Dün Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Erkmen’in Klassis Resort Hotel’deki sergisine rötarlı yetişti evsahibi Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar. Bir yandan Özel Olimpiyatlar, diğer yandan günlük yoğunluğu, 23 Nisan etkinlikleri ve sergi açılışı yetişmesi gereken. Gergin, yorgun, telaş içerisinde herkes ve her şeye yüzünden tebessümü eksik etmeden yetişme çabası içinde. Ne kadar zor bir işi var. Herkes ve her şeye yetişmeye çalışırken, her yere geç kalması kaçınılmaz.
Işıklar, geçen gün verdiği randevusuna geç kalma sebebini anlatıyor. Başkan Yardımcıları da yanında. Saat 19.00 sularında gelip bir saat kadar makamında kalan kişiyi tarif ederken, Başkan Yardımcılarının hepsi “Bana da geldi” diye aynı gün içerisinde söz konusu ziyaretçiyi kabul ettiklerini paylaştı. Gelen vatandaş muhtemelen bütün gününü belediyede, tüm başkan yardımcılarını ziyaret ederek geçirdi, son olarak da Başkan Işıklar’a misafir oldu. Tabi bir sıkıntısı varmış ve Başkan da dahil olmak üzere tüm başkan yardımcılarına da anlatmış.
“Halka gitmeyen Başkan” olarak bir süre önce benim de eleştirdiğim kişi Özcan Işıklar anlatıyor, “Doktor bile reçetesinde Belediye Başkanı’na git” diyor söndürülen beldelerden bir vatandaş. Diyaliz hastası vatandaş, ambulansın daha rahat girmesi için sokağındaki bir sorunun çözülmesini istiyor. Kontrol esnasında doktoruyla paylaştığı sıkıntısı üzerine “Git Belediye Başkanına söyle” önerisi ile yola koyuluyor. Başkanla görüşmesinde, mahallede bulunan belediye yetkililerine sıkıntısını aktarmadığı, Belediyenin ilgili birimlerine de başvurmadığı doğrudan Belediye Başkanı’na talebini ilettiği anlaşılıyor.
Yaşananlara bakılırsa “Halka gitmeyen” yerine “gidemeyen” olarak bir düzeltme yapma gereği ortada.
Vatandaşı suçlamak için bunu yazmıyorum. Yerel yönetim yaşadığı bu sıkıntı konusunda önce özeleştiride bulunmalı; Vatandaşın aklına ilgili birime başvurulduğunda da talep ettikleri hizmet veya sorun çözümünün gerçekleştiği alışkanlığını örneklerle anlatmalı. O zaman illa derdini Başkan’a anlatma ısrarı tamamen yok olmasa da azalır. Ama en alt birimden başlayıp en tepeye kadar çıkana dek vatandaşın haklı ve makul hizmet veya talebi yerine gelmiyorsa Başkan uzun bir süre daha kafasını kaşıyacak vakit bulmayı bırakın, iş de yapamaz hale gelir.
Biz haber yaparken sorduğumuz en önemli soru şu: “Kaç kişiyi ilgilendiriyor?”
Belediye de bir hizmeti yaparken, bir yere kaynak ayırırken aynı soruyu sormalı.
Bir de “Özcan Işıklar neden bu kadar çok eleştiriliyor?” sorusuna açıklık getirmek istiyorum.
Kendinden önce Başkanlık yapan kişilerden daha başarısız olduğu için mi? Bence değil. Selami Değirmenci’nin baskın kişilığı, Hüseyin Turan’ın siyasi baskı gücü belediye personelinden tutun da halka kadar gerekli etkiyi sağladı. Işıklar gerek kişilik gerekse temsil ettiği anlayış bakımından herkese, sonuna kadar ve belki de çok kolay, fazlaca düşünmeden çok şeyi söyleme hakkına sahip duygusu uyandırıyor.
Bence bunun nedeni daha yolun başında ortaya koyduğu yanlış yönetici stratejisi. Ne lider ne de kendini hissettiren bir yönetici iddiasında olmadığını sıklıkla anlatmasının yarattığı algı bozukluğu.
Kendi yaşadığımdan örnek vereyim. Bir şeyi kibar ve sakin biçimde bir, iki, üç kez söylüyorum. Ama o yanlış düzelmiyor. Aslanlar gibi kükreyip, elinizi masaya vurduğunuzda ancak insanlar karar veren merci ve söylediğini ciddiye almaya programlanmış adeta. Kibarlıkla, sevgiyle, efendilikle yürümüyor her iş. Yoksa nereden gelişirdi otoriter sistemler? Biz toplum olarak demokrasiyle yönetilecek düzeye henüz gelmedik. Yasak ve baskılarla ancak hakkımızdan gelinir. Demokrasiyi her istediğini yapmak olarak algılıyor büyük bir çoğunluğumuz. Değil. Her makamın, yerin kuralları, karar veren mercileri vardır. Kimlerin karar vereceği, kimlerin uygulamakla yükümlü olduğu belirlenmiştir.
SİLİVRİ BİRLİK’TEN AÇIKLAMA
Silivri Birlik Başkanı Emin Uysal, Çarşamba günkü gazetemizde yer alan “Bu kadarına da pes” başlıklı haberle ilgili açıklamada bulundu. Uysal, habere konu olayın birlik yazıhanesinde değil tutuklanan M.S. isimli muavinlerinin şahsi ofisinde gerçekleştiğini söyledi. Uysal ayrıca 15 gün önce M.S.’yi işe aldıklarını, olay sonrası da İETT’den çalışma sertifikasını iptal ettirdiklerini belirtti. Oluşan tepkiler üzerine açıklamada bulunduğunu belirten Uysal, yaşanan olayın kendilerini üzdüğünü de sözlerine ekledi.