminin üzerinden tam 2 yıl geçti. Bu büyük felaket, binlerce can kaybına, yıkımlara ve tarifsiz acılara neden oldu. Ancak biz artık ve zorunlu olarak acı tecrübelerden ders çıkarmak, olası bir İstanbul depremine hazırlıklı olmak zorundayız. Özellikle Silivri gibi ilçeler, beklenen büyük İstanbul depreminden en çok etkilenecek bölgelerin başında geliyor.
Deprem uzmanları, İstanbul'da büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu defalarca dile getirdi. Ne yazık ki hâlâ gerekli önlemlerin yeterince alınmadığını biliyor, görüyoruz. Depremden sonra arama-kurtarma çalışmalarına odaklanmak elbette önemli, ancak asıl mesele can ve mal kayıplarını en aza indirecek önlemleri bugünden almak olmalıdır.
Kentsel dönüşüm çalışmaları ivedilikle hızlandırılmalı, riskli yapılar bir an önce yenilenmelidir. Her ne kadar hızlı bir yeni yapılanma bölgemizde sürse de eski yapı stoğumuz halen azımsanmayacak miktarda.
Deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumuz bir coğrafyada bulunuyoruz. Unutulmamalıdır ki, deprem değil bina öldürür. Dayanıksız ve mühendislik standartlarına uygun olmayan yapılar, en büyük tehlikeyi oluşturur. Bu nedenle sadece deprem anına değil, depremden önce güvenli binalar inşa etmeye ve mevcut yapı stoğunu güçlendirmeye odaklanmalıyız. Olası bir felakette yaşanacak can kayıplarını en aza indirmek için bugünden harekete geçmeliyiz. Yetkililer, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar bu konuda daha duyarlı ve sorumlu davranmalıdır.
Kentsel dönüşüm yalnızca rant odaklı bir proje olarak görülmemeli, gerçekten riskli bölgeler ve dayanıksız binalar öncelikli olarak ele alınmalıdır. Yetkililerin bu konuda daha kararlı ve etkin adımlar atması gerekiyor.
Tabii ki sadece bina yenilemek değil, aynı zamanda acil toplanma alanlarının belirlenmesi (kağıt üzerinde belirlendi ama halk bu hususta bilgilendirilmeli), afet bilincinin artırılması ve altyapının güçlendirilmesi gibi konular da göz ardı edilmemelidir.
Olası bir felakette yaşanacak can kayıplarını en aza indirmek için bugünden harekete geçmeliyiz. Yetkililer, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar daha duyarlı ve sorumlu olmalı. Normal hayat şartlarında da öyle ama afet anında ihmal affetmez.
Deprem önlemleri ve hazırlığı hususunda söylenmeyen söz kalmadı ancak alınması gereken pek çok hayati tedbir halen hayata, hayatımıza geçirilemedi.
Her şeyi devletten beklemek pek çok konuda doğru olmasa da, karşı karşıya kaldığımız büyük İstanbul depremi hususunda kamunun yaptırım ve yapma gücüne ihtiyaç hayati nitelikte. Yine de her zaman söylediğiniz gibi, biz Silivri olarak bir ve beraber olursak üstesinden gelemeyecek hiçbir sorunumuz olmaz. Silivri'nin seçilmişleri, atanmışları ve halkı olarak, birlikte hareket edip bilinçli adımlar atarak bu felakete karşı güçlü durmalıyız. Her geçen saniye, beklenen büyük depreme bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu yüzden şimdi, tam da bugün harekete geçmeliyiz.
Binalar; evlerimiz, iş yerlerimiz, kullandığımız yerler olsun yaşarken, ölürken değil. Afetler can verdiğimiz değil, güçlenerek çıktığımız olaylar olarak cereyan etsin.

YORUM YAP