Her seçim, bir vazgeçiştir

Aldığım duyuma göre AK Parti Silivri İlçe Başkan Yardımcısı Siyasi ve Hukuki İşler Birim Başkanı Elif Koryürek'in, AK Parti'nin Referandum sürecinde Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı olması İlçe Başkanlığının değerlendirmesi sonucu İl'e önerilmiş.
2015 seçim süreçlerinde AK Parti Silivri'nin son SKM Başkanı geçmiş dönem Belediye Başkanı Hüseyin Turan'dı…
Öncesinde geçmiş dönem Gençlik Kolları Başkanlarından Bayram Üstündağ, Yetgin Çavdar, Emrah Maşalacı gibi isimler bu görevleri çeşitli seçim süreçlerinde üstlendi…
Gündemimizdeki Referandum Anayasa değişikliği ile ilgili olunca hukuk bilgisi mesleki açıdan daha fazla olan Emrah Maşalacı'nın süreçte değerlendirilmesini şahsen daha çok önemserim.
Referandumda oylanacak yasal değişikliklerin onaylanması gerektiğine inananlardan değilim. Bu sebepten de Evet diyenlerin başarısına katkı sunmak zorunda hiç hissetmiyorum kendimi. Ama bir işi onu en iyi bilebilenlerle yapmayı tercih etmemizin genel olarak bizleri ileriye taşıyacağına güveniyorum. Ve bu inanç bazı düşüncelerimin sessiz kalarak beni rahatsız edeceğine, sesli telaffuz edilerek başkalarını rahatsız etmesini tercih ediyorum… Tercih hakkımızın olması ne kadar güzel değil mi?
AK Partili biriyle konuşuyorum “Evet Emrah Maşalacı ve Elif Koryürek isimleri değerlendirildi. Emrah'ın “rakip olma durumu” nedeniyle Koryürek üzerinde anlaşmaya varıldığını düşünüyorum” dedi… Ben de Emrah kardeşimiz nişanlandı, evlilik yolunda belki özel hayat ve iş yoğunluğundan dolayı affını istemiştir diye tahmin etmiştim. Ama aksine özellikle bu süreçte söz konusu dava uğruna elinden geleni yapmaya hazır olduğunu vurgulaması ile AK Parti'nin tercihi konusunda bir kez daha afalladım.
Levent Gültekin bir röportajında anlatıyor… Tayyip Erdoğan ve AK Parti'den İslamcı hareketin tasfiye edildiği iddiasını… “Bunu değerlendirelim” veya “Ama…” ile başlayan cümlelerle karşılık veren bir dönemin ‘dava arkadaşlarının'; “Peki efendim”, “Siz en iyisini bilirsiniz, düşünürsünüz efendim” diyen yandaşlar ile ikame edilişini örneklendirerek…
Kişinin görüşü karşısındaki kimsenin fikirleriyle değer kazanır… Karşımdaki kişinin Evet'i, benim Hayır'ımla anlam ve tam yerini, değerini bulur…
Küçük hesapları, sığ sularda yüzme ısrarından vazgeçemeyen kimse büyük denizin balığı olmayı öğrenemez… İnsan bile boğulacaksa derin suları tercih ederken, balıkların karayla imtihanı çok saçma…
AK Parti'nin iç çekişmelerinden, bireysel gelecek hedeflerinden bağımsız olarak Referandum sınavına odaklanarak geçmeyi önemsemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir insan geçmişine takıldığında nasıl ki geleceğini doğru ve sağlıklı inşa edemezse, bugünden geleceğe odaklı yaşayanların da sağlıklı bir yol tutturabileceğine inanmıyorum. Ve yanlış şekilde gidilerek doğru bir sonuca varıldığı da görülmüş şey değildir.
Ben bu siyasetçiler gibi düşünmeyi, hele ki Silivri AK Parti'nin dönüm noktalarındaki karar vericileri gibi konulara bakma hususunda asla muvaffak olamayacağım anlaşılan! Gerçi beni ne zaman şaşırtsalar kazanıyorlar, ne denli hayal kırıklığına uğratsalar kaybediyorlar… Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemedim… 2004'te AK Parti'nin 5 belediye başkan aday adayı arasında en az şans tanınan ismi Hüseyin Turan'ın aday gösterilmesinin doğruluğuna inandım; sürpriz bir biçimde gösterildi ve kazandı. 2009'da kimi gösterseler zaten şansı olmayacağını ben seçimden sonra idrak etmiş olsam da; Turan ikinci defa çıktığı yarışı kaybetti. 2014'te Tahir Sert sadece bana değil tüm teşkilata sürprizin Allah'ıydı; netice itibariyle sandığa da AK Parti Silivri üzerindeki etkisi de hayal kırıklığı biçiminde yansıdı.
Memlekette her geçen gün AK Partililer gibi düşünmemek tehlike arz ediyor ben onlar gibi düşündükçe kendimden korkuyorum…
Emrah Maşalacı dururken, Referandum 'da Elif Koryürek'i Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı yapmayı tercih eden, bu konuda belirleyici olan siyasiler hırslarını dizginlesinler çünkü akıllarından önce gitmeye başladığının sinyallerini gereğinden çok fazla güçlü biçimde veriyorlar ve de ilave etmek zorundayım bunun siyasetteki karşılığı; kaybetmek ve kaybettirmek demektir.
Yazdıklarımın ne Elif Koryürek'in ne de Emrah Maşalacı'nın şahsı ile uzaktan yakından ilgisi veya alakası yoktur. Siyasetçi konumları ve niteliklerini baz alarak görüşümü aktardım. Kimsenin fikrini değiştirmek veya etkilemek adına çaba içinde, beklenti halinde değilim… Tek gayem; Baktığımız zaman, gerçek durumu görmeğe katkı sunmak. Siyasilerin başarısından ziyade ülkemin hayrı ve huzurunu önemsiyorum. Bu ülkeye barışı, huzuru ve refahı, bu topluma çağdaş dünyanın aydınlığını sağlayacaksa şayet AK Parti değil 15, 45 sene daha tek başına iktidar olsun... Sözünü ettiğim koşullar sağlanacaksa Tayyip Erdoğan da ömrü elverdiği sürece Cumhurbaşkanı kalsın… Şu sen, ben, onlar, bunlar, ötekiler ayrıştırmasını rafa kaldırıp, ayağımızın altındaki toprağa, başımızın üstündeki gökyüzüne bakalım… Hayata birlikte tutunduğumuz insanlara bize nasıl davranmasını bekliyorsak, aynı şekilde ve başarabiliyorsak ötesinde daha iyi davranma becerisini ortaya koyalım…
Her seçim aynı şekilde bir vazgeçiştir… Vazgeçtiklerimizin, seçtiklerimizden daha değerli olması kaybımızdır! Ara sıra kaybetmek yararlı bile olur ama AK Parti Silivri'de bu Referandum sürecinden ve bunun etkisinde sonrasında 2019 seçimlerinden kayıpla çıkarsa bundan sonra Silivri'de kazanacağı bir şey de kalmaz...