Silivri’nin köy ve mahallelerine giderek vatandaşların nabzını tutan gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun, Bekirli halkını dinledi. Büyükşehir yasasıyla birlikte, köyden mahalleye dönüşecek olan Bekirli’de vatandaşlar siyasilere yüklendi. Sadece seçim zamanlarında oy istemek için kendileriyle ilgilenildiğini düşünen halk, verdiği oyun karşılığında hizmet almak istiyor.
Göçün fazlaca yaşandığı köyde yaş ortalamasının 50 olduğunu vurgulayan Bekirli Muhtarı Sabri Özer, köylerinde yakında tarım ve hayvancılık yapabilecek insan bulunmayacağını söyledi.
Bekirli- Kurfallı toprak yolunun berbat durumda olduğunu ifade eden Özer, minibüsçülerin de bu nedenle sefer yapmadığını belirtti. ‘Köy okulumuz kullanılmıyor, atıl durumda’ diyen Muhtar, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden buranın izci evi şeklinde değerlendirilmesini istedi. Köy kahvehanesinde yaptığımız röportajlarda ise vatandaşlar sıkıntılarını şöyle ifade etti;
"KÖYDE DAĞITIM KOLAY”
Süleyman Karadağ: Köyler çok iyi, dağıtım güzel. Şehir içinde mahvolduk.
"VATANDAŞIN MALINI RANTÇILARA DAĞITIYORLAR”
Sacit Yalçın: Mahalle olmak, köylüden köylü sıfatının kalkması, köylünün yok olması demektir. Köylü olmazsa, şehirlinin, esnafın yaşantısı olmaz. Köylü kazanamazsa şehirdeki esnaf hiç kazanamaz. Köylü bitti mi bir devlet bitti demektir. Köylünün 5 lira çıkarı varsa onu 15 lira borçlu çıkararak batırmaya uğraşıyorlar. Köylüyü artık bitmiş bir vaziyete getirmişler. Benim yaşım 59, devlet gelip sormuyor bu arazileri nerden almış bu? Osmanlı zamanında düşmanla çarpışarak almış. Kanla almış. Köylü de gelmiş bunu sahiplenmiş, bir şeyler yetiştirmeye uğraşmış. Bugüne kadar tapu verilecekti niye buna önderlik etmemişler? Bugün rant peşine düşmüşler. Vatandaşın elindeki malı alıp rantçılara dağıtıyorlar. Köylü artık dişinin arasındaki eti emerek götürüyor ekmeğini. Devlet alıp onu da zengine vermeye çalışıyor. Zengin zaten zengin olmuş, zengini mi zengin yapıyorsun? Bugün orman köylüsü mağdur durumda kalmış. 2\B’den ne parası alacak? Devlet senin malını sana satıyor. Avrupa Birliği’ne gireceğiz diyorlar ama Kurfallı ile Bekirli arasındaki 10 senelik yol tarla yolundan beter oldu. Ormanlardan bir ağaç kesilmiyor, kum ocaklarına hibe ettiler ormanları. Akören’e yol yapıldı 5 tane minibüs var, bu köyün de bir tane var, minibüsçüler çalıştırmıyor, önünü kesiyorlar. Biz Türkiye vatandaşı değil miyiz? Bu hükümet buna nasıl karar veriyor?
"ŞİKÂYETİM VAR, SÖYLEYEMİYORUM”
Ahmet Akın: Aradığım şeyleri bulabiliyorum. Elbette şikayetlerim var ancak dile getiremiyorum. AK Parti’nin Bekirli Mahalle sorumlusuyum.
"HERKES KÖYLERDEN KAÇIYOR”
Enver Aydın Engin: Hayvancılık ve çiftçilikle geçiniyoruz. Eskiden bizden hayvan almaya gelirlerdi. Şimdi telefonla arayıp çağırıyoruz gelmiyorlar. Yem borçlarımızı ödeyemiyoruz, hayvanlar azalmaya başladı. İsteksiz olarak küçülmeye gidiyoruz, çünkü damızlık hayvanımızı sattığımız sürece büyüyemeyiz. Köyden göç başlayacak. Şuan köylünün yarısından çoğunun Bağ-Kur borcu var, ödeyemiyor. Köyde genç bile yok. Köyün yaş ortalaması 50, 10 sene sonra çiftçilik yapacak adam bulunamayacak bu köylerde.
