“HDP, Kürtleri savunan bir parti değil”
AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu ile 1 Kasım öncesi siyasetin nabzını tuttuk. Biz sorduk, AK Parti’nin önemli bir sorumluluğunu sırtlanan genç ilçe başkanı içtenlikle yanıtladı. Küskünler, kararsızlar ve daha önce AK Parti’ye hiç oy vermemiş olanları kazanmaya yönelik Kutlu’nun açıklamalarını merakla takip edeceksiniz. İşte Hürhaber’in soruları ve Kutlu’nun açıklamaları:
"4. SİYASİ PARTİ MECLİSE GİREBİLSİN DİYE MÜCADELE EDEN BİR CHP’Yİ GÖRDÜK”
Sevginar UYGUN: 7 Haziran seçim sonuçlarını Silivri açısından değerlendirdiğinizde hangi başlıklar ortaya çıkıyor?
Rıfat KUTLU: Seçimlere çok kısa bir süre kala CHP İstanbul İl Başkanının Silivri’de CHP İlçe Başkanı ve Belediye Başkanının da bulunduğu otobüs sırtında aleni bir şekilde HDP’ye oy istemesi 7 Haziran seçim sonuçlarında sadece Türkiye’de değil Silivri’mizde de bir ortak ittifak oluşturduğunu gösterdi. Haliyle bu çerçevede 4. siyasi parti meclise girebilsin diye mücadele eden bir CHP’yi ve kısmen de olsa oya yansımasını görmüş olduk.
"BİR KESİM AK PARTİ SEÇMENİ "HDP MECLİSE GİRSİN Kİ BU ÜLKEDE TERÖR BİTSİN”UMUDUYLA HDP’YE OY VERDİ”
Sevginar UYGUN: AK Parti açısından değerlendirirseniz?
Rıfat KUTLU: %32 oy aldık. Bizde de bir oy düşüşü meydana geldi. Hesaplamalarımıza göre yaklaşık 5,5-6 puanlık HDP’ye kayma oldu. O kaymanın altındaki etkenleri de iyi analiz etmek lazım diye düşünüyorum. Özellikle daha önce AK Parti’ye oy veren Kürt kökenli arkadaşlarımızın bir kısmı bu seçimde tercihlerini, "HDP meclise girsin ki bu ülkede terör hadisesi bitsin” umuduyla HDP’den yana yaptı. Haliyle böyle bir kayıp AK Parti hanesine yazılmış oldu.
"TERÖR BİTSİN DİYE HDP’YE OY VERENLER PİŞMAN”
Sevginar UYGUN: AK Parti Silivri Teşkilatı olarak 7 Haziran seçim sonuçlarını gördükten sonra 1 Kasım’la ilgili nasıl farklı bir çalışma yaptınız?
Rıfat KUTLU: Bizim kurumsal çerçevede çalışma formatlarımız belli. Özellikle 7 Haziran seçimlerinde doğu ve güney doğulu vatandaşlarımız üzerinden oluşturulan bir mahalle baskısına şahit olduk. Silivri ölçeğinde bunun hissedilme derecesi belki az ama bunu o bölgede yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız kendi içerisinde yoğun bir şekilde hissetti. Türkiye’nin özellikle doğu ve güneydoğu bölgesinde çok daha yoğun bir şekilde hissedilen bir mahalle baskısına dönüştü. "AK Parti Kürt vatandaşlarımızdan oy alamadı diye bir uzaklaşma formatına girdi” şeklinde bir algı da oluşturulmaya çalışıldı. Bu seçimde birçok programımızda Kürt – Türk kökenli vatandaşlarımızla kucaklaştığımızda hiçbirisiyle ortak noktamızın sandık veya oy olmadığını, bizim bu insanlarla medeniyetimizden, hukukumuzdan, ümmetçiliğimizden gelen bir kardeşliğimizin olduğunu ifade ettik. Terör sonlanır düşüncesiyle HDP’ye oy veren birçok seçmenimiz bu konuda pişmanlık yaşadıklarını açık bir şekilde bizlere ifade etti.
