Sevginar Sali

Herkesin istediği gibi olamayız...

Kuşkanadı telaşesi izlenimi yaratan şeyin arkasından güven duyup gitmek, gözünüzü kapatıp aklınızı oraya teslim etmek zor. Cesaret ile şekil almayan inancın ardı sıra gerekirse sürüklenmek lazım gelen zamanlar olabileceğini de hatırlamak; hatta unutmamak zorunluluğumuz var…
Siyasette genç insanlara şans ve sorumluluk vermek gerektiğini hep savundum ama politikanın deli cesareti sahibi kişilerin sıyrıldığı alan olduğunu zaman öğretti.
Özcan Işıklar'ın bir lafı var ya (İlçemizin filozofu, alıntılar hep ondan farkındayım ama alternatifsiz sürdürüyor bu kategorideki varlığını da : )); uçurtma gibi rüzgâra karşı yükselmek! İşte siyasette böyle yükseliş sağlanıyor. Yöntem bu… Rüzgârı arkasına alan herkes yükselir; rekabet fena halde artar bu şekilde. Rüzgâr dinince de yerle bir olur birçokları…
Bir de esas mesele yükseldiğiniz yerde kalabilmek ve bunu sürekli kılmak, istikrar yakalamak başkaca daha meziyetleri özellikleriniz arasına eklemenizi gerektiriyor…
Ve hepimizin kaçınılmaz olarak yer yer düştüğü yanlış; çevrimizde olup bitenleri anlamak adına etrafımızı izlemekten, dönüp kendimize bakmayı zaman içinde unutuyor, fena halde ihmal ediyoruz.
Bir konuda anlaşmamız, uzlaşmamız lazım… Herkesin istediği gibi olamayız! Bir kişi herkese göre şekil alırsa yok olur. O olduğu gibi kalmayı başaracak, herkes de onu öyle bilip, tanıyacak. Çok ihtiyaç duyduğu bir tarafı, değiştirmek istediği huyu varsa o bir zahmet edip mücadelesini verecek.
Etkileyici ve belirleyici olmak, yaptığınız iş açısından tatmin edici bir duygu ancak bunun birçok farklı istekler ve düşünce yapılarındaki insanlar tarafından bilinmesi ve kendi saffına çekme arzusunun yarattığı prese dayanmak da son derece güç ve yıpratıcı.
İnsanın ömrü boyunca asıl ve en büyük mücadeleyi kendi olarak kalmak için verdiği sözünü daha iyi anlıyorum.
Fikirlerimizin değişmezliği olarak algılamayın bu yazdıklarımı… Düşüncelerimiz, koşullar çerçevesinde ve edindiğimiz deneyimler ışığında tabi ki farklılık izleyecek. Ama bunu gelişim ve daha iyi bir düşünce yapısı ışığında başarmamız, yürütmemiz lazım.

HADİ İNŞALLAH
AK Parti merak uyandırma geleneğini Kadın Kolları hususunda da sürdürme kararlılığı içinde. Elif Koryürek'ten Ülkenur Büke'ye seken görevin bir de Yıldız Arslan Demirci alternatifi var. Mevzu kimde nihayete erecek merakla bekliyoruz. AK Parti görevlendireceği kişiler konusunda ince eleyip, sık mi dokuyor?
Yoksa aradığı özellikteki bir başkan bulmakta güçlük mü yaşanıyor? Ne çok soru, bir de yanıtları olsa… Bakarsınız beni yalancı çıkartmak için tüm taşlar yeniden dizilir ve oyun baştan kurulur :) Aman zahmet etmeyin, o kadar atraksiyona gerek yok. Gücünüzü daha etkili şeylerde kullanın da siyasi yarış görsün gözümüz...

YORUM YAP