Herkes kaçıyor köylerden. Mazot pahalı, gübre pahalı, üretemiyoruz da, alamıyoruz da, satamıyoruz da. Çok zor durumdayız. Hükümetin hayvan ithalatını durdurması lazım. Bizi mahvetti bu. Tarım Bakanına Avrupa’da ödül verdiler, gelsin bakalım kendi köylüsü verecek mi? Onların hayvanını aldı onların çiftçisi ayağa kalktı ama biz dibe vurduk onların yüzünden. Dışarıdan hayvan geldiği sürece biz biteriz. Köylünün elinde tarla da kalmadı sata sata. Emlakçı gelip köyün merasından tarlayı alıp parselledi, biz bunu yapamıyoruz, parselleme hakkı yok dendi. Bunlar nasıl parselleniyor? Şimdi onun yanından geçemezsin, tarlamıza gidemiyoruz, tel çeviriyor. Çiftçi büyüyemiyor, her gün daha kötüye gidiyor. Biz buğdayın kilosunu sattık 600’den, buğdayın kepeğini alıyoruz 750’den. Malımız para etmiyor. Durumlar çok vahim. Mahalle olmamız bizi çok etkilemedi. Ama köy meralarımız gidecek gibi duruyor. Yakında hayvan sokturmayacaklar. Hizmet gelir mi onu da şimdi bilmiyoruz.
"DEVLET DAĞLARI ZAPT ETTİ”
Mehmet Uğurlu: Bu köyün arazisi çok az. Dağları da devlet zapt etti. Pek iyi değil köylünün durumu. 2\B’li yerimiz var, tapusunu almaya çalışıyoruz. Ama bir de diyorlar ki eski tapusu olanlardan para almayacakmışlar.
"MİNİBÜS HATTI YOK”
Ali Şahin: Ben burada esnafım, beklentilerim var. Ulaşım sorunu var, herkes arabasıyla gidiyor, arabası olmayan ne yapacak? Minibüs hattı yok. Her seçimde belediye başkanı geliyor, milletvekili geliyor, ‘şunu yapacağım, bunu yapacağım’ diyor. Oyu aldıktan sonra selam bile vermiyor. Neden? Buraya geldiklerinde alacaksın eline bir kova taş buraya gelenlerin kafasına gözüne patlat bak ne oluyor? O zaman istediğini yaparlar. Buradaki insan insan değil mi, bunların canı yok mu? Herkesin kendi arabası olmak zorunda mı, olmayan ne yapacak? Benim bisikletim dahi yok, ben buradan Silivri’ye gideceğim, neyle gideceğim? Hastam olduğunda nasıl götüreceğim? Başka yerlerde de çalıştım ben böyle bir yer görmedim. Rahmetli Özal’ın bir lafı vardı; ‘Benim vatandaşım dağın tepesindeyse bile oraya elektrik gidecek, yol gidecek, su gidecek’ demişti. 1922’den beri var olan bir köy burası.
"HAYVAN PARA ETMİYOR”
Mustafa Orta: Köylü zor durumda. Borçlarını ödeyemiyor. Hayvanla geçiniyorlardı, o da ithal olarak geliyor artık. Buğday para etmiyor, Toprak Mahsulleri Ofisi zaten belirli bir alım yapıyor. İnsanlar çocuklarına düğün yapmak için tarlalarını satıyor. Eskiden hayvan az da olsa para ediyordu, ithal gelmiyordu, hayvan bakıp geçiniyordu çiftçi. Şimdi saman bile ithal geliyor.
"KIRDA HAYVAN GÜDEMİYORUZ”
İbrahim Çakır: Bekirli’de iş sahalarını bitirdiler. Hisseli yerleri gelip emlakçılar toplayıp gidiyor. Süt para etmiyor, yem, saman çok pahalı. İdare etmeye çalışıyoruz. Mahalle olduğumuzda hayvanları dışarı çıkarın diyecekler o zaman halimiz hepten kötü olacak. 2\B’de arazim var. Orman işletmesi habire alıyor burada ekti 1800 dönüm yeri. Kırda hayvan güdemiyoruz artık. Çam ekmişler "15 sene hayvan giremez” diyorlar. Hayvanı otlatamazsak hep hazırdan alırsak, zarar ediyoruz.
Esra TATAR