"MENTAL YORGUNLUK YOK”
Sevginar UYGUN: 13 yıl aradan sonra AK Parti neden ilk kez tek başına iktidar olma çoğunluğunu yakalayamadı? Özeleştiri yapmak gerekirse, AK Parti’nin hatası ne oldu?
Rıfat KUTLU: AK Parti Teşkilatları adına söylüyorum; 13 yıl iktidarda bulunan bir siyasi partinin bir mental yorgunluk yaşadıklarını sanmıyorum. Ortalama her sene bir seçim olmasına rağmen arazide yine en çok çalışkan Genel Başkan ve Teşkilatlar yine AK Parti’nin.
"HALKIMIZA DİREK TEMAS ETME, DUYGULARINA DOKUNMA SÜRECİNİ İYİ ANALİZ EDEMEMİŞ OLABİLİRİZ”
Siyasi hareketliliğin içerisinde bulunurken bazen şovenizm duygularıyla bir takım şeyleri açıklamakta yeri geldiğinde konjonktür olarak fayda vardır diye düşünüyorum. Eğer bir özeleştiri yapılacaksa AK Parti’nin en çok bu konuda eleştiriye tabi tutulması gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar bu ülkede yapılmayan hizmetleri, oluşturulmayan çalışmaları, eksik bırakılan yatırımları kazandırmak adına hep ‘hizmet belediyeciliği’ adı altında ülkenin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine bütün il ve ilçelerimizin hizmete boğulduğu bir süreci yaşarken belki halkımıza bu noktada direk temas etme, duygularına dokunma anlamında süreci iyi analiz edememiş olabiliriz.
Bunun dışından AK Parti Teşkilatları olarak ilk gün seçmenimize samimiyetimiz neyse bugünkü sistemde de odur. Bugün Silivri’ye baktığınızda ayakta duran ne kadar yapı varsa tamamının altında yine hükümetin, AK Parti Belediyesinin ve Büyükşehirin imzasının olduğuna şahit olacaksınız.
"SİLİVRİ’NİN BÜTÜN KÖYLERİNDE ÇALIŞAN TEK BİR KURUM VAR; BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ”
Sevginar UYGUN: Yaptıklarınız bu kadar fazla olmasına karşın tamamlayamadıklarınızla sürekli eleştiriliyor olmak neden sizce?
Rıfat KUTLU: Bu aslında bizi bir noktada sevindiriyor. Demek ki bir şeyler yapmışız hiçbir şey yapmasak halk belki bizi o noktada eleştirmeyecek. Geçen basın mensuplarıyla yaptığımız toplantıda Piri Mehmet Paşa Cami ile Boğluca Deresi ıslah çalışmalarının tamamlanamaması ile ilgili çok soru aldık. Onlara da ifade ettik; başlamak bir işi bitirmektir aslında. Bugün eğer o niyette olmamış olsaydık %80'ni bitmiş bir dere ıslah çalışmasını yine tersine bir siyasi algı oluşturmak adına, "Büyükşehir Belediyesi Silivri’de oy alamadığı için hizmeti yarıda bıraktı” deniliyor. Maalesef buna inanan vatandaşlarımız da var. Büyükşehir Belediyesi dere ıslah çalışmasına ilk kazmayı vurduğunda hem Büyükşehir Belediyesi hem İlçe Belediyesi bizde değildi yani biz bu konuda bir hizmet yaptığımızda bölgenin halkı bize oy veriyor mu, vermiyor mu tarzında bir hizmet anlayışında değiliz. Tam tersine köylerde belki geride bir siyasi partiyiz ama Silivri’nin bütün köylerinde çalışan tek bir kurum var; Büyükşehir Belediyesi.
"2002 RUHUNU YAKALADIĞIMIZIN GÖSTERGESİ”
Sevginar UYGUN: 1 Kasım’la ilgili ilçede devam eden çalışmalara baktığımızda Hüseyin Turan gibi bir ismin SKM Başkanlığında görev yapması, Metin Karakaş’ın İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Yetgin Çavdar’ın SKM’de sorumluluk üstlenmesi ve Tülay Kaynarca’nın Milletvekili olarak sürece dahil olması size ne kattı? Nasıl bir sinerji çıktı ortaya sizce?
