Emre Akıncıoğlu

“Helikopter ebeveynlik”

Günümüzde ebeveynler, çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için şüphesiz büyük çaba harcıyor.

Ancak bu çaba bazen farkında olmadan aşırıya da kaçabiliyor.
Çocuklarının her adımını kontrol eden, karşılarına çıkabilecek tüm engelleri önlerinden kaldıran ve onların tüm ihtiyaçlarını talep olmadan karşılayan ebeveynler, aslında iyi niyetle başladıkları bu yolculukta bir tuzağa düşüyor.
Bu takibi doğru seviyeden yapamamak doğru düşüncelerin uygulamada aksi sonuçlar doğurmasına neden oluyor.
Bu kavram ilk olarak işte bu ebeveyn yaklaşımı anlatmak için ortaya çıktı. Tıpkı bir helikopter gibi çocuklarının üzerinde dönen, onların her hareketini takip eden ve en küçük sorunları bile onlar adına çözen ebeveyn davranışı için yapıldı bu yakıştırma.
Uzmanlara göre hatalı bir ebeveyn türü idi helikopter anne baba.
Şunu söylemek isterim ben “Helikopter Ebeveyn” kavramına başka uzmanlar gibi karşı değilim.
Aksine doğru bir uygulama ile dünyada ki bir en doğru sistem olduğunu düşünüyorum.
Anlayacağınız birçok uzmanın tam tersini iddia ediyorum.
Çocuğunu takip etmeyen, ihtiyaçlarını fark etmeyen, çocuğunun çok küçük yaşlarda yaşının çok üzerinde davranışlar sergilemesinden memnun olan anne babaların, gelecekte bu yaklaşımları nedeniyle daha büyük üzüntü yaşadıklarının ispatları ile dolu çevremiz.
“Peki, hocam o zaman ne yapmalıyız?” sorularını duyuyorum.
Burada asıl mesele şu; Bu helikopterin doğru bir mesafede uçması gerekir. O halde doğru dengeyi nasıl kuracağız? Bunun net bir formülü yok.
Ben farklıyım, siz farklı, benim çocuğum ile sizin çocuğunuzda farklı.
O sebeple her anne babanın uçuş mesafesi de buradan anlayacağımız üzere farklı.
İşte zaten gerçek anne baba yeteneği de burada devreye giriyor.
Çocuğunuzu doğru gözlemleyip ideal uçuş mesafesini kendiniz belirleyeceksiniz.
Bu mesafenin doğru ayarlanması neden bu denli önemli gelin birazda ondan bahsedelim.
Çocuklarımızı tamamen kendi başlarına bırakmak, onların hayatla başa çıkma becerilerini geliştirdiğini düşünürken birçok noktada onları savunmasız da bırakmaktadır.
Lakin sürekli yönlendirmek, her anlarını planlamak ve hatalarını sıfıra indirmeye çalışmak da emin olun özgüvenlerini ve bağımsızlıklarını zedeleyecektir.
Çok yakından uçarsak, aşırı korumacı ebeveynler olarak çocuklarımızın hata yapmasını önlemeye çalışmış oluruz.
Ancak hatalar, öğrenmenin en önemli parçalarından biridir.
Çocuk, düşmeden nasıl ayağa kalkacağını öğrenemez.
Eğer ebeveyn her zaman devreye girerse çocuk, karşılaştığı her sorunda bir yetişkinin çözüm üretmesini bekler.
Bu da bağımsız hareket edemeyen, karar verme becerisi gelişmemiş bireyler yetişmesine neden olur.
Peki ya çok uzaktan uçarsak, bu da tamamen serbest bırakılan çocukların kendilerini yalnız hissetmesine neden olur.
Yol gösteren bir rehber olmadığı için yanlış kararlar alabilir, hatalarından ders çıkarmakta zorlanabilir.
Ebeveynlerin aşırı uzak durduğu durumlarda çocuk, sevgi ve destek eksikliği hissedebilir.
İdeal ebeveynlik yaklaşımı ile doğru uçuş mesafesini yakaladığımız da ise çocuğun özgürlük alanı içinde bağımsız hareket etmesini sağlarız.
İhtiyaç duyduğunda ona rehberlik edebiliriz.
Çocuk kararlarını kendi verir ama ebeveynin gözetiminde ve takibinde.
Gerektiğinde doğru müdahaleyi yapabileceği mesafede.
Bu, çocukların hem özgüvenlerini geliştirmelerine hem de kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur.
Ama bizim kontrolümüzde.
Çocuklarımız için en iyisini isteriz. Unutulmamalıdır ki en iyisi en kolayı değildir.
Onların karşılaştıkları zorluklarla mücadele etmelerine fırsat tanımak, kendi sorumluluklarını almalarını sağlamak ve gerektiğinde destek olmak en sağlıklı ebeveynlik yaklaşımıdır.
Ebeveyn olarak rotayı çizen biziz ama direksiyonu çocuklarımızın tutmasına izin vererek.
Güvenli bir mesafeden onların büyümesini, güçlenmesini ve kendi yollarını çizmelerini izleyerek.
Tabi ki gerçek başarı çocuğun kendi ayakları üzerinde durabilmesinde saklıdır ama onların çocuk olduklarını da unutmadan.

YORUM YAP