Hedef şaştı!

Bu kadar sessizlik, ardından gelecek fırtınanın büyüklüğüne yorumlanır her halde ancak…
Havadaki gerginlik, düşünce ve duyguların tam olarak ortaya konamamasından, olacakların kestirilememesinden kaynaklı belirsizlik sancısı git gide büyüyor.
O kadar çok beklenti ve yüksek hedef var ki gündem ve önümüzde uzanan yolda, pek çoğunun gerçekleşmeyi ıskalaması ile olup bitecekleri hesaplara katmamak mümkün değil.
***
Gündemde hafta başından bu yana Bora Balcıoğlu'nun, Belediye Başkan Adaylığını pompalayan duvar yazıları var. “Işıklar sönecek! Değirmenler duracak! Balcıoğlu başkan olacak!” Bu organizasyonu kuranların en iyi yaptığı ikinci şey kafiye uydurmak galiba! Birincisi ‘Bora Balcıoğlu'nun başını yemek' olarak ifade edilebilir. Siyasi yaklaşımlarına güvendiğim biriyle konuşuyorum da dün, “Çocuğu bitirdiler! Artık en fazla AK Parti'de meclis üyesi olur…” dedi.  Oysa CHP'de Başkan Yardımcısıydı!
Silivri siyasetindeki gelişmeleri iyi takip edenler anımsar… Selami Değirmenci, 2002 genel seçimlerinde milletvekili adayı olmaya niyet etmişken, kendisinden sonra CHP'nin Belediye Başkan Adayı olarak dönemin başkan yardımcısı Özcan Işıklar'ı lanse ederdi… Milletvekili adayı olmadığı gibi CHP'den de istifa etmek zorunda kaldı. Işıklar, Değirmenci'nin CHP'den ayrılışını fırsat bilmektense onunla birlikte göz göre göre gelen seçim kayıp sürecinde ‘belediye başkanı için' elinden geleni yapmayı seçti. Seçim sürecinde de ne CHP'nin adayı Yılmaz Kandemir'in ‘başkan yardımcılığı' teklifine sıcak baktı ne de AK Parti'den gelen uzlaşma önerilerini gündemine aldı.
Beş yıl sonra Işıklar belediye başkanı, Yılmaz Kandemir yardımcısı oldu. Belediye başkanlığına aday olan bir isimden başkan yardımcısı olmadığı da bu örnekten yola çıkılarak söylenebilir. Gönlünde, aklında ‘belediye başkanlığı olan'ı ikinci adam yapmak çabaları hiç mantıklı değil.
Siyasette tabi ki en yükseği hedefleyebilir kendine güvenenler ancak bu niyetlerini açık etmeden önce hazırlık sürecini tamamlamış olmaları gerekiyor. Hazırlık, hesap, kitap bir yana bir de kaderiniz yardımcı, şans yanınızda olacak…
2002'de beşinci sıra milletvekili adaylığını Değirmenci (seçilemem kaygısıyla) kabul etmezken, Sıdıka Aydoğan Sarıbekir 9. sıradan TBMM'ne girdi, görev ve ülkesine hizmetini yaptı.
Siyaset sahnesinde gaz verenler, akıl verenler, bol keseden konuşanlar, sırtınızı sıvazlayanlar, yüzünüze gülenler, arkanızdan sövenler çok olur… Tabi kamuoyunun nabzını ölçmek lazım ama evvela insan kendini bilecek, sahip olduğu koşulları her yönüyle görecek, söylenenler ve söylenmeyenlerin farkına varacak.
Bora Balcıoğlu'nun kendisini iki dönemdir listesine yazan ve başkan yardımcısı yapan Özcan Işıklar'a karşı bir ihanet içinde olduğunu düşünmüyorum. Onun üzerinden Işıklar'a zarar vermek isteyenlerin oyununa geldiğine inanıyorum; bu da çok doğal çünkü siyasi tecrübesi henüz yetersiz. Siyasi geleceğini karartan tuzakları fark edemedi, kurulan oyuna yerinde ve gerektiği gibi müdahalede bulunamadı.
Balcıoğlu'ndan ziyade yönetim hatasının hası ise Özcan Işıklar'da. En çok güvendiği isimlerden biriyle bugünkü sevimsiz konuma gelmiş olmasının en baş sorumlusu kendisinden başkası değil.
Işıklar, CHP'nin adayı olmasa bile (ki bu çok zayıf bir olasılık) aday olan her kim ise Bora Balcıoğlu'nu listesine yazarken çok düşünür, ya da hiç yazmaz!
Üzerinden gerçekleştirilen bu kurguyla Balcıoğlu'nun ayakları altından belediye başkanlığına hazırlanacağı en uygun, en iyi zemin çekiliyor…
Işıklar'a artık kimse “ ‘Benden sonraki başkan adayı' dediğiniz Balcıoğlu'nu niye listenize yazmadınız?” diye sormaz…
Bu kurgu Işıklar'a zarar vermek üzere yapıldı Balcıoğlu'nun siyasi kariyerini yiyor şu an; hedef şaştı! Işıklar'ı öldürmeyen acı daha güçlü yapar; 3'ten sonra, 4., 5. döneme uzar bu iş uyandırayım : )