Rıfat KUTLU: İlçe Başkanlığı sürecim çok hızlı gelişti. Seçimlere de çok yakın bir zaman dilimi içerisindeydi. O günkü süreçte İl Başkanımıza da Genel Merkez Teşkilat Başkanımıza da bizim bu seçimde sloganımıza olan, "2002 Ruhuyla Yeniden Başlama Noktasına” sözünü vermiştik. Genel Merkez tarafından atamamız gerçekleştikten sonra burada siyasal anlamda bizden önceki süreçlerde görev almış olan büyüklerimizle tek tek görüştük, onlardan destek istedik. Tamamını sayamayacağım, unutacağım arkadaşlarım olabilir o yüzden her birisine ayrı ayrı teşekkür ederim. Hüseyin Turan’ın SKM Başkanı olması, Metin Karakaş’ın ne zaman istesek programlarımızda bizimle beraber olması, ilçemizde İlçe Başkanlığı yapmış bir hanımefendi olması hasebiyle Tülay Hanım sürekli bizlerle birlikte, yine Yetgin abi sağ olsun teklifimizi kırmayarak vaktinin büyük çoğunluğunu bu ilçede harcayıp teşkilatımıza sahip çıkması, Tahir Başkan’ın Çanta bölgesindeki çalışmalarımızı organize ederek hem iştirak edip hem bizimle çalışması, geçmiş dönem ilçe Başkanlarımızdan Ender Gezici ve Halit Girgin’in çalışmalarımızın içerisinde aktif rol alması, geçmiş dönem Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarımızın hakeza sürece destek vermesi bizim burada 2002 ruhunu yakaladığımızın da bir göstergesi. Bu konuda da hem arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, hem de bugünki sürece şükrediyorum; elhamdülillah demek ki bizlerde böyle bir ortamı kendilerine hazırlamışız.
"SKM’MİZİN TEŞKİLATA VEFA YÖNÜNDE ÖZEL BİR ÇALIŞMASI OLDU”
Sevginar UYGUN: Geride bıraktığınız süreçteki yerel ve genel seçimlerde AK Parti’nin bir kanadı sanki hep eksik oluyordu. 1 Kasım öncesinde HDP’ye kaptırdığınız oyları geri kazanmanın yanı sıra teşkilat mensuplarına yönelik ağır bir vefa duygusu hissediliyor. Bununla ilgili 1 Kasım’a yönelik özel bir çalışma mı var?
Rıfat KUTLU: Biz siyasi ortamı çok yoğun olan bir hareketin içerisinde bulunduğumuz için bazen yeri geldiğinde kendi ailemizin dahi halini hatırını sormayı unuttuğumuz dönemler oluyor. Hakeza teşkilat mensuplarımızla benzer süreçleri yaşadık. Bizim farkına vardığımız temel husus da buydu. Kendi gözümüzün önünde oluşan 30 kişilik yönetim, 10-12 kişilik bir meclis grubundan ziyade bize bu partinin kuruluşundan itibaren maddi-manevi destek veren, vaktini harcayan, belki bugün bizim koştuğumuzun geçmiş dönemlerde 2-3 katı koşturan insanların duygusallıklarını varsa gönül kırıklıklarını ortadan kaldırarak sisteme dahil etmek adına hem bizim hem SKM’mizin bu yönlü bir çalışması oldu. Geçmiş dönem görev almış bütün teşkilat mensuplarımızla bir arada, istişarelerde bulunup durum değerlendirmeleri yapıyoruz. Sağ olsun her biriside istekli, gönüllü, en az bizim kadar hevesli bir şekilde çalışmalarımıza eşlik ediyorlar.
"BU SÜRECİ SİYASİ İDEOLOJİNİN DIŞINDA DEĞERLENDİRMEK GEREKTİR”
Sevginar UYGUN: Daha önce hiç oy vermemiş biri neden bu süreçte AK Parti’ye oy versin?
