Silivri Belediye Meclisi Haziran ayı ilk birleşimi, Pazartesi günü Bora Balcıoğlu Başkanlığında gerçekleştirildi.
Meclise dair özet tanım: hızlı öğrenme.
Bora Balcıoğlu; Belediye Başkanlığını, MHP; muhalefeti, AK Parti; yeniden iktidar partisi temsilcisi gibi davranmayı çabuk öğreniyor.
Rutin konuların ötesinde meclisin tansiyonu muhalefetin eleştirilerinden yükseldi diyebiliriz.
Selimpaşa Kadınlar Plajı uygulamasının iptalini, iktidar her ne kadar yasal gerekçelerle savunmaya çalışsa da önceki dönemin izlerini silme konusundaki hevesli hareketleri ve ideolojik yaklaşımı fark edilmeyecek gibi değil. Belki “Yapılırken, muhalefetteyken karşı olduğumuzu beyan ettik, halk bize yetki, iktidar verdi kaldırdık” deme cesaretleri olsa dünün iktidarı bugünün muhalefetinin elindeki, konuya yönelik, en esaslı kozu çekip alırlardı. Kıyı şeridi boyunca bir sürü yasa dışı yapılaşma, hatta ticari faaliyet dururken, kadınlara özel hem de ücretsiz bir alanın ortadan kaldırması hak ettiği eleştiriden kurtulamaz. Siz onları ayrıştırmak, özgürlükleri adına böyle bir adım attığınızı söylerken gerçekten Silivri'de herhangi bir halk plajında bir kadının gönül rahatlığı ile güneşlenip, denize girdiğine inanıyorsanız düşüncelerinizi gözden geçirmenizi öneririm. Belki de bazılarımız gerçekten 42 km sahil şeridinin 200 m2'lik bölümünde dahi erkeklerden arınmış bir bölgede yazın tadını çıkarmak istiyoruz? Ya da başka türlüsüne bu fırsata asla sahip olamıyoruz?
Keşke eski Türkiye olabilsek ya da vize kapılarını aşındırıp retler yenilen Avrupa ülkeleri ile kadın hak ve özgürlükleri konusunda boy ölçülebilsek! Toplum gerçeklerimizle yüzleşin. Gerçi neyi tartışıyoruz ki biz? Kadınlarımızı hayatta tutmayı başarmış da güneşlenip, denize rahat girmelerine sıra gelmiş gibi…
Bunu tercih eden kadın olur, olmaz kamu eliyle bu imkanın sunulması yönündeki irade Silivri Belediyesi'nin yeni yönetimine eksi yazmazdı. Artı ise önceki dönemde sunulan imkanın geliştirilmesi olurdu. Şimdi mi ne oldu? Bu alan dışında huzurla birazcık da olsa deniz ve güneş yüzü görme imkanı bulan kadınlar mahrum edildi.
İlerleme ve yükselmenin yolu daha iyisini yapmaktır. Sizden öncekilerin, hatta ve hatta kendi yaptıklarınızı aşarak.
Bora Balcıoğlu'nu bu günlere katı bir ideolojik tutum getirmedi, toplumun her kesimiyle kurduğu iletişimle yükseldi. İktidar olarak yaptığı şeyle ortaya çıkan sonucu değerlendirecektir.
Son mecliste Tan Kıroğlu ile Bora Balcıoğlu arasındaki diyalog, önceki iktidar döneminde yaptıklarını kendisinden daha iyi savununca Volkan Yılmaz ile Sultan Aşkın tablosunu hatırlatmadı mı sizce de? Başkan Yardımcılığını sorgulayanlar için Kıroğlu'nun son meclis performansı aydınlatıcı bir çıkış oldu.
Borçların araştırılması konusunda meclis komisyonu kurulması önerge ortaklığı dışında MHP ile AK Parti Grupları arasındaki ayrışma kendini giderek daha çok hissettirmeye devam ediyor. Kötü manada bir ayrışmadan söz etmiyorum zaten iki ayrı parti, AK Parti'nin MHP'li yerel yönetim iktidarındaki baskılayıcı varlığının kabuğunu çıkartarak tekrardan tam bağımsızlığı yolunda bir kararlı bir niyet sezdiriyor.
Meclis bitiminde CHP'li Meclis Üyesi Hatice Gözen'in MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın'a sözlü satışması sevimsiz bir görüntü olarak diyalog şahitlerinin benliğine kazındı. Yalçın'ın meclisteki tavrından rahatsız olmuş olabilir, MHP İlçe Başkanı rahatsız edici şeyler de yapmış olabilir ama İlçe Başkanını uyarmak meclis üyesine düşer mi, düşmez mi? Meclisi yöneten Belediye Başkanıyken, CHP İlçe Başkanı dururken. Onun da ötesinde bir kadın meclis üyesine çok yakışan bir üslup muydu sergilediği? Ne yazık ki değildi. Yalçın'a iktidardayken yöneltilen eleştirilerin benzerini muhalefete geçmişken yeni iktidarın bir mensubundan deneyimlemesi siyasetin kaçınılmaz karması değil de nedir!?