Tohum zerre, filiz avuç içi kadar değil mi? O tohumdan ne meyveler, sebzeler, filizden ağaçlar yetişiyor… Niye tohumla, filizle uğraşalım? ‘Hazır meyve alalım, büyümüş ağaçları dikelim' diyen çıkabilir… Hazır meyveyi her defasında almak için maddi imkâna duyacağımız ihtiyaç bir yana, emek harcayarak elde edilen şeyin tadını başka hiçbir türlü edinilmesi vermez.
Şimdilerde hizmetin küçüklüğü, büyüklüğü, yerindeliği konuşuluyor… “Hiçbir şey yapılmadı” muhalefetin her dönem mutlaka kurması gereken bir cümle olarak gündeme gelse de altını doldurmak bu aralar epey zor.
Siyasi iradeyi ‘hizmet engelinde' kullananları yıllarca seyrettikten sonra ‘hizmet aracı' olarak ustalıkla değerlendirenleri izlerken doğruluğun, hakkaniyetin nihayette tecellisinden, bu kentin geleceği için, mutlu olmamak mümkün değil.
Bir de bakmak ile görmek arasında fark olduğu hep söylenir… Var gerçekten. Örneğin Volkan Yılmaz'ın, köy okullarına yaptığı yatırımların yerindeliği tartışılırken “Orada ne kadar çocuk var ki!” deniyor. Aynı şeyi belki sağlık hizmetleri için de söyleyenler olur ben duymadım ama…
Bir de şöyle düşünün… Çocuğu okul çağına gelen aileler daha iyi bir eğitim imkanı için şehre göç ediyor… Göç ederken tarım topraklarını satıyor; üretimden el çekiyorlar… Salgın döneminde kırsala dönüş hızlanmışken bunun en önemli alt yapısı sağlık ve eğitimdir… Merkezdeki fiziki şartları, daha az kalabalık sınıflarda eğitim imkanını köyde bulan veli niye şehrin merkezine gelsin bunun için? Sağlık evleri ve acil merkezleri de bence çok önemli bir ihtiyaç; küçük bir dokunuş, hayati etki…
Sağlığı el veren, eğitim imkanı bulan her insan kendi başının çaresine bakabilir. Bundan daha iyi hizmet yaklaşımı olan çıksın anlatsın…
KAYNARCA'NIN YAKIN MARKAJI
AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Tülay Kaynarca'nın son dönemde bölgemize yakın markajı siyasi kulislerin ana gündem maddelerinden biri. Kaynarca üç dönemdir milletvekilliği sürecinde Silivri'ye hiç bu kadar ilgi göstermedi. Üçüncü dönem kuralı devreye girdiğine göre bundan sonraki siyasi kariyerine nasıl devam edeceği tartışılırken, belediye başkan adaylığı da devreye giriyor doğal olarak; tartışanlar Silivrili olunca : ) İttifak süreci bir yana hayat ve siyasette her an her şeyin mümkün olduğunu belirtmeye bile gerek yok aslında. Ankara siyasetinden sonra Kaynarca, ilçe belediye başkan adaylığına dönüp bakar mı? İnsan hayallerine, hele ki içinde kaldıysa hep özlemle ve bitmeyen bir istekle bakar.
Üç dönem milletvekili Kaynarca'nın ilçe ziyaretlerini, Sami Barlas ve geçmiş dönem meclis üyeleri ile yapması da teşkilat bütünlüğü ve geleceğine yönelik mesaj açısından yeterince net bir veri olarak kayıtlara geçsin…
Valla Kaynarca ve diğer alternatifler etrafında konuşulanları dinliyor, gelişmeleri izliyorum da Volkan Yılmaz'ın ikinci dönemi olursa şayet gerçek anlamda belediye başkanlığını izleyeceğimize giderek daha çok emin oluyorum.