Rıfat KUTLU: Bu süreci siyasi ideolojinin dışında değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu süreç bunu gerektiriyor. Ama olayın temel boyutuna inersek üç siyasi partinin seçmeniyle alakalı şunları ifade etmek isterim; ben eğer CHP’li bir seçmen olsaydım İl Başkanım Silivri’ye geldiğinde "Malum partiye oy verin” diye beni kendi partisine değil farklı bir siyasi partiye yönlendirmiş olsaydı kendisine ve partisine güvenmeyen bir İl Başkanının partisine oy vermek istemezdim. Bu süreç dahil benim AK Parti’ye oy vermem için yeterli bir etkendir.
"HDP KÜRT HALKINI SAVUNAN BİR SİYASİ PARTİ DEĞİL”
Bir HDP seçmeni noktasında değerlendirdiğimizde oy verenlerin büyük çoğunluğu Kürt seçmen olarak adlandırdığımız vatandaşlarımız. Bunların büyük bir çoğunluğu HDP’ye "Kürtlere daha fazla özgürlük” hakkının tanınması noktasında ve yine özellikle doğu ve güneydoğu terör hadiselerinin artık biteceği umuduyla sürece destek verdiler. Ama bugün bunu kendileri de çok net gördü ki HDP bir Kürt siyasetini temsil eden, Kürt halkını savunan bir siyasi parti değil. Bir Kürt’ün örfünü, adetini, dilini, dinini temsil eden bir siyasi parti değil. Ben de Kürt kökenli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bu durumu kendi Genel Başkanları da ifade etti, "Biz sırtımızı Kürtlere ya da halka değil PKK’ya, PJK’ya, HPG’ye dayadık” diyen bir siyasi söylem.”
"BAHÇELİ’NİN GENEL BAŞKANLIĞINDA MHP ARTIK ÜLKÜCÜ KESİMİ TEMSİL ETMİYOR”
MHP’nin seçmen kültürü çerçevesinde baktığımızda da, Allah rahmet eylesin, Alparslan Türkeş’ten sonra özellikle Devlet Bahçeli’nin yönetimine geçtiğinden beri kendine rakip gördüğü birçok güçlü siyasi figürü parti dışına bıraktığına hep birlikte şahit oluyoruz. Bu bölgede çok sevilen, hakikaten benimde çok sevip saygı duyduğum Meral Akşener’in bugün MHP’den aday gösterilmeyişi, yine Alparslan Türkeş’in emanetleri olan çocuklarının her ikisinin de belli dönemlerde AK Parti’de siyaset yapması-partiden dışlanması, Kurucu Ülkü Ocakları Başkanları dahil olmak üzere geçmiş dönemlerde cezaevinde yatacak kadar bu davanın içerisinde bulunan insanların partiden dışlanması gösteriyor ki Devlet Bahçeli’nin yönetiminde bulunan MHP artık ülkücü kesimi temsil etmiyor. Bu arkadaşlarımızın tamamının kendini bulabileceği, içimizde Kürt’ün de, Alevi’nin de, Çerkez’in de, Arnavut’un da, Türk’ün de siyaset yapmış olduğu ve Türkiye’nin tamamında oy alabilen ve bu mücadeleyi sadece kendi siyasi partisine oy taşımak için araziye çıkan siyasi parti AK Parti. Haliyle daha önce AK Parti’ye oy vermemiş bir seçmen olsam bu çerçevede AK Parti’ye çok rahatlıkla oy verebilen bir seçmen olurdum.
"YÜKÜ AĞIR OLDUĞU KADAR BAŞARI HAZZI DA FAZLA OLACAK”
Sevginar UYGUN: Seçim süreçlerinde İlçe Başkanı olmak nasıl bir şey?
Rıfat KUTLU: Biraz hızlı bir zaman dilimi oldu ama elhamdülillah bu atmosfere alışkın birisiyim. AK Parti’de yaşamış olduğum 11’inci seçim. 11 seçimde de, Allah nasip etti, hep aktif görevlerde ekibimizle birlikte mücadele ettik ama tabi İlçe Başkanı sorumluluğu çok daha yüksek. Seçim atmosferini de düşündüğünüzde hem ekibin hem seçmenin sorumluluğu diğer taraftan ekibin organizasyonu ve motivasyonunu göz önünde bulundurduğunuzda elbette İlçe Başkanının bu anlamda yükü ağır ama inşallah başarıyla da neticelenirse haz duygusunun da bir o kadar yüksek olduğu bir makam. Rabbim inşallah yardımcı olur, umduğumuzu alırız.
"AK PARTİ’YE İYİ BİR TEVECCÜH VAR”
Sevginar UYGUN: Nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Rıfat KUTLU: CHP İl Başkanının HDP’ye oy vermesi, HDP’nin karikatürle halkın dini duygularıyla alay geçercesine böyle bir sürecin içerisine girmesi gösteriyor ki AK Parti’ye bu doğrultuda iyi bir teveccüh var. Barışın bir HDP siyasetçisiyle kol kola yürüyerek güvercin uçurmaktan ziyade bu ülkedeki sağduyulu Kürt ve Türk halkının inşallah birbirine kenetlenerek bu barış sürecini doğuracağına inanıyorum.
"PKK’NIN TEK DERDİ AK PARTİ”
Bugünün Diyarbakır, Yüksekova, Hakkari, Cizre’sinde sadece AK Partili Teşkilatların taşlandığı, kapılarına kilit vurulup siyaset yapılmasına müsaade edilmediği bir noktada görüyoruz ki bugün PKK’nın tek derdi AK Parti. Demek ki AK Parti’nin politikası bu doğrultuda PKK’ya sıkıntı veren bir süreç çerçevesinde. İnanıyorum ki halkımız, devletine, hükümetine gerekli desteği vererek inşallah doğu ve güney doğu bölgesinde son 2-3 aylık zaman dilimi içerisinde oradan şehitlerimizin cenazelerinin gelmesine vesile olan adı bir Kürt hareketi ama içerisinde Kürtlükle alakalı hiçbir şey barındırmayan bir maşa örgütünün de bu ülkeden silindiğine inşallah hep birlikte şahit olacağız.
"HEDEFİMİZ SİLİVRİ’DE BİRİNCİ ÇIKMAK”
Sevginar UYGUN: Silivri’de oy oranı hedefiniz ne?
Rıfat KUTLU: Bir tahminde bulunmak çok zor çünkü yapılan anketlerde hala kararsız seçmen oylarının ciddi bir oranda olduğu gözüküyor. Silivri adına almamız gereken maksimum oy ne ise ona hedeflenmiş bir teşkilatız. Bu noktada bizi %33-34 mutlu eder diyemeyiz. Seçimlere bir saat kala ikna edilmesi gereken bir seçmen varsa ikna etmeye çalışan bir teşkilatız. Kendimize rakamsal bazda bir hedef koymadık. Partimizin bu ülke için ne derecede ehemmiyetli bir konumda yer aldığını ifade edersek sandıktan çıkan oy demokrasiye inanan insanlar olarak bizi hiçbir şekilde de üzmez. Elbette bu çalışmalarımızın karşılığında bizi tatmin edecek oy oranı Silivri’de birinci parti çıkmaktır.
"ANKARA SALDIRISI, AK PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİNİ GÖLGELEMEK AMACIYLA DÜZENLENDİ”
Sevginar UYGUN: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Rıfat KUTLU: 1 Kasım seçimlerinin bütün Silivri halkımıza hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bugüne kadar muhafaza etmiş olduğumuz bu barışı, kardeşliği, huzuru, refahı seçimlere kadar inşallah taşıyabiliriz diye düşünüyorum. Seçim beyannamemizin ortaya atılmasından sonra da AK Parti’ye pozitif anlamda olumlu tepkiler geldiğini ifade etmek istiyorum. Ankara’daki bomba olayının yaşanmasının arkasında AK Parti beyannamesinin gölgede bırakılması temel amaçlardan biriydi diye düşünüyorum. 13 yıllık iktidar dönemimizde halkımıza yapılmayan, halkımızın sonuna kadar hak ettiği ama bir şekilde kavuşamadığı en ücra köşede dahi ne varsa hizmet noktasında bunları halkımızla buluşturmaya çalıştık. Bundan sonra da inşallah halkımızın teveccühü ile tek başımıza iktidara gelirsek aynı hizmetlerin daha fazlasını halkımızla buluşturma gayretiyle 1 Kasım seçimlerinin bölgemiz, vatanımız, coğrafyamız, milletimiz için tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Haber MERKEZİ